Amerika'nın Sesi'nde yayınlanan habere göre Senato Dış İlişkiler Komisyonu'nun Demokrat üyesi Bob Menendez, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien'a mektup göndererek, en geç 30 Eylül'e kadar, Başkan Donald Trump ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki yakın ilişkinin doğası ve bunun ABD'nin ulusal güvenliğini nasıl etkilediğine ilişkin bir dizi kayıt ve belgeyi Kongre'ye sunmasını talep etti.
***
Senatör Menendez, mektupta, Trump'ın Türkiye'ye Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından yaptırım uygulamak istememesine ve Ayasofya Müzesi'nin camiye dönüştürülmesinin ardından bir açıklama yapmamasına da atıfta bulundu.
Menendez, mektubunda Beyaz Saray'ın ABD Kongresi adına 1915 olaylarının Ermeni Soykırımı olarak tanınmasını öngören yasa tasarısını engelleme girişimi ve Trump'ın, Erdoğan'ın ısrarı üzerine ABD makamlarınca yürütülen hukuki soruşturmalara müdahale ettiği iddialarına da değindi.
Menendez, Bob Woodward'ın Rage adlı kitabı için Trump'la yapılan röportajların ses kayıtlarından alıntılara da yer verdi ve bu kayıtlarda Trump'ın, "Erdoğan ile çok iyi anlaşıyorum. Herkesin 'ne kadar korkunç bir adam' dediği bir kişiyle iyi anlaşmamanız bekleniyor. Ama benim için durum iyi sonuçlandı" dediğini belirtti.
Araştırmacı gazeteci Bernstein'ın CNN için yazdığı 29 Haziran 2020 tarihli makalede, Trump'ın ABD askerlerini Suriye'den çekme kararının doğrudan Erdoğan'ın telefon görüşmelerinde Trump'ı ikna edebilmesiyle bağlantılı olduğunu öne sürmesine de atıfta bulunan Senatör Menendez, eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'ın kitabında yer alan "Erdoğan'ın talebi doğrultusunda Trump, o dönem New York Güney Bölgesi Savcısı Geoffrey Berman tarafından İran'a yönelik yaptırımları ihlal etmekle suçlanan Halkbank aleyhinde yürütülen soruşturmaya müdahale etme teklifinde bulundu" ifadelerine de yer verdi.
***
Bilindiği gibi, daha önce de ABD istihbaratından adı açıklanmayan bir yetkili, Başkan Trump'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, görevini kötüye kullanarak 2020 Başkanlık seçimlerindeki rakibi Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın soruşturulması için Ukrayna'ya baskı yaptığını öne sürmüş, bu sebeple Trump hakkında azil süreci işletilmişti.
Azil sürecinden sonuç alınamasa da Trump bu iddia ile yıpratılmıştı.
Ukrayna konusunda sonuç alınamadı ama Türkiye ve Tayyip Erdoğan ile ilişkilerin seçime kadar gündemde tutulacağı anlaşılıyor.
***
Senatör Menendez'in Trump-Erdoğan görüşme kayıtlarını istemesi gibi Türkiye'de bir milletvekilinin, Erdoğan'ın Trump ile görüşme kayıtlarını talep etmesi; etse bile ciddiye alınması mümkün müdür?
Türkiye'de istifa etmek zorunda kalan dört bakan hakkında dava bile açılamadı!
Yalnız, Senatör Menendez'in Trump-Erdoğan ilişkileri konusunda ciddi bir hazırlık yaptığı belli. Dolayısıyla, nasıl Trump-Zelenskiy telefon görüşmesi, üst düzey bir istihbarat yetkilisi tarafından sızdırılmışsa, aynı yöntem Trump-Erdoğan görüşmeleri için de söz konusu olabilir. Amerikan istihbaratından bir kişi, Trump-Erdoğan görüşmelerini de basına sızdırabilir.
***
ABD'de ulusal çapta yayın yapan büyük medya kuruluşları, Trump aleyhinde yayın yapıyor. Türkiye'de ise durum tam tersi... Yine de Trump-Erdoğan görüşmelerinin Amerikan medyasına sızdırılması, sadece iki ülkenin devlet sistemini etkilemekle kalmaz, dünyada gündem olur!
Türkiye, ağır bir ekonomik bunalım yaşarken, böyle bir siyasi krizle karşı karşıya kalırsa, Dolar ne olur, Euro ne olur, altın ne olur? Doğu Akdeniz ne olur, Suriye'nin kuzeyi ne olur? Bu konuyu siyasi olayların ekonomiye, ekonominin de siyasi olaylara etkisini ölçebilen uzmanların düşünmesinde fayda var! Tabii herkes düşünmeli...
