Trump ve Erdoğan'ın seçim stratejisi…
ABD Başkanı Trump, Twitter hesabından sık sık "Law and order" mesajını paylaşıyor. Yani kanun ve düzen… Trump'ın bu kısa mesajı bir seçim stratejisi olarak verdiğini düşünerek konuyu araştırayım dedim, karşıma Medyascope sitesinde Engin Deniz İpek imzalı bir inceleme yazısı çıktı. Tarihi de 7 Haziran 2020… Yazının başlığı "Trump, Nixon'ın oyununu oynuyor: Kanun ve düzen" şeklinde…
İpek, yazının ilk paragrafında şöyle diyor:
"The Guardian gazetesinin Vaşington muhabiri David Smith, Trump'ın kullandığı "law and order" kalıbının yeni bir seçim stratejisinin işareti olabileceğini ve ABD siyasetini gelecekte nelerin beklediğini yazdı."
David Smith, yazısında Trump'ın "Amerika'nın büyüklüğünü koru" yerine "Amerika'yı güvende tut" sloganını kullandığına da işaret etti.
***
Trump, olayların üzerine üzerine gidiyor. Öyle ki son dönemde, olayların merkezi durumunda olan Wisconsin eyaletine gitti. Trump'ın ardından rakibi Biden da Wisconsin'e gitme kararı aldı.
Amerikan basınından yansıyan bilgilere göre 3 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerine dokuz hafta kala başkan adaylarının seçim kampanyalarının odağında, Wisconsin eyaletinin Kenosha ve Oregon eyaletinin Portland kentindeki şiddet olayları yer alıyor.
Trump,1 Eylül'deki Kenosha ziyareti sırasında polise destek mesajı verdi ve kamu güvenliğinin sağlanması için de 42 milyon dolarlık bir kaynak ayrılacağını söylemişti. Biden ise polisin yetkilerinin sınırlandırılmasından söz ediyor. Biden, Başkan'ın kendi siyasi çıkarı için ülke genelinde ırk temelli gerilimi alevlendirdiğini söyledi; "Her yerde yangına körükle gidiyor" dedi.
Trump ise Biden'ın seçimi kazanması halinde ülke genelinde benzer kaos sahnelerinin olacağını ima etti.
Trump'ın,"Joe Biden'ın Amerikası'nda güvende değilsiniz" temasını tekrarladığı yorumları yapıldı.
Trump, Biden'ı şiddet olaylarının sözcüsü konumuna yerleştirirken, sosyalist olmakla da suçluyordu. Son mesajında ise faşizmle de suçladı.
Anketler ise Trump'ın, önde giden rakibi Biden ile aradaki farkı kapatmaya başladığını farkın altı puana düştüğünü gösteriyor. Yani kanun ve düzen teması ve rakibi terörle özdeşleştirme politikası işe yarıyor!
***
Türkiye'de ise şu an için seçim gündemde yok ama iktidar kanadı, sanki bir baskın seçim yapacakmış gibi hareket ediyor. Erdoğan ve Trump'ın halkı etkilemek için kullandığı yöntemler tıpatıp aynı olmasa da birbirine benziyor. Erdoğan da muhalefeti, terörle özdeşleştirme politikası takip ediyor. Erdoğan, son dönemde halkın milli duygularına da hitap etmeye başladı. Gerçi, Doğu Akdeniz'deki olaylar da bu milli söylemler kullanmayı gerektiriyor ama Amerikan basınında Erdoğan'ı Türk seçmeni nezdinde yücelten ifadeler kullanılması, bu ifadelerin daha önce AKP destekçileri tarafından dile getirilmiş olması, milli meselelerin oya dönüştürülmek istendiğinin delillerinden sadece biri… Muhalefetin bu stratejiyi görerek, ABD'de Biden'ın düştüğü tuzağa düşmemesi gerekiyor. Tabii, görevleri Erdoğan'ı ayakta tutmak değilse!
Üstelik Türkiye'de milli güvenlik konuları öncelikli ama kadınlara yönelik şiddet, hatta vahşet, sosyal medyada kadınlara yönelik cinsel tacizler, tecavüz tehditleri, tarikat veya cemaat gibi yapılanmalarda çocukların istismar edilmesi, gazetecilere yönelik haksız tutuklamalar, iş başvurularında liyakat yerine yandaşlığın esas alınması, muhalif kanallara yönelik haksız kapatmalar, yargıya olan güvenin sıfırlanması, kanun ve düzenin nasıl zedelendiğinin en belirgin işaretleri...
Türkiye'de "kanun ve düzen" eksenindeki tartışma ABD'den daha önce başlamıştır ve sürmektedir. Bu itibarla, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü tartışması, önümüzdeki dönemin belirleyicisi olacaktır.