Türkiye'de Irak modeli siyaset!
"Başka model yok muydu?" denilebilir ama bir süredir Türkiye''ye Irak modeli siyaset dayatılıyor. Bundan dolayı Irak''ta yaşananları takip etmek gerek...
Irak''ta, dini grupların siyasi parti haline gelmesi ve ABD işgali sürecinde silahlanması, ülkeyi yönetilemez hale getirdi.
Şii liderlerden Mukteda es-Sadr, ABD işgaline direniş başlattığı dönemde taraftarları arasından, "Mehdi Ordusu" adıyla 60 bin kişilik bir ordu kurmuştu.
Sadr, ABD işgaline direniş sırasında, Irak''ın toprak bütünlüğünü savundu ve birbirini öldüren Şii veya Sünnilerin Müslüman olamayacağını söyledi. Sünni direnişçilerle paralel bir çizgi izleyerek Irak içinde ve dışında takdir topladı. Yalnız, Mehdi Ordusu''nun etnik temizlik yaptığını iddia edenler de var.
Sadr, 2011''de ABD tarafından öldürüleceğini düşünerek İran''a kaçmıştı ama geri döndükten sonra diğer Şii grupları İran yanlısı olmakla suçladı, dağıttığı Mehdi Ordusu''nu başka isimle yeniden kurdu.
***
Son olarak 10 Ekim 2021 tarihinde yapılan seçimlerde 73 milletvekili çıkararak 329 sandalyeli Irak Parlamentosunda en büyük grup hâline gelen Sadr Hareketi''nin lideri, hükümet kuramayınca parlamentodan çekildi. Şimdi ulusal birlik hükümeti değil, çoğunluk hükümeti kurulmasını istiyor ve bunu sağlamak için taraftarlarını sokağa çağırdı. Cuma namazından sonra parlamentoyu basan göstericiler, Sadr''ın çağrısı üzerine geri çekildi.
Mücadele Sadr ve Maliki arasında gibi görünse de asıl kavga Irak Şiiliği ile İran Şiiliği arasında yaşanıyor.
Kavga sürerken İran yanlısı gruplarla hükümet kurdurmaya çalışan Maliki''ye ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı, krizi daha da büyüttü.
Ses kaydında Maliki olduğu söylenen kişi, Haşdi Şabi''nin doğrudan Devrim Muhafızları Ordusu''na bağlı olduğunu söylüyor, "Mesud Barzani, Sünnileri kucağına almış Şiileri vurmak için onların mercii haline gelmiş. Sadr yoluyla Şiilerin arasına girmek istiyorlar. Tüm bunlar plandır. Mukteda iktidar olmak istiyor. Şimdi iktidarda değil mi? Sadr bakanları tehdit edip kendisine itaat ettirmiyor mu?" diyor...
Ses kaydında "Sadr öldürmek ve harap etmek istiyor. Polis ve orduya da güvenilmez. Bizim silaha ihtiyacımız var. Sadr''ın ilk hedef alacağı kişi benim. Irak''ı ve Şiileri Sadr''a bırakmayacağım. Kazımi''ye ''polisine ve askerine güvenmiyorum'' dedim. Şimdi 10 ila 15 bin kişilik bir askerî birlik hazırlamaya çalışıyorum. Sadr mercilere ve halka saldırırsa ben de Necef''e saldırırım. Çünkü bu kindar adam hiçbir şey bırakmayacak." ifadeleri var...
Maliki, ses kaydının kendisine ait olmadığını bildirerek "Sadr taraftarı kardeşlerim bu ses kaydına inanmasınlar. Bu montajdır ve uydurmadır" demiş olsa da krizin büyümesini durduramadı.
Maliki''nin başbakan adayı olarak Sudani''yi açıklaması, Sadr yanlılarının sokağa çıkmasına yol açtı, yüz binlerce Sadr taraftarı, Maliki''ye karşı gövde gösterisi yaptı. Sadr, Sudani için "İkinci Maliki" diyor.
Maliki de Sadr destekçilerinin Bağdat Yeşil Bölge''den çekilmesinden sonra da elinde M4 tipi silahla poz verdi.
Bu gerilim giderilmezse, Irak''ta iç savaş bekleniyor!
***
Peki Irak''ı nasıl bir formül kurtarır? Etnik ve dini siyaseti yasaklayacak bir güç ülkeye hâkim olur silahlı gruplar dağıtılır ve laik bir sistem kurarsa Irak ancak kurtulur...
Türkiye''de ise 99 yıllık Cumhuriyet birikimine rağmen, Irak modeli silahlı gruplar oluşturulduğunu, 100 binden fazla otomatik silahın birilerine dağıtıldığını, bunların seçimler sırasında otomatik tüfeklerle havaya ateş açtıklarını hatırlayacak olursak, bu tür girişimlerin ancak kaos getireceğini ve ülkenin güç kaybetmesine yol açacağını görmek gerekir.