Abdullah Avcı'nın istifasının perde arkasında yaşananlar ortaya çıktı. Bakın neler olmuş?
TURGAY BEŞYILDIZ / Yeniçağ
Trabzonspor’da öğlen saatleri itibariyle hareketli saatler yaşanmaya başlamıştı. Takıma iki gün izin verdiği için İstanbul’da bulunan Abdullah Avcı, mevcut yönetim kurulundaki Asbaşkan Ertuğrul Doğan ile baş başa çok sıcak bir görüşme yaptıktan sonra, sanıyorum ‘Takımda bu süreç artık gitmiyor.’ diyerek, affını istedi. Dostane geçen görüşmeden ve bundan sonrası için alınan kararlardan sonra kucaklaşarak ayrılan Avcı ve Doğan, belki bir gün yeniden buluşmak üzere açık denizlere yelken açtılar.
Kongre kararı almış olan bordo mavili kulüpte, tüzük gereği kongre sürecini yönetecek olan Asbaşkan Ertuğrul Doğan da, ardından başkan adaylığını açıklayınca, süreç işlemeye başladı ve bu arada Abdullah Avcı’nın duygu yüklü istifasındaki samimi sözleri, kendine ait bir sosyal paylaşım sayfasından geldi.
UEFA Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi, Konferans Ligi ve ligdeki yarıştan uzaklaşan bordo mavililerde, son olarak 36 maç sonra Akyazı’da kaybedilen Ümraniyespor maçı, camiada ve teknik heyette moralleri bozdu, biliyoruz.
Önce bazı yazılı ve görsel basında "Abdullah Avcı, yeni yönetimin önünü açmak için görevinden istifa etme kararı aldı" denildi ama kazın ayağı maalesef öyle değildi.
Başkan ve yeni yönetimi belli olmadan bir teknik adam gelecek yönetimin önünü açmak için niye şimdiden istifa eder? Daha kongreye 18 gün varken üstelik. Demek ki Avcı, kararını vermişti. Aslında kulübün değil, artık onun da vefa borcu olduğu ve çok güzel günler yaşadığı takımının önünü şimdiden açmak istemişti.
Trabzonspor''da 116 maç görev yaptı Avcı, bu maçlarda 65 galibiyet, 29 beraberlik ve 22 mağlubiyet aldı. Trabzonspor deneyimli teknik adamla birlikte, 1 Süper Lig ve 2 Türkiye Süper Kupa zaferi yaşadı.
60 yaşına merdiven dayayan aslen Rizeli, İstanbul doğumlu çalıştırıcı, bu maçlarda 1.93’lük bir puan ortalaması tutturdu. En zayıf halkası Avrupa Kupaları’ndaki hüzünlü maçları oldu. Özellikle kulübün bu sezonki kaderini tarihinde üçüncü kez yine elendiği Danimarka’nın Kopenhag takımına mağlup olması ve Şampiyonlar Ligi’ne veda etmesi belirledi.
Asıl bu sezonun taraftarlarda, takımda ve yönetimdeki gerçek kırılma noktası, bordo mavililerin Şampiyonlar Ligi’nden elenerek çok büyük bir maddi geliri de kaybetmesiydi.
Haliyle bugün öğleden sonraki saatlerde istifa ve adaylık açıklama gelişmeleri yaşanırken, kimse Avcı’nın istifasını beklemiyordu. Ben dahi. Niye? Çünkü; Ahmet Ağaoğlu değil Ertuğrul Doğan zaten Avcı ile çalışmak isteyen isimdi. En azından Trabzonspor camiası bunu böyle biliyordu.
Taraftarlar birbirlerine değişik yollardan "Avcı niye istifa etti?" diye, gün içerisinde sorup, sorup durumu anlamaya çalışırken, İstanbul’da yaşayan bir gazeteci daha yumurta tavuktan çıkmadan, kendi sosyal sayfasından ortaya bir iddia attı:
"Ertuğrul Doğan, Sergen Yalçın ile görüşecek."
Süper Lig''de son olarak Beşiktaş''ı çalıştıran ve görevinden ayrılan Sergen Yalçın''ın, Trabzonspor''un iyi bir teklif yapması halinde görevi kabul edebileceğini de öne sürdü mü bu arkadaş? Daha dakika bir, gol bir, demeye başladı millet birbirine…
Bugün hava kararmadan, Karadeniz’in üzerine çatık kaşlı kara bulutlar çökmeden, taraftarlar Abdullah Avcı''nın istifası sonrası takımın başına kimin geçeceğini düşünürken, ortaya atılan Sergen Yalçın ismine çok soğuk baktılar.
Gündem öyle hızlı değişiyordu ki; hata yapmamak kaçınılmazdı. Ertuğrul Doğan yaptığı açıklamada; Başkan Ağaoğlu’na, yönetim kurulunda bugüne kadar beraber çalıştığı arkadaşlarına, Abdullah Avcı ve ekibine, kısaca herkese teşekkür edince, anlaşıldı ki Avcı gitti ama bu sefer ava değil!
