Türk Devleti, Türk Milleti ve Attila İlhan..
Türkiye, kısa bir metin olan 1921 Anayasası’ndan sonra 1924’ten bu tarafa, 1961 ve 1982’de olmak üzere iki defa yeni Anayasa yaptı. 1971’de, DSP-MHP-ANAP döneminde ve AKP döneminde önemli Anayasa değişikliklerine gidildi. Bu arada, Tayyip Erdoğan’ın siyaset yasağının kaldırılabilmesi için kişiye özel Anayasa değişikliği bile yapıldı.
Bütün bunlar, Türkiye’nin mevcut rejiminin istikrarsız olduğunu gösterir. Ulus devleti kuranlardan sonra gelenler, “ulus her gün yeniden doğar” kabulüne göre her gün ulus bilincini geliştirmek yerine, etnik unsurlar üzerinden siyasi istismar yapa yapa, binanın çimentosunu eritti. Şimdi ise temelleri sökmeye çalışıyorlar!
Nitekim Habertürk’te bir programda konuşan Prof. Dr. Yasin Aktay, “Bir ulus devleti yok ederken yerine başka bir ulus devlet geçiremeyiz” ve “Bir milliyetçiliği yok ederken yerine başka bir milliyetçiliğin geçmesine izin veremeyiz” gibi sözler sarf edebilmiştir.
Yani “Türk devletini yıkarken yerine bir Kürt devleti kurulmasına izin veremeyiz” ve “Türk milliyetçiliğini yok ederken yerini Kürt milliyetçiliğinin almasına izin veremeyiz” demiş oldu açık açık..
Nasıl bir devlet yapısı öngörüyorlar?
Aktay’ın genel değerlendirmesinden bir cemaat devleti tasarlandığı anlaşılıyor! Nasıl olsa rejimi yıkmaktan, kendilerini yargılayacak bir mahkeme yok artık!
***
Bir de son zamanlarda, terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’ın kullandığı “Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye’nin yaşadığı sorunların çözülmesi için 1921 Anayasası’nın günümüze uyarlanması gerekir” söylemi var. Bunu da “Mustafa Kemal, Birinci Meclis döneminde Türk demedi, Türkiye halkı dedi, Türk Milleti demedi, millet dedi” gibi kabullere dayandırıyorlar.
Peki bunlar doğru mudur?
Avukat Gülseren S. Aytaş diyor ki “1-2 Kasım 1922’de Birinci Meclis’in çıkardığı Saltanatın Kaldırılmasına Dair Kanun’da, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu ve sahibi olan Türk milletinin egemenliği padişahtan aldığı, Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine yeni ve milli bir Türk devleti kurulduğu izah edilmekte, Türkiye’nin ortaklık devleti olarak kurulmadığı, egemenliğin asla bölüşülmediği, Türkiye’nin milli bir Türk devleti olduğu ifade edilmektedir. Birinci Meclis kararıyla sabittir ki bu esas devletimizin temel ilkesidir; hiçbir suretle değiştirilemez.”
***
Söz konusu 1. Meclis kararı şöyledir:
“TBMM’nin Hukukî Hâkimiyet ve Hükümraninin Mümessil-i Hakikisi Olduğuna Dair Heyet-i Umumiye Kararı
Karar No : 308
1-2.11.1338 (1922)
Birkaç asırdır saray ve Babıâli’nin cehalet ve sefahati yüzünden devlet azim felâketler içinde müthiş bir surette çalkalandıktan sonra nihayet tarihe intikal etmiş bulunduğu bir anda Osmanlı İmparatorluğu’nun müessis ve sahib-i hakikisi olan Türk milleti Anadolu’da hem harici düşmanlarına karşı kıyam etmiş, hem de o düşmanlarla birleşip millet aleyhine harekete gelmiş olan saray ve Babıâli aleyhine mücadeleye atılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun hükûmeti ve ordularını biteşkil harici düşmanlar saray ve Babıâli ile fiilen ve müsellehan ve malum müşkilât-ı şedide ve mahrumiyet-i elime içinde cidale girişmiş ve bugünkü halâs gününe vasıl olmuştur.
Türk milleti saray ve Babıâli’nin hıyanetini gördüğü zaman Teşkilât-ı Esasiye Kanunu isdar ederek onun birinci maddesi ile hâkimiyeti Padişahtan alıp bizzat millete ve ikinci maddesi ile icrai ve teşrii kuvvetleri onun yed-i kudretine vermiştir. Yedinci madde ile de harp ilânı, sulh akti gibi bütün hukuk-ı hükümraniyi milletin nefsinde cem eylemiştir.
Binaenaleyh; o zamandan beri eski Osmanlı İmparatorluğu tarihe intikal edip yerine yeni ve milli bir Türk Devleti yine o zamandan beri padişahlık merfu olup yerine Türkiye Büyük Millet Meclisi kaim olmuştur. (....)”
***
Attila İlhan’ı, Banu Avar’a açıkladığı “perspektif gazeteciliği” çerçevesinde, bu tarihi belgeyi bilginize sunarak anmak istedim.
Peki Türk Milleti’nin egemenlik hakkı kâğıt üzerinde değiştirilmek istenirse ne olur?
Türk Milleti’ne direniş hakkı doğar. Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini!