TSK, AKP’ye bir ayar çekti ama!

AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, seçimde “Oyunu AK Parti’ye ver, kendi anayasanı yap” sloganını kullanacaklarını açıkladı.
Biz Anayasa’yı halkın yapması iddiasının halk dalkavukluğu olduğunu daha önce “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” ayetini hatırlatarak gündeme getirmiştik.
2500 yıl önce, Eflatun’un Devlet’inde Sokrates anlatıyor: “Doğrusu şudur: Zengin olsun, fakir olsun, insan hasta oldu mu hekimin kapısını çalar. İşinin yürütülmesini isteyen herkes de yürütmesini bilene başvurur.”
Yani Anayasa yapmak, hukuk tarihini ve hukuk felsefesini bilen, milletinin değerlerini özümsemiş, “bilen” adamların işidir.

***


Kapusuz, partisinin iç ve dış politikasını överken, “Arap ülkelerinde Erdoğan’a İkinci Abdülhamit diyorlar” diye de bir ifade kullandı.
Demek Anayasa’yı yeniden yaparlarsa, Türkiye Cumhuriyeti ortadan kalkacak, yerine Tayyibanlı Devleti gelecek!
Ayrıca Tayyip Erdoğan, “one minute” gösterisinden sonra İstanbul’da “Üçüncü Abdülhamit” pankartıyla karşılanmıştı. Yani Abdülhamit benzetmesi, AKP kaynaklıdır.
Kapusuz, seçimleri de dinî terimlerle açıklıyor:
“Siyasetin üç aylarına girdik. Kampanya dönemi Ramazan, 12 Haziran akşamı da inşallah hep birlikte seçim zaferimizi yani bayramı kutlayacağız. Yeni anayasa yapacağız. Bu nedenle bu seçimden çok güçlü çıkmalıyız. Türkiye bu seçimde geleceğini oylayacak.”
Yani din istismarı, milliyetçilikle birlikte bu seçimin en kuvvetli teması olacak.

***

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, Akşam’dan Çiğdem Toker’e konu ile ilgili olarak “AKP’ye küresel güçlerce biçilen misyonun tamamlanması için, yapılacak anayasa değişikliğinde ilk üç maddeye dokunmaları zorunludur” dedi.
Yine MHP’nin bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, “Sızan bilgiler doğru ise hür ve eşit yurttaş temeline dayalı Anayasa yerine, etnik köken ve mezhep farklılıklarına dayalı Anayasa çalışmaları yapılıyor” bilgisini verdi.
Ve MHP Genel Setreteri Cihan Paçacı, “Millî devlet yapımız, üniter yapımız tehdit altındadır, risk altındadır” dedi.

***


Demek ki Tayyip Erdoğan, seçime kadar millî ve dinî değerleri ve Osmanlı tarih bilincini kullanarak oy toplamaya çalışacak, seçimi kazanırsa da Bülent Esinoğlu’nun ifade ettiği gibi BOP eşbaşkanlığı görevinin gereklerini yerine getirecek: “Bir taraftan açılımlar vasıtası ile federasyon ve bölünmenin değirmenine su taşırken, öte yandan tek vatan, tek millet, tek devlet diye söylemler geliştiriyor. Federasyon alt yapısı için Anayasa hazırlıkları yaptırıyor. Ordu ve yargı ile savaşı, kendi tabanında prim yaptığı için, bu savaşı sürdürüyor.”
Tunca Toskay da “Tayyip Erdoğan’ın ‘Tek vatan, tek millet, tek bayrak’ dediği bütçe kapanış konuşmasını daha önce Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in yapacağı duyuruldu. Erdoğan, ‘Demokratik Toplum Kongresi’nin o kararlarına karşı günlerce hiçbir açıklama yapmadı. 10 gün bekledi. Bütçe kapanış konuşmasında ‘tek bayrak, tek millet’ dedi. İşte o arada ne olduğu önemlidir” dedi!
O arada ne olduğu belli. Genelkurmay önce bir bildiri yayınladı ve üniter/ulus devlet yapısının korunacağını, “Tek vatan, tek millet, tek bayrak” sözleriyle açıkladı. Sonra bu açıklama MGK bildirisi oldu!

***

Yani devletin üst düzeyinden hem AKP’ye hem topluma bir ayar çekildi. Yükselen tepkileri yumuşatmak ve gaz almak için midir, yoksa gerçekten bu konuda bir kararlılık mı vardır emin değilim!
Kararlılık varsa Bülent Arınç, hâlâ “Sen benim memurumsun” diye niçin efeleniyor?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sırtını küresel güçlere dayamış siyasî çapulculara teslim mi olacak yoksa Atatürk’ün kuruluş felsefesi ile yeniden mi programlanacak göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları