İtibar nedir?
İtibar kelimesi AKP için hep önemli oldu.
Öyle ki resmen bilinçaltlarına yerleşmiş bir sorun gibi duruyor.
İtibardan tasarruf olmaz da AKP söylemidir.
Devleti yönetenlerin milyonluk araçlarla gezmesi, Avrupa ülkelerinde başbakanlık binasından bile lüks ve büyük belediye, emniyet, hükûmet binaları…
Hep AKP döneminde ortaya çıktı. Mesela geçen ay Adıyaman’a gittiğimde gözlerime inanamadım. Küçücük ve hiçbir ekonomisi olmayan, depremde yerle bir olmuş, on binlerce kişinin hâlen konteynerlerde yaşadığı bu şehirde müthiş bir bina yapılmış.
Adıyaman Emniyet Müdürlüğü binası.
32 yıllık gazeteci olarak şahsen dünya şehirlerinde görmediğim bir bina. Lüks ve devasa.
Halk konteynerlerde ama devleti yönetenler devasa ve lüks konutlarda.
Aynı şehirde yine hükûmet konağı da öyle.
Küçük bir ilin valilik binası değil de sanırsınız ki o ülkenin başkanlık sarayı.
İşte çelişki de burada!
Tozdan topraktan boğulan tarlalarda yatan bir şehrin halkı ve onları yönetenlerin itibar bulduğu binalar.
Bu sadece Adıyaman’da mı?
Türkiye’nin her yerinde.
Özel uçaklarla seyahat eden devlet yöneticileri, gittikleri ülkede lüks otellerde kalanlar.
İşte bu ülkeye kurtarıcı(!) olarak gelen Bakan akıl almaz vergiler keşfetmeye devam ediyor.
Hazırladığı vergi paketleri hep saraydan dönünce o da çareyi elini vatandaşın cebine atmakta buldu.
Bir taraftan itibardan bahsedip lüks bir hayat yaşayan devleti yönetenler, diğer taraftan bunları finanse edebilmek için halkın kredi kartından 750 lirayı savunma sanayi fonu için toplamaya çalışan bir zihniyet.
Savunma sanayi fonu deyince kimse itiraz etmez diye düşündüler. Diyenleri ise aforoz eder, hain ilan ederiz diye düşündüler.
Ama olmadı!
Kendi tabanları bile isyan etti!
Neden mi?
Çünkü Türkiye’de halkın yüzde 90’ı fakir! Geri kalanı ise zaten kayıt dışı yaşıyor. Yani bir akşam yemeğine 20 bin lira ödeyip Monaco’da karides yiyor.