Doğan, yazılı açıklamasında "Gerek saha içi gerekse saha dışı organizasyonlarında daha sağlıklı kararlar almamız gerekiyordu. Bu olumsuz durumu düzeltebilecek umudumuz, inancımız, birikimimiz, tecrübemiz, özgüvenimiz ve inadımız tabii ki var. Birlikte daha güzel hikayeler yazacağımızdan camiamızın en ufak Şüphesi kesinlikle olmasın." İfadelerine yer verirken, camia "Neler olacak şimdi" diye beklemeye başladı.
Başkan adayı Ertuğrul Doğan ile görüşmesinde Avcı, herhangi bir tazminat talep etmemiş. Ama Avcı''nın sezon sonuna kadar olan ve iyi de bir miktar tutan, doğruysa hak edişlerini alacağı öğrenildi. Diğer bir duyum ise hiçbir maddi talepte bulunmadı. Hangisi doğru şimdilik soru işareti. Peki bu böyle mi olmalıydı? İlerleyen günlerde bu konuda sanırım bir resmi açıklama yapılır.
Abdullah Avcı''nın, "Kararım net ve kesin. Bir gün yine gelirim, yine sonra devam ederiz ama güzellikler ile bırakmayı ve güzel anılmayı istiyorum. Kasketli fotoğraf ile müzede yerimi aldım. Bunu bozmak istemiyorum." ifadelerini de, giderayak kullanması da ona destek veren taraftar kesiminde de bir duygu videosu yüklemedi değil! Yani Avcı giderken, arkasındaki kapıyı da açık bıraktı!
İki gündür izinli olan ve yarın tekrar idmanda hazır olacak bordo mavili oyuncularla, kulüp personeliyle, yöneticilerle ve basın mensuplarıyla vedalaşması beklenen Avcı, kulübün efsane teknik adamları arasına da kazandığı şampiyonlukla girmiş oldu. Bunu kimse inkar edemez ve etmez. Bende yıllar sonra yaşattığı bu şampiyonluk için kendisine buradan bir teşekkür gönderiyorum.
Yalnız, Avcı''nın yerinde olsaydım bir şeye dikkat ederdim. Yazılı mesajında herkese teşekkür etti. Başkan Ağaoğlu''na da bir teşekkür etseydi daha yakışırdı diye düşünüyorum.Ne de olsa kulübün başkanıydı. Ayrıca, sezon başında beri Trabzonspor''u takip eden, Trabzon''daki basın mensuplarını takımdan çok uzak tuttuğunu, basın ile takımı ayırarak, kapıları kapatmanın tek bir faydası olmadığını anlamıştır sanırım.
Gerçi her zaman söylemişimdir. Genel olarak baktığımızda; benim futbol mantalitemde bir teknik adama inanıyorsan, onunla 9-10 yıl gibi uzun süreli istikrarda karar kılınmalı. Sanırım bunu en iyi İngiliz kulüpleri yapıyor ve durumları Avrupa futbolunda ortada. Yani zirve grubunda. Öyle değil mi?
Şimdi ne olacak? Bu ay sonu yapılacak olan; Olağanüstü Genel Kurul’a kadar takımı kim çalıştıracak? Yeni yönetim kurulu belli olana kadar Trabzonspor’u çalıştırmak için önce adı geçen bordo mavililerin scout ekibinin başında görev yapan İhsan Derelioğlu oldu sanırım. İsmi kabul görmezken, takımın içinde yer alan ve oyuncu kadrosunu iyi tanıdığı için Orhan Ak ile yola devam kararı alındı. Çünkü zaman yoktu ve kısıtlıydı. İnanıyorum ki bu fikir de Avcı’dan geldi. Peki karar doğru mu? Doğru. Niye? Şurada dört gün sonra maçın var.
Anlayacağınız, günün alaca karanlığı terk edişi sonrasındaki son gelişmesi; Sakarya doğumlu olan 44 yaşındaki Orhan Ak’ın, Adana Demirspor maçında da takımın başında sahaya çıkacak olması.
Peki, "Yeni teknik direktör kongrenin hemen sonrasında kim olacak?" sorusundan önce, altyapıya nasıl ağırlık verilecek? Yeni yıldız adayı oyuncular ne zaman, nasıl gelecek? Kulübe gelir getirecek projeler ne şekilde olacak? Acil ödemeler için mayıs ayının son gününe kadar 30 milyon Euro sıcak para nasıl sağlanacak?
Yoksa, FIFA ile CAS yine kapıyı çalacak!
O zaman dirsek temasında omuz omuza vererek, çapaları denizden çekin:
"Vira Bismillah."