Türkiye ticaret masasında!..

Türkiye'nin onurunu yerle bir eden stratejik çukurluk sayesinde ne hale geldik!..

Rusya ile ilişkiler, şezlong, plajlardaki güzel hatunlara, domates ithalatı çıtasına yükseldi!.. İsrail, Gazze hamasetine bağlandı. Bayağılık, iki yüzlülük, magazin vıcık vıcık!.. Terör balyozundan bir türlü kurtulamayan toplum afyonlanmaya devam ediliyor... Bu arada, korku imparatorluğuna karşı gerçekleri haykırmaya devam edenler var. Onları da duyurmak bizim görevimiz. CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, son günlerde hayati derecede öneme sahip iddiaları gündeme taşıyor. Deneyimli devlet adamı Çıray, milyon kere düşünür, devletin ilgili noktalarından mutlaka teyit alır ondan sonra konuşur. Aytun Çıray, İsrail'le imzalanan son anlaşma konusunda ciddi şüphelerin aydınlatılması gerektiğini söylüyor. Çıray, İsrail'le ilişkilerin düzeltilmesini hep savunduklarını, ancak yapılan anlaşmanın Türk Milleti için son derece haysiyet kırıcı unsurlar içerdiğinin altını çiziyor.

Aytun Çıray, "Sıkıştıkları köşede artık yapacakları başka hiçbir şey yoktu. Tam anlamıyla teslim alındılar; ama maliyeti Türk milletine fatura etmeye kalkacaklar. Saray numaralarının başımıza hangi çorap ördüğünü ve millî haysiyetimizi nasıl yerle bir ettiğini görmemiz gerekir" diyor. Aytun Çıray, "Başbakan" Binali Yıldırım'a yönelttiği yazılı sorulara cevap istiyor. Şöyle;

* İsrail, Türkiye'den Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşürülen Rus uçağı ve öldürülen Rus pilot konusunda yaptığı şekilde yazılı olarak özür dilemiş midir?

* Dilediyse ne zaman dilemiştir? Yazılı bir özür dileme gerçekten söz konusu ise resmi dokümanları nerededir?

* Dönemin Başbakanı bugünün Cumhurbaşkanı, Dışişleri Müsteşarından İsrail ile bir an evvel anlaşmaya varılmasını ne zaman istedi? Bu tarih 17-25 Aralık'tan sonraki ilk Millî Güvenlik Kurulu toplantısına mı denk düştü? Bu Millî Güvenlik Kurulu'nda ilgili Dışişleri Müsteşarına "İsrail'le hemen anlaş" derken özel bir bilgisi mi vardı? Yoksa korktuğu bir şey mi söz konusuydu? 17-25 Aralık'ta çıkan tapelerin bu barışmada etkisi nedir?

* İsrail Başbakanı, anlaşmanın kendileri açısından en önemli motivasyonlarından birini enerji bağlamında ekonomik perspektifle açıkladı. Böyleyse, İsrail ile enerji görüşmelerini kim yürütecek?

* İsrail'le enerji müzakereleri; kendi özel işi petrol taşımacılığı olan ve Kuzey Irak'tan taşıdığı petrolü İsrail rafinelerine satan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak tarafından yürütülecek ise, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı bu müzakerelerde kendi şirketinin çıkarlarını mı yoksa Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk Milletinin yüksek menfaatleri mi savunacak?

Bu şok soruların ardından Aytun Çıray ekliyor;

"Dış politikanın ipleri Başbakan'da değil. Yani her alanda olduğu gibi dış politikada da ipler kendisinde değil. Bu maalesef ortaya çok karanlık bir manzara çıkarıyor. Bunun çok açık deliline son olarak Sayın Cumhurbaşkanı'nın Başbakanı tamamen devreden çıkararak kendi inisiyatifiyle İsrail Enerji Bakanı ile görüşmüş olmasıyla şahit olduk. Bunu nereden biliyorum? Üst düzey iki Dışişleri bürokratının açıklamalarından. Birincisi açıkça 'böyle bir görüşmeden haberimiz yok, protokole uygun değil' diye görüş belirtti ve diğeri de şahsıma çok özel bilgiler verdi."

Aldığı özel bilgilerin ardından Çıray, Binali Yıldırım'dan şu sorulara cevap vermesini bekliyor;

1- Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mart ayında İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz ile Amerika'da bu görüşmeyi yaptı mı? Yaptı ise bu görüşme sizin bilginiz dahilinde Dışişleri Bakanlığı'nın inisiyatifi ile mi gerçekleşti? Öyle ise görüşme tutanakları Dışişleri Bakanlığı'na teslim edildi mi? Bu görüşmeler sizin bilginiz dâhilinde gerçekleşti ise neden gizli tutuldu?

2- Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın Kuzey Irak'ta, Singapur kayıtlı şirketler aracılığıyla petrol işleri yaptığı bilinmektedir ve bu işler ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından da ifşa edilmiştir. Cumhurbaşkanı bu görüşmede Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın Kuzey Irak'ta petrol faaliyetleri yürüten aile şirketinin adına birtakım angajmanlara girdi mi?

3- Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Sayın Berat Albayrak'ın aile şirketinin çıkarlarını İsrail ile müzakere masasına koymuş olması Türkiye'nin millî çıkarlarını nasıl etkilemiştir ve etkileyecektir? Şirketin çıkarları adına ülkemizin çıkarlarından tavizler verilmiş midir?

4- İsrail'le barışma sürecinin gizli tutulan maddeleri nelerdir? Enerji ile ilgili maddeler neden gizlidir? Sayın Albayrak'ın enerji ile ilgili maddelerde rolü ne olacaktır?

5- Bu bağlamda Kuzey Irak yönetimi ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ihtilafın nedeni nedir? Bu ihtilafın İsrail Enerji Bakanı ile yapılan görüşmelerde ele alınan konular ile ilişkisi var mıdır? Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, bu ihtilâfla ilgili olarak Kuzey Irak yönetimi ile hangi konuları görüşüyor?

6- Sayın Albayrak görüşmelerde Kuzey Irak'la petrol ticareti yapan aile şirketinin mi yoksa devletin çıkarlarını mı savunuyor?

Her biri manşet haber değerindeki bu sorulara saltanatın cevap vereceğini sanmıyorum.

Kral çıplak!..

17/25 Aralık'ta, -kim sızdırdıysa (!)- tapeler, biz saf vatandaşlara bilmemiz gereken kadar servis edildi.

Güvenlik ve cukka zafiyetleri yüzünden Türkiye'yi yönetenler esir alındı.

BOP, şezlonglar üzerinde yatan güzel hatun fotoğrafları ve Gazze timsah gözyaşları eşliğinde tıkır tıkır yürüyor!..

Yazarın Diğer Yazıları