Türkiye'de bir Türk'ün başına gelenler...

Dışişleri Bakanlığı, sığınmacılara, önceleri, "geçici koruma statüsüne sahip kişi" diyordu... Sonra bu hassasiyet gösterilmez oldu... Hatta sığınmacıları, topluma kabul ettirme derdine düştüler. Yalnız, özellikle Afgan ve Pakistanlı sığınmacıların, Türkiye''de kadınlara ve gençlere karşı işlediği suçlar, toplumsal tepkiyi yükseltince, iktidar, "yakaladığımızı geri gönderiyoruz" demeye başladı.

Gerçekten geri gönderiyorlar mı? Türk Hava Yolları uçaklarının tamamı, kaçak giriş yapanları geri göndermeye tahsis edilse bile açıklanan sayılarda geri gönderme mümkün değildir!

Öyleyse bu geri gönderme işi, göstermelik değil midir?

***

Bana gelen somut bir bilgi var. Kaçaklar toplanırken, tam 10 yıldır İstanbul''da yaşayan ve bir kafede çalışan Afgan genç de Zeytinburnu sahilinde yakalanır. Diğer yakalanan Afganlar ve Suriyeliler ile birlikte önce Uşak''a sonra Bodrum''a götürülür. Sonra da oradan Edirne''ye götürülüp sınıra yakın bir yerde serbest bırakılırlar. Cep telefonsuz ve beş parasız bir durumdayken İstanbul''a dönme çareleri aramaya başlarlar... Otobüs bileti alacak paraları yoktur. Taksi şoförleri de akaryakıt fiyatlarını hatırlatarak, "İstanbul''da ödeyelim" teklifine yanaşmaz... Sonunda o Afgan genç, bir Türk''ün telefonunu kullanarak, İstanbul''da çalıştığı kafenin sahibine ulaşır ve başından geçenleri anlatır. Adam, kendi otomobiliyle sınıra giderek, Afgan genci oradan alır... Bu Afgan gencin yaşadıkları, Türk Milleti''nin devlet geleneğiyle bağdaşmaz.

***

Peki Türk kökenli sığınmacılar, neler yaşıyor, bir de ona bakalım...

Rahim Cavadbeyli, Tebriz Üniversitesi''nden sonra, Gazi Üniversitesi''nde Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans yapmış, İran Türklerinden bir hukukçudur... Türk Dünyası, Kafkaslar, İran ve Orta Doğu konusunda yüzü aşkın akademik çalışması vardır. İran Türklerinin millî hakları için de mücadele ettiğinden, baskılar karşısında 2003 yılında ülkeyi terk ederek Azerbaycan''a, 2011''de Gürcistan''a, 2013''te Türkiye''ye iltica etmek zorunda kalmıştır.

Türkiye''de sivil stratejik araştırma kuruluşlarında çalışmaktaydı ama 2018 yılında yakalanarak Van''da bir geri gönderme merkezine götürülmüştü... O sırada Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Yeniçağ''da "İran''a iade edilirse ne olacağı belli değil. Tuhaf bir ülke olduk; Çin zulmünden kaçan Uygur Türklerini günlerce hava alanlarında bekletiriz. Türk vatandaşı Uygurların Doğu Türkistan ile ilgili faaliyetlerine yasak koyarız. Irak''tan, Suriye''den gelen Türkmenler bin bir sıkıntı çeker, milyonlarca Arap ellerini kollarını sallaya sallaya Türkiye''de dolaşır, her türlü hizmetten parasız yararlanır. Bütün bunlar tuhaf değil mi? Rahim Cavadbeyli bir Azerbaycan Türk''üdür ve Türk''ün şefkatini görmeye hakkı vardır." diye uyarıda bulunmuştu.

***

Şimdilerde de Rahim Cavadbeyli''nin "İran''a jest" olarak iade edileceğine dair söylentiler dolaşıyor.

Rahim Cavadbeyli, mülteci statüsünde kimlik sahibi olduğu halde, 2018 yılında hakkında sınır dışı kararı verilmişti. O da Anayasa Mahkemesi''ne başvurarak kararı iptal ettirmişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, devreye girerek "istisnai şahsiyet statüsüyle vatandaşlığa alınması" için talimat vermişti. Bunun için resmî davet almış ve görüşmeye de gitmişti. Yalnız, işlem hakkında hâlâ bilgi verilmedi. Vatandaşlık başvurusu alındığı sırada el konulan mülteci kimliği de geri verilmedi. Hastalandığında Suriyeliler gibi bedava tedavi görmüyor... Var olan sağlık sigortası iptal edilmiş. Mülteci kimliğinin geri verilmesini ve sağlık sigortasının yenilenmesini istiyor.

Suriyeli olsaydı, bunların hiçbirini yaşamayacaktı!

Türkiye, kendi soydaşlarına zulmeden ama başka milletlere kucak açan bir ülke haline getirildi. Çünkü nüfus yapısı değiştirilerek, Türkiye''nin Türk devleti olmaktan çıkarılması projesine hizmet edenler var!

Yazarın Diğer Yazıları