Suriye'de roller değişti. ABD desteğini çekince, PKK/PYD, Rusya'nın gözetimi altında Suriye ile anlaştı.
Suriye devlet ordusu, Rus kuvvetlerinin yol vermesiyle Münbiç'e de girdi. Münbiç'ten PKK/PYD'nin de çekildiği bildiriliyor.
Olayların bu şekilde gelişeceğini bilen birileri vardı ve görüşleri 12 Ekim'de bu sütunda özetle verilmişti!
***
ABD derin devletinin görüşlerini oluşturan ekiplerden Kriz Grubu, 10 Ekim günü yayınladığı raporda, şu tespit ve taleplerde bulunmuştu:
"ABD'nin, Ankara'yı operasyon alanını sınırlamak konusunda ikna edip etmediği belirsiz...
ABD'nin acilen Türkiye'nin daha derine ve daha doğuya ilerlemesini engellemek için baskı kurması gerekiyor. Bu başarısız olursa, YPG, Şam'daki rejimle anlaşma yoluna gidebilir ama bu da zor görünüyor. Ancak Rusya, YPG'nin geri çekilmesini ve rejim kuvvetlerinin ülke sınırına geri dönmesini sağlar da Ankara ve Şam arasında arabuluculuk yaparsa bu yola gidilebilir.
Yine de ABD'nin önceliği, daha geniş ve daha derin bir Türk işgaline karşı olduğunu ilan etmek olmalıdır."
Olaylar, hemen hemen tam da bu rapordaki gibi gelişiyor.
Çünkü Kriz Grubu, ABD'nin Rusya ile anlaşacağını dolayısıyla PYD/PKK'nın Mehmetçiğin elinden kurtarılması işinin Rusya ve Suriye'ye bırakılacağını biliyordu.
***
Biz aynı yazıda, "30'a 120 kilometrelik harekât bölgesi, Türk Milleti'ni aldatmak için Türkiye'ye yem olarak mı verildi? Bu işin sonunda mat olmak da vardır! Bu oyun ancak Türk askerinin gücüyle bozulabilir." demiştik.
Şimdi Türkiye, mat olmadı ama Suriye'de, futbol deyimiyle ofsayta düştü. ABD ve Rusya, Mehmetçiğin attığı goller sayılmasın diye çalışıyor. VAR incelemesi yapılsa bile hakemler taraflı!
Üstelik Time dergisi, şimdi Suriye Milli Ordusu denilen Özgür Suriye Ordusu güçlerinin içinde 40 kadar IŞİD militanı olduğunu iddia etti. ABD Savunma Bakanı Esper, utanmadan, PKK/PYD'nin serbest bıraktığı IŞİD'lilerden Türkiye'nin sorumlu olduğunu söyledi. Türkiye'yi savaş suçu işlemekle suçlayanlar var!
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ise, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili olarak Rusya'nın böyle bir askeri operasyonu kabul edilemez gördüğünü söyledi. Lavrentyev, Türkiye ile Suriye'nin savunma bakanlıkları, istihbarat servisleri ve dışişleri bakanlıkları üstünden "gerçek zamanlı ve sürekli olarak" diyalog halinde olduklarını da söyledi.
***
Tayyip Erdoğan ise Wall Street Joournal'e yazdığı yazıda Arap Birliği ülkelerini eleştirdi. Erdoğan, Arap Birliği'nin yaptığı açıklamaların meşruiyeti olmadığını söyledi. Arap Birliği, Türkiye'nin bir Arap ülkesinin topraklarını işgal ettiğini ileri sürmüştü.
Buna karşılık Azerbaycan'da düzenlenen Türk Konseyi Devlet Başkanları 7. Zirvesi'nin sonuç bildirgesinde, Barış Pınarı Harekâtı'na destek kararı yer aldı.
Bildiride, "Türk Konseyi, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtı'nın terörizmle mücadeleye, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına, Suriyelilerin teröristlerin zulmünden kurtarılmasına ve yerlerinden edilmiş Suriyelilerin ana vatanlarına güvenli ve gönüllü geri dönüşleri için şartların oluşturulmasına katkıda bulunacağına olan umut ve inançlarını beyan etmektedir."
Türkiye'ye bir destek de AB'nin alacağı Türkiye kararını veto eden Macaristan'dan gelmişti. Macarlar da, "Atilla'nın torunlarıyız" diyen bir millet...
Ne demiş Namık Kemal:
"Sana senden gelir bir işde ancak dâd( yardım) lâzımsa
Ümîdîn kes zaferden; gayriden imdâd lâzımsa…"
Türkiye'ye destek sadece Türk'ten geliyor. Bunu bilerek hareket etmek gerekir.
