Türk Donanması'nı kim engelliyor?..
"Mavi Vatan Tatbikatı"nı heyecan ve gururla takip ediyoruz. Tatbikatın başladığı günün ertesi, kaleme aldığım "Ege'yi tamamen Yunan'a terk mi ettik?" başlıklı yazımda, "ancak bazı gerçekler var ya bazı gerçekler... Yaşamaya zorunlu bırakıldığımız... Canımız yanıyor, içimiz kan ağlıyor!.." demiştim. Tatbikatın başladığı günden bu yana bazı garipler gözlerden kaçmıyor!.. Örneğin; Mavi Vatan Tatbikatı Seyir Duyuruları, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi (SHOD) ile Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü (KEGM) tarafından yayımlanıyor. Seyir duyuruları hem SHOD hem de KEGM internet sitesinde yayımlanması gerekirken 327/19 numaralı Atış Eğitimi Duyurusu sadece KEGM sitesinde yayımlandı ancak SHOD sitesinde anılan duyuruya rastlanmadı. KEGM sitesindeki 327/19 numaralı duyuru, 2 Mart 2019'da kaldırıldı. Daha eski tarihli Atış Eğitimi duyuruları sitede kalırken anılan duyurunun kaldırılması dikkat çekti.
Bu durum kuşkulara ve soru işaretlerine sebep oldu. Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, YENİÇAĞ'a şu açıklamayı yaptı;
"28 Şubat-1 Mart 2019 tarihleri arasında planlanan atış eğitimi ile ilgili 327/19 numaralı duyuruyu haritaya tatbik ettiğimizde, Türk Deniz Kuvvetleri tarafından, Taşoz, Semadirek ve Limni adalarının kıta sahanlığında atış eğitiminin planlandığı görülüyor. Anılan bölge Türk Donanması'nın atış sahası olup tatbikat dışı zamanlarda da atış eğitimi yapmak maksadıyla kullanılıyor. KEGM sitesinde yayımlansa da, SHOD sitesinde duyurusu yapılmayan atışların icra edilmesi mümkün değildir. Mavi Vatan Tatbikatı kapsamında planlanan ancak SHOD sitesinde yayımlanmayan atışın yapılıp yapılmadığı hakkında herhangi bir bilgi paylaşılmadı.
28 Şubat-1 Mart 2019 tarihleri arasındaki atış eğitimi, planlandığı şekilde yapıldıysa Türkiye, Kuzey Ege Denizi'ndeki hak ve menfaatlerine sahip çıkmış demektir. Eğer anılan atış eğitimi yapılmadıysa, Türk Donanması Ege Denizi'nde Saros ve İzmir Körfezi'ne kapatılmış ve kendi atış sahasında atış yapamayacak hale getirilmiş demektir. Sultan Abdülhamit döneminde de donanma Haliç'e kapatılmıştı. Şimdi tarih tekerrür mü ediyor?"
"TÜBİTAK da, Enerji Bakanı'nı yalanlıyor"
AKP iktidarının çelişkili tutumu yüzünden Ege'de kafaları karıştıran diğer bir husus da petrol arama faaliyetleri. Ümit Yalım, şunları söyledi;
"Enerji Bakanı Fatih Dönmez, Taşoz Adası bölgesinde, 2015'ten itibaren çalınan Türk petrolü hakkında yöneltilen soruya yazılı olarak cevap vermiş ve Taşoz Adası'nın Yunan egemenliğinde olduğunu iddia etmişti. Bakan Dönmez'i görsel ve yazılı basın üzerinden eleştirerek, Taşoz Adası'nın Türk egemenliğinde olduğunu ve bu bağlamda TCG ÇEŞME gemisinin Taşoz ve Semadirek Adalarının kıta sahanlığında 13-17 Mart 2017 tarihlerinde araştırma yaptığını kamuoyuna duyurmuştuk.
Şimdi TÜBİTAK da Bakan Dönmez'i yalanladı. R/V TÜBİTAK MARMARA gemisi, Taşoz, Semadirek ve Limni adalarının kıta sahanlığında 13 Şubat 2019'da araştırma yapmaya başladı. TÜBİTAK gemisinin araştırma görevi 10 Mart 2019'da sona erecek.
Bakan Dönmez'e bir kez daha hatırlatalım. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi Md. 76 ve 77'ye göre kıta sahanlığında araştırma yapma hakkı sahildar yani egemen devlete aittir. Yunanistan'a sadece kullanma hakkı verilen Taşoz, Semadirek ve diğer Kuzey Ege Adalarının mülkiyeti, egemenliği ve deniz yetki alanları Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Türk Deniz Kuvvetleri ve TÜBİTAK, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarını kullanarak Taşoz ve Semadirek Adalarının kıta sahanlığında araştırma yapıyor. Anılan bölge aynı zamanda Türk Donanması'nın Atış Sahası'dır."
Kıbrıs'a Fransız Askerî Üssü
Türk kamuoyunun ısrarla gözünden kaçırılmaya çalışılan bir gelişme de Akdeniz'de cereyan ediyor. Ümit Yalım, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Ada'da Fransa'ya deniz üssü inşa etme hazırlıkları hızla devam ediyor. Fransız Deniz Üssü'nün Larnaka yakınındaki Mari (Tatlısu) bölgesine inşa edilmesi planlanıyor.
1959 Garanti Antlaşması'nın 1, 2 ve 3. Maddelerine göre Fransa'nın Kıbrıs'ın herhangi bir bölgesinde askerî üs açması mümkün değildir. Türkiye, Garanti Antlaşması'ndaki haklarını kullanarak, Kıbrıs'a Fransız Askerî Üssü'nün kurulmasını engellemelidir" dedi.
"Beka", "beka" derken iktidarın küçük ortağı MHP, Ege ve Akdeniz'e neden sessiz kalıyor acaba?..