Konu; tüketici hakkı olunca, akan sular duruyor. İçimden başka bir konuda yazmak gelmiyor. Ve de bilinçli, hakkını arayan tüketicilerden gelen telefon ve e-mail’lerden büyük haz alıyorum.
Tüketicileri korumakla yükümlü iken, onları bazı düşüncesiz üreticilerin pençelerine teslim eden dernek ve kuruluşlara da gelen her mesaj ve elektronik posta sonrasında, görevlerini yapmadıkları için büyük öfke duyuyorum.
Bu nedenle de köşemde elimden geldiğince, topluma örnek olacak tüketici şikayetlerine yer veriyorum.
İstanbul, Kozyatağı’ndan yazan okurumun sorunu Vestel ile.
İlginç olan; bu okurumun sorununun sadece Vestel Ekonomik Plus 18 model klima ile olmayışı. Okurumun şikayetine köşemizde 3-4 hafta yer vererek sorunu çözmüş, klimanın değişmesine imkan sağlamıştık. Ancak okurumun Vestel ile şikayeti sürüyor. Bu defa sorun klima değil, bulaşık makinesi.
Okurumun kendi ağzından şikayeti kısaca şöyle:
“Vestel’den sadece klima değil, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi ve de fırın aldım. Ardından yazlığa gittim. Yani ürünleri kullanma fırsatı bulamadım. Yazlık dönüşü, bulaşık makinesini çalıştırdım. Yıkama sona erdiğinde kapağı açtım ve şoke oldum. Makinenin tepsisi silme köpük doluydu. Dahası makinenin tavanından da köpükler, yıkanan bulaşıkların üzerine yağmur gibi damlıyordu.
Bir hata yaptığımı düşünüp, deterjan koymadan makineyi bir daha çalıştırdım. Değişen bir şey olmadı.
Vestel servisini ararken internete girdim. Sahip olduğum makinenin modelini vererek internete yansıyan sorunlarını görmek istedim.
Köpükle ilgili sorun sadece benim değildi. İnternette onlarca kişi aynı dertten yakınıyordu.
Bu arada tepsideki köpüklerin resmini de çektim. (Size de gönderdim.)
Uzun beklemeden sonra Vestel danışma, telefonuma cevap verdi, sorunu anlattım. Size servis göndereceğiz, dedi.
Sözünde durup ertesi gün geldiğinde makineyi kontrol ettiler..
Yetkili; makinenizde kullandığınız deterjanı değiştirin, dedi.
Kullandığımız deterjanın dünyaca ünlü bir markası olduğunu söyledim.
Tarihi geçmiştir, dedi.
Ürünü alırken son kullanmasına dikkat ettiğimizi söyledim.
Tartışma bu şekilde uzadı ve yetkisiz yetkili, çantasını toplayıp gitti.
Vestel danışmadan arayıp, sorunun çözülüp çözülmeyeceğini sordular.
Gelişmeleri anlatıp, bu işin peşini bırakmayacağım, tüketici olarak hakkımı sonuna kadar arayacağım, makinenizi geri alın, dedim.
Bu konuşmadan bir saat sonra teknik servisten bir yetkili aradı.
Gelişmeleri onunla da paylaşıp, köpük fotoğrafını mail adresine gönderdim.
Eve servis göndereceğini söyledi.
Ertesi gün geldiler. Makineyi çalıştırdık. Sorunu onlar da gördü. Ve aynı geyik başladı.
-Parlatıcıyı toz değil, tablet kullanın.
-Bu bir bahane değil, sorun toz ve parlatıcıda değil, makinede.
-Kısa program kullanmayın.
-Ya ne kullanacağım.
-Diğer programları kullanın.
-Madem kullanılmayacak Vestel neden kısa program yaptı.
-Siz kısa program kullanmayın.
-Hangi programı kullanacağımı size sormayacağım.
Vestel gibi kurumsal olduğunu iddia eden bir şirkete bu konuşmalar yakışmıyor. Makine yeni, ilk defa kullanıldı. İki defa servis geldi, problem makinede. İnternette Vestel’in bazı ürünlerinin Çin’de yapıldığı yazılıyor. Herhalde bu ürün de Çin’den geldi.
-Test yapmadan bir şey diyemeyiz.
-Test yaptırmayacağım, ibret olsun diye Vestel binasının önünde üzerine benzin dökerek yakacağım, sakın beni bir daha rahatsız etmeyin.
Remzi Bey, şikayetimi bire bir ilettim. Tüm konuşmalar Vestel’in kayıtlarında vardır. Bu satırları da ben, Vestel’den iki defa yandım, diğer ürünlerden sorunların ne zaman başlayacağını bilemiyorum, başkası yanmasın diye yazdım. Tövbeler olsun bir daha evime Vestel’e ait bir ürün koymayacağım.”
Okurumun şikayetini, örnek olsun diye uzun ve de kısaltmadan yayınladım. Vestel’in bu şikayete cevap verecek olursa onu da aynen yayınlayacağım.
