Türkiye, PYD devletini kabul mü ediyor?
Türk-Amerikan ilişkilerinde, daha doğrusu Trump-Erdoğan arasında bir süredir ilginç açıklamalar oluyor.
Trump, Osaka zirvesinden itibaren, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füzeleri almasını haklı bulduğunu söylüyor ve Türkiye'ye Patriot füzesi satmayan Obama'yı suçluyor. İtiraz eden Cumhuriyetçi senatörleri, ikna etmek için Beyaz Saray'a davet ediyor. Bu gelişmeler sırasında S-400'ler Ankara'ya uçaklarla getiriliyor.
Osaka'da F-35'ler konusundaki tartışmayı hatırlatan Trump, "Dürüst olmak gerekirse bu aslında gerçekten Erdoğan'ın hatası değil. Siz şimdi 'Donald Trump Türkiye'yi seviyor.' diye flaş haber yapacaksınız. Diyeceksiniz ki 'Donald Trump, Türkiye'nin yanında.' Hayır. Ben ülkemizi seviyorum." diye konuşmuştu.
***
Derken Milli Savunma Bakanlığı'nda, Türk ve ABD'li askeri yetkililer arasında, Suriye'nin kuzeyinde "Güvenli Bölge"nin tesisine yönelik çalışmalara başlandı! Hemen öncesinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'i kabul etti..
Bakanlıktan yapılan açıklamada "Bakan Akar tarafından, Fırat'ın doğusunda Türkiye ve ABD'nin koordineli bir şekilde ve birlikte 'güvenli bölge' tesisi, PKK/YPG terör örgütü unsurlarının güvenli bölgeden çıkarılması, ayrıca, bölgedeki mevzii ve tahkimatın imha edilmesi ve ağır silahlarının toplanması, yerinden edilen Suriyeli kardeşlerimizin evlerine dönmeleri için gerekli şartların oluşturulması, Türkiye'nin mücadelesinin Kürt ve Arap kardeşlerimiz ve diğer etnik/dini gruplarla olmayıp, DEAŞ ve PKK/YPG'li teröristlerle olduğu, ABD'li bazı sivil, asker üst düzey yetkililerin, PKK/YPG terör örgütü elebaşları ile Suriye'de yaptıkları görüşmelerden rahatsızlık duyulduğu ifade edilmiştir." denildi..
Bu arada Wall Street Journal, Trump'ın danışmanlarına Türkiye'ye yaptırım uygulamaktan kaçınmak istediğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bu yönde güvence verdiğini söylediğini yazdı.
Erdoğan da, Osaka'daki G20 Zirvesi'nin ardından, "Yaptırımlar konusuna Sayın Trump açıklık getirdi. Böyle bir şeyin olmayacağını da kendisinden özellikle dinlemiş olduk." demişti.
***
"Trump, neredeyse Türkiye için bir iyilik meleği rolü üstlenmiş durumda! Bu işte bir gariplik yok mu?" diyecektim ama gerek kalmadı!
ABD'nin başlangıçta, Türkiye'nin Fırat'ın doğusundaki PYD arasında oluşturmak istediği tampon bölgeye Batılı asker getiremeyeceğini anladığı ve Türkiye'nin "30 kilometrelik bir şeridi güvenli bölge ilan edelim ama Türkiye'nin kontrolünde olsun" önerisine olumlu cevap verdiği anlaşılıyor.
30 kilometrelik şeritte güvenli bölge kurulursa, PYD biraz güneye itilecek ama Türkiye, bu şekilde hemen güneydoğusunda 80 bin kişilik Amerikan yetiştirmesi ordusu olan PYD devletçiğini kabul etmiş olacak!
ABD, böylece, Suriye'deki hedefine, Türkiye'nin de onayını alarak ulaşmış olacak. Anlaşma sağlandıktan sonra, Türkiye PYD'ye müdahale edemeyecek!
***
Bu görüşmelerden önce, Yeniçağ'da Cahit Armağan Dilek'in yazdığı gibi "Türkiye'nin Suriye kuzeyinde muhtemel bir operasyona yönelik artan hareketliliğine karşı Pentagon'dan geçen hafta sert bir açıklama gelmişti. Suriye kuzeyinde ABD askerlerinin bulunduğu hatırlatılıp ABD müttefiki Kürt (!) güçlere karşı yapılacak tek taraflı bir operasyonun ölümcül sonuçları olacağı uyarısı yapılmıştı."
ABD, geçen yıl "güvenli bölge" önerisinde bulunduğu zaman Anadolu Ajansı, Prof. Dr. Betül Karagöz Yerdelen'in görüşlerine yer vermişti.
Yerdelen, "ABD'nin güvenli bölge önerisi, PYD'yi korumak içindir. PYD/YPG'nin bölgede zayıflamasını istemeyen Washington, hem Türkiye'yi kaybetmemek için hem de PYD/YPG terör örgütünü korumak için son kertede 'güvenli bölge' önerisini yeniden gündeme taşımıştır." demişti.
Biz de 21 Ocak 2019'da Yeniçağ'ın sürmanşetinden yayınlanan analizde "Güvenli bölge değil şeytan tuzağı" demiştik.
Gerçek de buydu.
Trump'ın Türkiye'ye veya Erdoğan'a neden iyilik meleği gibi davrandığı anlaşılmıştır herhalde!