''Türk Yargısı'' ve Bekir Bozdağ...

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye Adalet Akademisi Kürsü Dergisi''nde yayımlanan röportajında, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk yargı sistemi, verilen kararlar ve uygulamalar üzerinden belli çevreler tarafından yıpratılmak isteniyor. Hâkim ve savcılarımız milyonlarca davaya bakıyorlar. Büyük bir özveri ile çalışıyorlar ama bir elin iki parmağını geçmeyen birkaç dava üzerinden Türk yargısını suçlamak, büyük haksızlık ve saygısızlıktır." dedi...

Bozdağ, "bir elin iki parmağını geçmeyen birkaç dava"nın hangi davalar olduğunu söylemedi...

***

Türkiye''de yargı sistemi, 15 Temmuz 2016''ya kadar işleyen süreç içinde, FETÖ denilen örgütün eline geçmiş değil miydi? O sürecin bir kısmında; 2013-2015 ve 2015-2017 dönemlerinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ değil miydi?

Ve Bozdağ, o dönemde Meclis kürsüsünden "Fetullah Gülen, bu ülkenin yetiştirdiği bir kıymettir. Bilge bir insandır. Bu ülkenin nesillerinin millî manevi değerlerle yetişmesi için hizmetini yapıyor. Her şeyi de açık... Devletin denetimi ve gözetimi altında bu çalışmalarını yapıyor. Hakkında bir mahkeme kararı olmayan bir kişiye çete diye hitap ederseniz, ona karşı büyük bir haksızlık yapmış olursunuz." demiyor muydu?

***

15 Temmuz''dan aylar önce FETÖ hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış ve düzenlenen iddianame, ne gariptir ki tam da 15 Temmuz günü mahkeme tarafından kabul edilmişti.

İddianamede, FETÖ soruşturmasının, çeşitli ihbar dilekçelerinde varlığından bahsedilen örgütün devleti ele geçirmek üzere olduğu, anayasal düzeni zorla değiştirebileceği ve kamu idarelerinden gelen suç ihbarlarında örgütlenmenin ciddi olduğunun iddia edilmesi üzerine, örgütün varlığına dair yeterli somut deliller bulunması ve kamuoyunda mağduriyetlere yol açan uygulamaları tespit edilerek başlatıldığı belirtilmişti.

İddianamede, soruşturmanın, "Devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir ''cemaat oligarşisi/zümre hâkimiyetine dayanan devlet düzeni'' kurmak ve hükümeti devirmeye teşebbüs etmek" için kurulan örgütün, nihai maksatlarının ne olduğunun belirlenmesi amacıyla başlatıldığı da bildirilmişti.

Yani, soruşturma aylardır sürüyordu ve herhalde Bekir Bozdağ''ın da bu soruşturmadan haberi vardı.

"Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu"nda görevli Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun, iddianamede şu ifadeyi de kullanmıştı:

"Devletin, derin bir yapının eline geçmesini acziyet içerisinde izlemesi, seyretmesi beklenemez."

Bekir Bozdağ ise Fetullah Gülen savunması yapmıştı!

Ergenekon, Balyoz, Askerî Casusluk, Oda TV gibi uydurma davaların da "devleti ele geçirmek için orduyu ve millî aydınları etkisiz hale getirmek" amacıyla açıldığı belliydi ki sonradan bu davalar için AKP sözcüsü bile "orduya ve millî istihbarata kumpas" demişti...

***

Kukla gibi oynatılan ve Türkiye''yi başarısız olmaya programlanmış bir darbe girişimi yaşatan örgütün amacı, iddianameye göre "Anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir ''cemaat oligarşisi/zümre hâkimiyetine dayanan devlet düzeni'' kurmak" idi değil mi?

Peki 15 Temmuz''dan sonra ne oldu? Ne kuruldu yani?

Usulsüz Meclis oylaması ve referandumda mühürsüz oyların geçerli sayılmasıyla Türkiye''nin yönetim sistemi değiştirildi değil mi? Peki 15 Temmuz darbe girişimi olmasaydı, AKP ve MHP böyle bir değişiklik yapabilir miydi?

Kaldı ki bugün de yargıda ve devletin birçok kurumunda benzer örgütler cirit atıyor! Bir de AKP kadrolarında görevli avukatlar, hâkim savcı yapıldı! Oysa hâkim-savcı adaylarının siyasi parti üyesi olmaması gerekirdi!

Yargının siyasallaştırıldığı, cemaatleştirildiği çok net değil midir?

Bu durum yargının bağımsızlığını ortadan kaldırmıyor mu? Bekir Bozdağ, dün Fetullah Gülen''i savunuyordu, bugün gerçekten "Türk yargısı"nı mı savunuyor?

Yazarın Diğer Yazıları