Bilirsiniz, dünyada bilimsel, ekonomik, kültürel ve sportif alanlarda standart koyma yetkisi, başlangıçta bir dernek veya şirket olarak kurulan, zaman içinde herkesin üye olduğu kurulların işidir.
Kural koyan bu yapılanmaların hiçbirinin merkezi Türkiye’de değildir. Çünkü söz konusu edilen hiçbir alanda öncülük Türkiye’ye ait değildir.
Meselâ güreş, Türklerin ata sporudur ve Dünya Güreş Federasyonu’nun Türkiye’de olması beklenirdi. Ancak bu konuda zamanında girişim yapan olmamıştır.
Meselâ Atom Enerjisi Ajansı, bugün İslâm ülkelerinin nükleer silah yapmasını önleme ajansı gibi çalışmaktadır!
ISO 9000 olarak standart tespit eden ve bu adla belge veren kurum bir şirkettir! Üstelik, standart vermek için bir işyerini denetlerken her türlü bilgiye de vakıf olmaktadır. Son zamanlarda işi o kadar ilerlettiler ki TSK’nın bazı kurumlarına bile standart vermeye başladılar!
* * *
Türkiye’de ilk defa Türkiye merkezli bir anlayışla uluslararası bir kurum kurma girişimi spor alanından geldi. Bizim dövüş sporları diye bildiğimiz sporlar genelde, Japonya, Kore, Tayland, ABD, Çin, Danimarka ve Rusya gibi ülkelerin kontrolündedir.
Murtaza Ünlü ve arkadaşları, Türkiye merkezli Dünya Mücadele Sanatları Federasyonu’nu kurarak bu alanda ilk adımı attı. Aralarında Trabzon’dan tanıdığım Mustafa Turan da bulunuyor.
Murtaza Ünlü, hedefin Türkiye merkezli bir çatı ve yine Türkiye merkezli alternatif bir spor dalı oluşturmak olduğunu açıkça söylüyor.
Ünlü’nün başlangıçtaki ilk hedefi, Türk Dünyası Mücadele Sanatları Festivali düzenlemek. Daha sonra halkalar halinde genişleyerek Türk cumhuriyetleri ve Müslüman ülkeler ile birlikte diğer dost ve kardeş dünya ülkeleri arasında, bir sportif ağ oluşturarak, kurduğu yapıyı güçlü bir dünya federasyonu haline getirmek istiyor. Murtaza Ünlü, “Dünya Mücadele Sanatları Federasyonu uzun süre üzerinde çalışılarak teknik, teorik ve bilimsel altyapısı kendi branşlarında uzman Türk Spor adamları tarafından hazırlanmıştır. Dünya Mücadele Sanatları Federasyonu, Uzak Doğu sporları olarak bilinen ve özünde Türklere ait olan savunma ve mücadele sanatlarında öze dönüşün başlangıcı olacaktır” diyor.
Başlangıçta 25 kulüple kurulan Dünya Mücadele Sanatları Federasyonunun as başkanları Şenaydın Akkılınç, Galip Gülen, Mustafa Turan, Cemal Çolak, Hasan Yavuz. İsmail Ekerim; kurucu üyeleri Necmettin Güler, Yusuf Kılıç, Hacı Doğan, Yasin İlbak, Mehmet Bozkurt, Şefik Gülten, Mümin Ercan, Göksel Türkyılmaz, Hayrettin Sarıkaya, Musa Temur Ali Ekber Bahar, Mehmet Dikli, Şahamettin Ateş, Kadir Çelik, Bülent Akbulut, Mustafa Akansel,Yılmaz Çetin, Uğur Aydoğdu ve Özgür Özer.
* * *
Esasen biz, “Türkiye merkezli bir entegrasyon” modeli olarak “Güneş Ülkesi” ni öneren “Entegre olan değil, entegre olunan bir Türkiye” tasarlayan bir fikrin sahibi olarak kurulacak her türlü sistemin güneşinin Türkiye olmasını arzularız.
Dolayısıyla, sporcular arasından böyle bir adım atılması bizi heyecanlandırmıştır.
