Türkiye yeniden yaşanır bir ülke olur mu?
Son zamanlarda artan şiddet olayları ve sığınmacı sorunları Türkiye’yi yaşanır bir ülke olmaktan çıkardı.
Metropoll Araştırma’nın 14 Ekim 2024 tarihli anketine katılanlar, “Türkiye yaşamak için güvenli bir ülke mi?” mealinde bir sorusuna;
1-Yüzde 58,5 oranında güvenli yaşam ortamı yok;
2-Yüzde 39,1’i güvenli yaşam ortamı var,
3-Yüzde 2,4’ü fikrim yok dedi.
Türkiye’de özellikle başkanlık sistemi ile ekonomik kriz yanında sosyal kriz de yaşanıyor. Ekonomik krizlerin çözümü daha kısa sürede gerçekleşir. Tırmanan sosyal sorunların çözümü ise daha uzun zaman gerektirir.
Yapay zekâya, demokrasi, hukuk, çocuk istismarı ve din istismarı konusunda, dünyada en kötü 20 ülkeyi sorarsanız, hepsinde Türkiye de var.
Dünyada en kötü 20 demokrasi sıralamasında Türkiye 20. sıradadır. 2003 yılında Türkiye bu sıralama içinde yoktu.
Demokraside düşüşü, Freedom House endekslerinde de görüyoruz. Türkiye bu endekste, 1972 yılında, 1980 darbe yılı dâhil, 2016 yılına kadar insan hakları ve siyasi özgürlükler olarak kısmen özgür statüde iken, 2017’de özgür olmayan ülke statüsüne geriledi. 2023 yılı itibarıyla da aynı endekste dünyada demokraside en fazla gerileyen ülkeler sıralamasında 5. sırada yer aldı.
Dünyada yargının bağımlı olduğu ilk 20 ülke içinde ise 3. sırada yer aldı. 2003 yılında Türkiye bu sıralama içinde yoktu.
Birinci sırada Çin var, ikinci sırada Rusya var, üçüncü sırada Türkiye var. Sıralamada Venezuela ve Kuzey Kore bile bizden daha sonra geliyor.
WJP, 2023 Hukukun üstünlüğü endeksi de yapay zekâyı doğruluyor. Türkiye bu endekste 142 ülke arasında 117. sırada yer alıyor. Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeleri içinde ise, 15 ülke içinde en son sırada yer alıyor.
Dünyada en fazla çocuk istismarı ve çocuk tecavüzü olan 20 ülke içinde Türkiye 13. sırada yer aldı. 2003 yılında Türkiye bu sıralama içinde yoktu.
Çocuk istismarını Adalet Bakanlığı verileri de teyit ediyor. “Adalet İstatistikleri 2023” raporuna göre, çocuk istismarı dosyasında yüzde 94 oranında artış var.
Din istismarının en yaygın olduğu 20 ülke içinde Türkiye 9. sırada yer aldı. 2003 yılında Türkiye bu listede yoktu.
Türkiye bu sıralamada “dini unsurların siyasi amaçlarla kullanılması” gerekçesi ile 9. sıraya giriyor.
Siyasal İslam ideolojisi, modern devlet anayasasının, yargının ve iktisat politikalarının, İslami uygulamalarla yeniden kurulması gerektiğini öne süren bir siyasi ideolojidir.
Türkiye‘de dinin siyasette kullanılması, mütedeyyin insanları, dindarları da rahatsız etti.
İstanbul Politikalar Merkezi ve Ankara Enstitüsü’nün ‘Türkiye’de Dindarlık Algısı’ araştırmasına(2022) göre “Sizce Türkiye’de Dindarlığın Durumu Nedir?” sorusuna ankete katılanların yüzde 72,7’si dindarlık azalıyor diye yanıt vermiş.
Öte yandan, terör, düşünce suçu ve yeraltı ekonomisi alanında Türkiye 2003 yılında da ilk 20 içinde yine vardı. Ancak düşünce suçu sırlamasında 11. sıradan beşinci sıraya yükseldi.
Dikkat edersek, sosyal dönüşüm zaman içinde, anayasa değişiklikleri, yasal değişiklikler, geleneklerin değişmesi, millet kavramında ümmetçiliği öne çıkaracak mülteci gibi uygulamalar, yoluyla gerçekleştirildi. Bu gidişata bakarsak bundan sonraki adımlar, din esaslı yönetim, hukuk ve yaşam anlayışına geçiş amaçlı olacaktır.
Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşması ve Şanghay gibi, BRICS gibi birliklere yönelmesi, yani eksen değişikliği, otokrasinin güçlendirilmesi ve halkın tepkilerini sindirmek amacına hizmet eder. Sosyal dönüşümü kolaylaştırır.
Bu tespitlere rağmen, siyasi iktidarın amacını bilmiyoruz. Bildiğimiz Batı’yı ve modern yaşam tarzını görmüş, sosyal medya yoluyla dünyadan haberdar bir toplum, eğer bir tuzak varsa, bu tuzaktan kurtulacaktır