Türkiye'de tüketici olmak
Türkiye’de en zor şey tüketicinin hakkını arayabilmesi.
Bu hak hele yabancı şirketler olunca neredeyse imkânsız oluyor. İthal ürünler cenneti Türkiye’de tüketici yasaları maalesef yerli satıcılara yaptırım uygulayabiliyor.
Söz konusu yabancı şirket olunca bir anda “dokunulmazlık zırhı” oluşuyor.
Bu dokunulmazlık zırhı olan şirketlerin başında da dünyada tüketici hakkı konusunda hassasiyetiyle tanınan Sony şirketi geliyor.
Özellikle Avrupa’da Sony ürünleri adeta tüketici dostu ürünler olarak biliniyor. Tüketici memnuniyeti bu şirket için ilk sırada yer alıyor.
Almanya’da yaşadığım bir olay bunu çok iyi ifade etti.
Her türlü elektronik ürünler satışı yapan Satürn isimli teknoloji mağazasında Sony ürünleri ayrı bir birimde satılır ve garanti süresince bakım ve değişim konusunda hassas olanlara biraz pahalı da olsa bu ürünler önerilir.
Gelelim Türkiye’ye.
Salih Dönmez de bu garantiyi arayan bir tüketici. Satın aldığı Sony Vaio Notebook emsallerine göre pahalı olmasına rağmen marka güvencesine güvenerek bu notebook’u tercih ediyor.
Ancak tabii ki ettiğine pişman oluyor.
Çünkü 7 aylık notebook arıza yapıyor. Servise götürüyor ve garanti dahilinde olmasına rağmen servis 120 euro para istiyor.
Gerekçesi pil arızalı.
İyi de kendi kendine arızalanan bu pilde tüketicinin günahı ne?
Pil makine ile uyumsuz çalışıyor.
Olsun. Sony Vaio ithalatçısı Euro Asia şirketi Türkiye’de pillere garanti vermiyor.
Yasalar satılan tüm ürünler için garanti şartı ararken Euro Asia şirketi “Burada benim borum öter” diyerek kendi hatası olan pil için 120 euro istiyor.
Buyrun siz ne yapardınız?
Yapacağınız tek şey kalıyor ya dava açıp 4-5 yılda bu davayı kazanmanız, tabii ki bu süre içerisinde notebook’u süs olarak vitrinde tutabilirseniz. Ya da “Neden Almanya’da yaşamıyorum” diye iç geçirip isyan etmeniz.
Ben burada Euro Asia şirketini tebrik ediyorum. Zira halka yapılan bu muameleye rağmen gazetelere demeç verip Türkiye’de 6 kat büyümeyi hedeflediklerini açıklayabiliyorlar. Ya Türk halkını çok aptal görüyorlar ya da bu şirket yöneticileri çok akıllı.
Ya da bizleri yabancı şirketlerin keyfi muamelesine karşı koruyacak yasaları uygulamayanlar büyük acizlik içerisinde.
Bir başka tüketici şikâyeti internet üzerinden yapılan alışverişlerde. Hızla artan sanal alışverişler o kadar can yakıyor ki! Bu tür alışveriş için Türkiye’nin daha henüz hazır olmadığını ifade edebilirim. Tüketicilerin bu konuda biraz daha hassas davranmaları ve mümkün olduğunca sanal yerine gerçek mağazaları tercih etmeleri akıllıca olacaktır.
İlker Yıldız sanal mağazalardan yanılıp alışveriş yapan tüketicilerden.
Son dönemin popüler mağazası hızlıal.com’dan alışveriş yapan İlker Yıldız için bu alışveriş hem hızlı, hem de sağlıklı olmamış. 12 günde gelen ürün daha 3’üncü ayda arızalanınca satın aldığı siteye ulaşmaya çalışmış. Tam 11 gün inatla telefon açan İlker Yıldız bir türlü ulaşamamış.
Ben de hızlıal.com sitesine girerek verilen iletişim bilgilerinden şirketi aradım. Konu ile ilgili görüşlerini almak için. Aynı gün içerisinde toplam 32 kez aramama rağmen sadece “Müşteri temsilcilerimiz meşguldür” anosu ile karşılaştım.
Bu yazıyı yazdığım 3. günde de site yetkililerine ulaşamadım.
Düşünün tüketici ne yapsın.
Tüketicinin yapacağı tek şey var.
O da sabır duasını ezberleyip bol bol tespih çekmek.
Sabır duasını Türk tüketicileri için en kısa sürede köşemde yayımlayacağım.