Türkiye’de internet
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama, tüm ülkede kablosuz internet ağı kurulması ve bunun vatandaşlarına ücretsiz sunulması için talimat verdi.
İlgili kurumlar harıl harıl çalışıyor. Birkaç yıl içerisinde Amerikalı, sokakta veya arabasıyla giderken internet kullanacak. Hem de bedava!
Obama’ya göre internet, evrensel bir hak ve bunu devletler sağlamak zorunda.
Gelelim Türkiye’ye.
Aslında gelinecek bir şey yok. Türkiye sözün bittiği noktada.
Halen kotalı saçma sapan tarifelerle internetin satıldığı bir ülkede internetin varlığını tartışmak, gerçekten çok saçma olur.
Tartışılması gereken, Türkiye’deki ticari oburluktur.
Amerikalının sokakta sahip olmayı evrensel bir hak olarak gördüğü internet, ülkemizde maalesef bırakın gigabaytları, megabaytlarla satılmakta.
GSM şirketleri halen Türkiye’de 20 megabayt internet satmaktadır.
Bu utanılacak bir durum.
Dünya hızla mobil internete dönerken, bizde mobil internetin altın gibi değerli olmasının tek nedeni, hizmet sunan şirketlerin daha fazla kâr hırsıdır. Allah aşkına 20 megabayt internet nedir?
2 resimli elektronik posta atabilir, ya da 2 normal mobil siteyi açabilirsiniz o kadar.
İnternet konusunda sadece GSM şirketleri günahkâr değil.
Bu günahın büyüğü başta Türk Telekom olmak üzere tüm internet şirketlerindedir.
Türk Telekom, adil kullanım diyerek insanları maalesef ilkel hızlara mahkum ederken, diğer internet şirketleri de bu uygulamayı güle oynaya devrede tutuyorlar.
İnternet şirketleri vatandaşa 50 gigabayt trafik veriyor. Bu rakam 2-3 yıl öncesine göre ciddi büyüklükte olabilir. O dönem web siteleri oldukça hafif ve internet, kısıtlı alanlarda kullanılıyordu. Oysa şimdi günlük hayatımızın vazgeçilmezi oldu.
Videoların su gibi akıp, TV’lerle yarıştığı bir ortamda 50 gigabayt, gerçekten komik kalmaya başladı.
Full HD çözünürlükte bir film, 7-8 gigabayt büyüklüğünde. 1 film izleyip birkaç kez de youtube girdiyseniz kotanız bitiyor.
İşte bu Türkiye klasiği.
Türk Telekom çok kazansın, Superonline çok kazansın, Kablo internet çok daha kazansın.
Ya vatandaş?
Bırakın, onun canı çıksın.
Ulaştırma Bakanlığı’nın artık internet gerçeğini görme zamanı geldi.
Dünya, her metrekareye bedava internet vermeye çalışırken bizde gizli zamlarla adil kullanım kotaları uygulamak, Türkiye’nin kaybetmesine neden olur. 2 kafadarın evinin garajında kurduğu Youtube internet sitesi ile okul sıralarında 3 kafadarın kurduğu Facebook, neredeyse 3 tane TÜPRAŞ ve PETKİM yapıyor. Türkiye ise bir Office programını almak için 30 gömlek, 20 çift ayakkabı üretmek zorunda.
İşte Türkiye’nin kaybettiği nokta bu!