Türkçüler günü ve kukla festivali!
3 Mayıs Türkçüler günü dolayısıyla hamasi sözler üretmek yerine, herkesi, Türk kimliğinin, iktidar tarafından tehdit edildiği şu günlerde, Türkiye’nin neden bu duruma düştüğü konusunda biraz düşünmeye davet ediyorum!
Diğer taraftan İstanbul’da, 8-19 Mayıs tarihleri arasında uluslararası kukla festivali yapılacak! Festivalde 13 ülkeden 30 grup, 60 gösteri yapacak. Anadolu Ajansı’ndan Şenay Ünal’ın haberine göre festival yönetmeni Cengiz Özek, Türkiye’de köklü bir kukla geleneği bulunduğunu ancak Anadolu folkloründeki kukla örneklerinin zamanla yok olduğunu söyledi. Özek, Karagöz ve Hacivat’ın varlığını kısıtlı şartlarda sürdürmeye devam ettiğini de söyledi. Bursa’da da yıllardır benzer bir festival düzenleniyor.
***
Şimdi konuyu baştan ele alalım. Türkiye’de köklü bir kukla geleneği olduğuna şüphe yok! Fakat Anadolu folklöründeki kukla örnekleri zamanla yok olsa da onların yerini, ekonomide, medyada, bürokraside ve siyasetteki kuklalar aldı. 1939’dan sonraki Türkiye tarihi, kuklalar festivalinin ta kendisidir! Fakat nedense, İstanbul’daki festival için dünyanın en iyi kukla oynatıcısı ülke olan İngiltere’den bile kuklalar gelecek ama Amerika’dan gelmeyecek! Amerikan kuklaları zaten Türkiye’yi istila etmiş durumda olduğu için mi acaba?
Yeniçağ kurulduğu gün yazdığım ilk yazının başlığı “Ya kukla hükümet, ya milli hükümet” şeklindeydi. Fakat gördük ki milli hükümet kurabileceği zannedilen insanlar da bağımsız kişilikler değil, birer kukladan ibaretti! Esas olarak Türkiye’de “Amerikan kuklası İslam modeli” ürettiler ve milliyetçileri de kontrol ederek Türkiye’yi bütün kurum ve kuruluşları, ekonomisi, kültürü, medyası ve siyaseti ile teslim almaya başladılar...
Bunu da saklamadan yaptılar, ama insanlar, durumun farkında oldukları halde kısa vadeli çıkarları uğruna, sürece teslim oldu.
***
Bu konudaki uyarılarım, siyasi kuklaların sergilediği oyunlardan mutlu olanları rahatsız etti. Bu sebeple birçok iftiraya maruz kaldım.
Gerçekleri kabullenmek, herkese zor geliyordu. Çünkü gerçekler kabul edildiği an herkesin yerleşik konumu sarsılacaktı.
Türkler nihayet bugünlerde, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Atatürk’ün ve Türk kimliğinin, ABD ve AB desteğiyle AKP iktidarı tarafından alenen tehdit edilmekte olduğunu görmeye başladı. Bu fark ediş, elbette, geçimini siyasetle sürdürenlerin düzenini altüst edebilir. Fakat, PKK terörü üzerinden barış adı altında egemenliğine son verilmek istenen Türk Milleti’nin her ferdi bilmeli ki bu kuklacıların oyununa dur demezse, kendisini daha korkunç bir akıbet beklemektedir. Bu sebeple, şimdi, milletin geleceği için fedakâr olmak zamanıdır.
***
Türkiye’nin bu kukla festivalinde asıl muhatabı PKK değil, Oslo’da, İmralı’da veya Kandil’deki kuklaları oynatan ABD ve İngiltere olmalıydı.
Fakat Türkiye’yi milli ve bağımsız bir siyasi irade yönetmiyor..
Geçenlerde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad teröristlerle muhatap olup olmama konusunda “Biz kuklalarla değil kuklaları oynatanlarla diyalog kurmak istiyoruz. Batı diyalog kapısını kapattı” diyordu.
Türkiye’de ise siyasi kuklalar, terör kuklalarıyla görüşüyor! Hani kumarı oynatan kazanır gibi bu oyunda da parsayı kuklaları oynatanlar toplar!
Bakınız Makyavel ne demiş Türkler hakkında:
“-Türkleri dışarıdan işgal etmeye kalkmayın, yenemezsiniz. Amma bir kere içeriden ele geçirdiniz mi her şeyi kabul ettirebilirsiniz!”
İşte 2002’de başlayan yeni operasyon, kukla siyasetle Türkiye’yi içeriden ele geçirmek operasyonuydu... Kurtuluş, Türklerin kendi damarlarındaki asil kandadır!