Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, görev süresi sona ererken, daha önceki konuşmalarında olduğu gibi, yine doğrudan ABD’ye mesaj verdi; “Teröre karşı mücadelede destek vermiyorlarsa gölge etmesinler başka ihsan istemez” dedi.
Büyükanıt, “Bazı Batılı stratejistlerce savunulan ‘medeniyetler çatışması’ ve ‘Haçlı seferleri’ gibi kavramların kullanılmasına, kalıcı bölgesel istikrar adına son verilmelidir. Bu konular gündemden düşürülmelidir. Çağ dışı düşüncelerdir” diye de TSK’nın küresel olaylara nereden baktığını gösterdi.
Büyükanıt, “Türkiye Cumhuriyeti’nin önüne birtakım sıfatlar takmaya çalışanların olduğunu görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal organları buna asla izin vermeyecektir. Üzülerek ifade ediyorum, bu tür yaklaşımlar hepimizin ortak paydası olan demokrasi kavramının içine konularak Türkiye’ye dayatılmaya çalışılmaktadır. Hem Avrupa’nın hem de Orta Doğu’nun bir parçası olan Türkiye, laik yapısıyla İslam dünyasının tek örneğidir. Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet, geleceğimizin tek gerçeğidir ve bunu hiçbir güç değiştiremeyecektir. Cumhuriyetimizi ve onun temel ilkelerini hiçbir güç kendisine biat ettiremeyecektir” derken de yine ABD’yi kastetti.
Hatta daha sonra sorulan “Cumhuriyet’in başına sıfatlar takılıyor derken ılımlı İslâmı mı kastettiniz?” sorusuna “Evet” cevabını verdi ve ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile yaptığı görüşmede kendisini uyardığını ve “Ilımlı İslam deme” dediğini de söyledi.
* * *
Konuşmanın, genel havasından, Firavun mumyalanırken bütün iç organlarının çıkarılıp kalbinin yerine konulduğu örneğinden ve duygusal zekanın, algı diye tanımlanan bilişsel zekanın önüne geçtiği tespitinden ve buna bağlı olarak “Eğer bu gerçekse Orta Doğu’daki sorunların çözümünde duygusal zekamızı bireysel ve kurumsal olarak daha çok öne çıkarmamız ve insanları politikalarımızın önüne geçirmememiz gerekmektedir. Düşüncelerimizin merkezine insanı koymayan her türlü politikanın başarısızlığa uğrayacağından şüphe yoktur” sözlerinden de ABD politikalarının doğrudan hedef alındığı belliydi.
Burada, Büyükanıt, ABD’nin Irak’ı kasıtlı olarak kan gölüne çevirdiğini anlatmaya çalışıyor ve Osmanlı döneminde bu tür çatışmaların yaşanmadığını vurguluyordu.
Genelkurmay Başkanları arasında bugüne kadar Osmanlı’dan örnek veren ilk kişi böylece Büyükanıt oldu.
* * *
Orgeneral Büyükanıt, İran’ın nükleer programının tamamen barışçıl amaçlar olacağına dair güven tesis etmesi gerektiğini bildirir ve “Bölgede yeni sorunlar çıkmasını engelleyecek sağduyulu politikalar izlemesi, nükleer silahlardan arınmış barış ve istikrar içinde Orta Doğu’nun tesisi bakımından büyük önem taşıyor” derken İsrail’in elindeki atom bombalarını da gündeme getirmesi beklenirdi!
Büyükanıt’ın “PKK katırla silah taşırken şimdi kamyonla taşıyor. Bu nasıl oluyor?” diyerek bu olaylardan başta ABD olmak üzere herkesi sorumlu tuttu ve “Kerkük’te tapu ve nüfus kayıtlarını kim yağmaladı?” diye sorarken de meselelerin artık açık açık konuşulmadan çözülemeyeceği inancını tekrarladı.
Bence konuşmanın ana mesajı, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kimse biat ettiremeyecektir” cümlesi idi. Bütün diğer yaklaşımlar, bu kararlılığı kuvvetlendirmek içindi.
