Tüketici yanıltılıyor
Hemen hemen her gün gazetelerde bankalar ile ilgili haberler çıkıyor. Konya, Kahramanmaraş, Manisa ve daha bir çok Anadolu ilinden haberler.
Hepsi gazetelerin birinci sayfasında yer alıyor.
Çünkü çok geniş kitle tarafından ilgi görüyor.
Haberlerin konusu neredeyse aynı. Bankalara ödenen masrafların geri alınması.
“Tüketicinin zaferi! 10 yıllık kart aidatını aldı” veya “Tüketicinin zaferi! 5 yıllık işletim ücretini geri aldı” şeklinde haberler tamamen tüketiciyi yanıltma yönünde.
Bu kararı veren Tüketici Sorunları Hakem Heyeti. Bu heyet kaymakamın görevlendireceği bir memur, baro görevlisi, belediye mensubu ve ticaret veya esnaf odası temsilcisinden oluşuyor. Görevi ayıplı mal ile ortaya çıkan sorunu gidermek.
Çok yerinde kararları oluyor. Bir ürün aldınız, anlatılan özelliklerini bulamadınız ya da ayıplı. İşte bu noktada tüketici genelde haklı bulunuyor. Satıcının itiraz hakkı var. O da Tüketici Mahkemeleri’nde.
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti iyi niyetle oluşturulmuş bir kurul. Bütün dünyada var. Ancak Türkiye’deki kadar yoğun değil. Çünkü satıcı sorumluluğunu bildiği için hiç bir zaman müşterisini oraya göndermez ve sorunu çözer. Bizde ise öyle değil. Satıcı her zaman rest çekmeye hazırdır.
İşte sorunun ana kaynağı bu. Yıllarca işyerine “satılan mal geri alınmaz” tabelasını asan satıcı zihniyetinin, tüketici haklarını kabul etmesi mümkün değil.
Ancak bankalar çok daha farklı.
Koskoca bakanların hatta hükümetlerin bile baş edemediği bankalara 5 kişilik hakem heyeti ne yapabilir.
Yargı, tüketicinin geriye dönük 10 yıllık kart aidatı ücretinin iadesi yönünde karar veriyor ama dinleyen kim. Tüketici Mahkemesi’ne gidiyor yine dinleyen kim. Yargıtay’a gidiyor yine dinleyen kim!
Türkiye’de banka terörü var. Çıkartılan yasalara ve onca mahkeme kararlarına rağmen bankalar halen kredi kartı aidatı alıyor mu, alıyor. O halde 10 yıllık aidatı niye ödesin. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu’nun bile zapt edemediği bir bankaya hakem heyeti nasıl hükmedebilir.
Bu sebeple bu haberler tüketicinin hayalleri ile oynamaktan başka bir şey değil.
Tüketicilerin bu tür haberlere dayanarak bankalara gidip zaman kaybetmesine gerek yok.
Bu işin tek çözümü var. O da Meclis’in bu konuda net çizgileri olan bir kanun çıkartması. Bu bile bankaları sadece bir iki yıl idare edecektir. Eminim ki, Mucit Macit gibi yeni icatlarla elini tüketicinin cebine sokacaktır.
Türkiye’nin büyük bankaları arasında yer alan bir banka, Eylül ayı itibariyle hesap cüzdanı işleme ücreti almaya başladı. Bankaya gittiniz ve para yatırıyorsunuz. Yatırdığınız paranın hesap cüzdanında görünmesini istiyorsanız 3 lira ödemek zorundasınız.
İşte böyle bir zihniyet size kalkıp da 10 yıllık kart aidat ücretini geri öder mi?
Kimse kimseyi kandırmasın.
Bankaların kâr hırsı artık Deli Dumrul Köprüsü’ne dönüşmüştür. Bir süre sonra bankaların kapısından içeri girmek için dahi para ödemek zorunda kalırsanız hiç şaşırmayın.
Ona da bir isim bulurlar. Toprak bastı parası!