Türkiye'nin ABD ve Rusya ile ayrı ayrı imzaladığı Suriye mutabakat belgelerinin nasıl sonuç vereceğine dair en açık konuşmayı NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg yaptı.
Stoltenberg, Suriye konusunda, ittifakın Birleşmiş Milletler nezdinde yürütülen siyasi çözüm sürecini desteklediğini ve ABD ile Türkiye'nin mutabakata varmasının silahların susmasını sağladığını belirttikten sonra, Rusya ile Türkiye'nin mutabakatına da değinerek "Siyasi çözüm için çatışmanın durması gerekiyor. Çatışmada büyük oranda azalmanın ardından siyasi çözüm için çabaların yoğunlaştırılması gerekiyor." dedi.
Stoltenberg, "Siyasi çözüm farklı şekillerde gelebilir. Önemli olan sahadaki tüm aktörleri kapsamasıdır." diye konuştu! Aktörlerden biri de PYD/YPG!
***
Neymiş mesele? Siyasi çözüm değil mi? Peki bu kavram, daha önce nerede ve hangi bölge için seslendirildi? Türkiye'de bir siyasi çözüm süreci yaşandı değil mi? PKK ile Oslo'da masaya oturuldu! Silahlı güçlerini, sınır dışına çıkaracaklar gerekçesiyle uzunca bir süre PKK'ya operasyon yapılmasına izin verilmedi. Onlar da Güneydoğu Anadolu'da şehirlerin etrafına HDP'li belediyelerin imkânları ile hendekler kazdı. Şehir içlerine de silah, mühimmat ve terörist takviyesi yaptılar. Şehirler devlet kontrolünden çıktı, örgütün egemenliğine girdi. AKP bu yüzden iktidarı kaybedince terörle mücadele başlattı. 800'den fazla şehit vermek pahasına, bu şehirlerde AKP iktidarının sebep olduğu terör örgütü egemenliğine son verildi. AKP de MHP desteğiyle erken seçime giderek yeniden iktidar oldu.
***
Suriye'de de aynı oyun oynandı. ABD, Türkiye'de sonuca ulaştıramadığı çözüm sürecini, kendi kurduğu IŞİD'e karşı mücadele ediyorlar diye PKK'yı silahlandırarak Suriye'de sahneledi.
ABD bu defa hendekler kazdırmak yerine tüneller yaptırdı. Türkiye'nin bu yapılanmaya karşı güçlü bir irade sergilemesi ve El Bab'dan IŞİD'i, Afrin'den PKK'yı çıkarması ve sıranın Fırat'ın doğusuna gelmesi üzerine, ABD, Fırat'ın doğusu için Türkiye'ye 30'a 120 kilometrelik bir alan belirledi.
Türkiye bu bölgeye yönelik harekatta da başarılı olunca, Trump, Başkan Yardımcısı'nı ve Dışişleri Bakanı'nı Türkiye'ye göndererek ateşkes kararı verilmesini sağladı.
Bu arada, Tayyip Erdoğan'ın mal varlığı üzerinden Türkiye'ye şantaj da yapıldı. Ateşkesin son günü, 30'a 120 kilometrelik alan dışında kalan bölgelerin ilk 10 kilometresinde Ruslarla birlikte devriye gezme imkânı veren ve Kamışlı dışında sınır boyunca PKK/YPG'nin 30 kilometre güneye çekilmesini öngören bir mutabakat da Rusya ile imzalandı. 120 kilometrelik hat dışında Türkiye-Suriye sınırına Suriye ordusunun yerleşmesi kabul edildi.
PKK/YPG, bir süre daha, güvenli bölgenin güneyinde ve Kamışlı'da ABD korumasında kalacak. Kamışlı'nın konumu hem Irak'a hem Türkiye'ye giriş çıkış yapmaya müsait! PKK'nın Suriye'deki konumu Rusya'nın siyasi çözümüne göre belli olacak. Rusya'nın özerkliğe sıcak baktığı biliniyor. Cenevre'de toplanacak Anayasa Komisyonu'nda PYD, beş kişiyle masada olacak! Türkiye, Putin'in ısrarı üzerine bu kişiler üzerindeki itirazlarını kaldırmıştı…
***
ABD, Türkiye'nin de yardımıyla Suriye'yi kan gölüne çevirdi, parçaladı. Toparlama ihalesini ABD ile anlaşarak Rusya üstlendi. Rusya Savunma Bakanlığı, bir harita yayınlayarak Suriye sınır muhafızlarının Türkiye sınırına 15 kontrol noktası kuracağını açıkladı.
Haritada, Türkiye'yle varılan mutabakat kapsamında Rus askeri polisinin de Suriye'nin kuzeyinde devriye faaliyetleri yürüteceği bölgeler belirtildi.
Böylece Türkiye, Suriye'ye siyasi çözüm getirilmesine ortak oldu! Benzer bir siyasi çözüm, ilk fırsatta Türkiye'ye de yeniden dayatılacak ama!
