"Türkiye, ABD'ye İran için lâzım!"
Hani George Friedman, 14 Ekim'de yayınlanan yazısında, "Türkiye, İran ile ilgili olarak ABD için Kürtlerden çok daha önemlidir. ABD stratejisinin temeli Çin, Rusya ve İran'ın çevrelenmesi politikasıdır. Türkiye'nin bu çerçeveye dahil edilmesi gerekmektedir. Bu yüzden Trump, Suriye sınırındaki durumu Tayyip Erdoğan'ın ziyareti ile bir sonuca bağlayacak vakti gelince de küresel ve bölgesel iki güç arasındaki ilişkiler tekrar düzenlenecektir." demişti ya; tam da bu analizi doğrulayan bir gelişme yaşanıyor. ABD öncülüğünde Bahreyn'de düzenlenen "Umman Körfezi'nde İran tehdidi" konulu güvenlik zirvesine İsrail'in de heyet gönderdiği ortaya çıktı.
Filistin'deki Hamas'ın sözcüsü Hazım Kasım, yaptığı yazılı açıklamada, "İşgalci hükümetten bir heyetin, Bahreyn'deki güvenlik zirvesine katılımı, Arap dünyasının vicdanıyla ters düşen ve kınanması gereken bir durumdur." ifadelerini kullandı.
Zirveye İsrail'in yanı sıra Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Umman'ın da katılacağı belirtildi.
Manama'daki zirve, Polonya'nın başkenti Varşova'da Şubat ayında yapılan ve İsrail ile birçok Arap ülkesini aynı masada buluşturan "Orta Doğu'da Barış ve Güvenliğin Geleceğini Desteklemek" başlıklı konferansın devamı niteliğinde...
***
Varşova'daki zirvede bazı Arap ülkelerinin dışişleri bakanları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve uluslararası yetkililerle aynı çatı altında bir araya gelerek "Orta Doğu'daki İran tehdidi" meselesini görüşmüştü.
Konferansın açılışında, Netanyahu ile basın mensuplarına açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, İran'ın izlediği politikaların Orta Doğu'daki problemlerin temel kaynağı olduğunu iddia ederek, "İran ile yüzleşmeden Orta Doğu'da barış ve güvenlik sağlanamaz." demişti.
Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed Al Halife de, ABD öncülüğünde Polonya'da düzenlenen zirvede, "İran tehdidi" olarak nitelediği durumla mücadelenin Filistin davasından daha önemli olduğunu söylemişti.
Suudi Arabistan'ın Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Adil El-Cubeyr ise aynı oturumda İran'ın Filistin direniş hareketleri Hamas ve İslami Cihad'a verdiği desteği örnek göstererek, Tahran yönetiminin dünyanın en büyük "terör destekçisi" olduğunu iddia etmişti.
***
Suriye'yi uzunca bir süre için İsrail'e tehdit olmaktan çıkaran ABD, şimdi İran'a yöneliyor. Herhalde bu sebeple Suriye'den çekilen Amerikan askerleri, Irak'a gidecek…
ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Başkan Donald Trump'ın kararıyla Suriye'den çekilen bin civarındaki Amerikan askerinin Irak'ın batısına gideceğini duyurdu.
Esper, bu askerlerin Irak'ta IŞİD ile mücadeleye devam edeceğini ve Irak'ın savunmasına destek olacağını söyledi!
Mark Esper, Suriye'den askerlerin çekilmesi konusunda birkaç gün önce de ABD'li yetkililerin, Türk mevkidaşları ile görüşmelerinde Türkiye'nin kararlılığının farkında olduğunu anlatarak "Türkiye'nin ilerlemesinin önüne Amerikan kuvvetlerini koymamamız gerektiğini değerlendirdik. Bizimle Kore'den Afganistan'a kadar birlikte savaşan, uzun dönemli NATO ortağımız Türkiye'ye karşı Orta Doğu'da bir savaş başlatamayız. Böyle bir durum söz konusu değil" demişti.
***
Kimileri ABD'nin, Barış Pınarı Harekâtı'nın durdurulmasını, PKK için değil, kendi askerlerini çekmek ve bölgedeki üslerini tasfiye etmek için istediğini düşünüyor.
Türkiye, bir bölge gücü olarak ABD'ye İran için lâzım. Sıra Türkiye'ye de gelecek ama Türkiye'ye kendi bindiği dalı kestirmeye çalışacaklar. Zira Türkiye İran ile Kasrışirin'den beri savaşmıyor. Bunun sebebi İran'ın bir Türk devleti olmasıydı. Bugün de İran'da Türkler çoğunluktadır. İran'a müdahale, aynı zamanda Türklere müdahale olur!