Dünyada ilk ve tek ekonomik model olan faizin enflasyona neden olduğu modelinin artık ortadan kalktığını mı sanıyorsunuz?
O halde büyük yanılgı içerisindesiniz.
Mehmet Şimşek ile birlikte Türkiye’de Ortodoks politikalara geri mi dönüldüğünü düşünüyorsunuz?
Eğer öyle düşünüyorsanız, büyük bir algı operasyonunun etkisiyle yine büyük bir yanılgı içerisindesiniz o halde.
Kesinlikle hayır!
Türkiye’de değişen bir şey yok.
Nasıl mı?
O dönemi iyi hatırlayın:
Merkez Bankası faizleri enflasyonun çok altında tutuyordu.
En son yani Mehmet Şimşek gelmeden enflasyon yüzde 35 civarındaydı. Merkez Bankası faizi ise yüzde 8,5.
Bugün yüzde 50’ye dayanmış bir enflasyon var ve gösterge faizi 17.30.
Ne değişti?
Hiçbir şey!
Yine zam halkın sırtına bindirildi.
O dönemde ne vardı?
Bankalar vatandaşın parasına enflasyonun yarısı kadar faiz veriyordu.
Alın size yine aynı durum.
Enflasyon 50’ye dayanmış banka mevduatı yüzde 20!
Yani diyor ki, paranı mevduata yatırma. Yatırırsan paranı enflasyonla pul ederim.
Ediyor mu?
Evet! Ediyor vallahi!
O halde para nereye gitsin, altına mı?
Orada da önlem aldı. 1 gramın altında altın basmak ve satma imkânını ortadan kaldırdı.
“Ben de dolar alırım” diyenler yanılıyor.
Kur artık Nas dönemindeki gibi kontrol altında. Fark etmiyor musunuz, haftalardır aynı noktada.
Gayrimenkul alırım diyene “bu fiyatlardan mı… Deliminsin?” diyorlar.
Geriye ne kaldı?
Borsa!
Birkaç oyuncunun ve şirket patronunun oyun alanı olan borsa. 4 liralık hisseyi 150 liradan almak için borsaya geleceksin diyorlar.
Saçma sapan şirketlerin halka arzına izin vererek halkı borsa kuyruğuna diziyorlar.
Şirket patronu şirketin borcunu halka ödetmek için halka açılıyor. Finansal okuryazarlığı olmayan çaresiz vatandaş sosyal medya fenomenleri ya da apartman kapıcısının önerisiyle 1 ay önce 5 lira olan hisse senedini 165 liradan alıyor.
Sosyal medya fenomenini anladık da kapıcıyı anlamadım diyenlere yanıt vereyim:
Kapıcı, 22 numarada oturan Kazım Bey’den duymuş. Onun da eşinin çalıştığı kurumdaki Mehmet Bey’in kızı bir borsa şirketinde çaycıymış. O da özel seans odasına çay servisi yapan arkadaşından duymuş!
İşte böyle saçma sapan bir haldeyiz…
Allah’tan büyük kurtarıcımız Mehmet Şimşek var!
