Mustafa Yıldırım’ın tespitlerine göre, 1982 sonlarında ABD Kongresi’nin onayıyla NED (National Endowment for Democracy), yani Ulusal Demokrasi Fonu kuruldu. CIA emeklisi Ralph Mcgehee, bu kuruluşun işlevini şöyle yorumluyor:
“CİA’nın, ülkelerin karıştırılması operasyonlarında kullanılan birçok işlevinin NED’e transfer edilmesiyle, Demokrasi İçin Ulusal Fon’un kullanımına gidildi. Avrupa’da yerleşik ve çoğu Birleşik Devletler tarafından parayla beslenen hükümet-dışı örgütler (NGO’lar) de doğrudan ya da dolaylı olarak, bu operasyonlarda yer alıyor. Bu tür örgütler ve ajanslar CIA’nın hükümetleri desteklemek veya yıkmak gibi birincil rolünü elinde bulundurmaktadır.”
Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü IRI, NED’in bir alt koludur.
IRI, Cumhuriyetçi Parti’ye, NDI) ise Demokrat Parti’ye bağlıdır.
IRI, Türkiye’de de birçok proje uygulamıştır. Mesela Arı grubu, IRI tarafından desteklenmiştir.
IRI’nin 1998 raporunda, “En önemli etkinlik Türk sivil örgütleriyle birlikte gerçekleştirilmiştir. Bu kuruluşlardan biriyle başlatılan ve halen süren çalışma, Türkiye’nin yerel yönetim yasalarının değiştirilmesidir” deniliyordu!
IRI etkinliklerinden bazılarının başlığı şöyledir: “Sivil’toplumcuların proje çalışmalarını yeniden gözden geçirmek”, “Yerel yönetimlerin otonomlaştırılması”, “Gençliğin politikaya çekilmesi”, “Partili gençlerin eğitilmesi.”
Nitekim önce ANAP, sonra AKP’li gençler bu eğitimlerden geçirildi!
***
Güncelmeydan’dan Türkan Hanım, “Tayyip Bey’e dokuz sorunuzun altısının cevabı, IRI’nın İnternet sitesinde var” diye bir mesaj gönderdi.
Sitede, “Mısır ve Tunus’taki değişim dalgası ve Gençlik” başlıklı haber-yorumda şu bilgiler veriliyor:
“IRI, Tunus’taki aktivist gençleri eğitmek için Şili’deki toplum liderlerini görevlendirdi. 2007 yılında IRI bilgileri paylaşmak için onları medya üzerinden Kawakibi Demokrasi Geçiş Merkezi’ne yöneltti. Tunus’taki ayaklanmada önemli bir rol oynayan IRI, ülkenin sivil ve siyasi aktörleri ile ortaklığa ve siyasi liderler yetiştirmeye devam edecektir.
Mısır’daki halk hareketine öncülük eden aktivistler de IRI’nın ortaklarıdır. Çalışma 2004 yılında başladı. 2006 yılında, 6 Nisan Gençlik Hareketi lideri Ahmed Maher ve arkadaşlarınden IRI mezunu Israa Abdel Fatah, işçileri grevden kitlesel gösteriye çağıran bir Facebook sayfası oluşturdu. 6 Nisan olarak planlanan grev günü, Fatah tutuklandı ama hareket böyle başladı. Sonuç olarak bu gençler Mısır hareketinde önemli bir rol oynadı.”
IRI, resmen “Tunus ve Mısır’daki olayları ben planladım, gençlik liderlerini ben yetiştirdim” diye
***
Libya’yı karıştıran El Cezire hakkında ise Sabahattin Önkibar, dün önemli bir değerlendirme yaptı ve bu televizyonun kurulduğu Katar’ın, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan ile ilişkilerini hatırlattı. Ben de Yeniçağ’ın ikinci günü olan 14 Eylül 2002 tarihindeki yazımdan bir alıntı yapayım:
“El Cezire Televizyonu, 50 bin Amerikan askerinin işgali altında bulunan Katar’dan yayın yapmaktadır. El Cezire’nin görevi insanlığı yanıltmaktır! CNN’den daha fazla ABD’ye hizmet etmektedir. Hedefte, asıl olarak Türk-İslam coğrafyası, kısacası Avrasya vardır. 11 Eylül sonrası Türkiye’ye yönelik ekonomik ve siyasi baskıların artması, TBMM’nin ele geçirilmeye çalışılması, tesadüf değildir. Çünkü, Türkiye’de ABD’nin Irak’a müdahalesine destek verecek bir hükümet gerek!”
Demek ki Türkiye’deki asıl darbe, 2001-2002 krizidir! Bu krizde de medya kullanılmıştır. AKP, bu ekonomik darbenin çocuğudur.
