Trump bir densizlik etmiş olabilir mi?..
Peşinen belirteyim. Sonra, sağa sola çekilmesin, oraya buraya vurulmasın...
Asrın liderinin karşısına dikilebilecek, ona kafa tutabilecek, posta koyabilecek, langur lungur laf edebilecek, kimseyi bu dünyada tanımıyorum. Olabileceğine bile inanmam. Ancak, önceki gün var ya... İçime bir kurt düştü. Gün boyu kemirdi durdu. Uykularım kaçtı. Dengem bozuldu... Neydi o, tüm sinir sistemimi bozan şey? Hepi topu 2 adet haber. Öğleden sonraki saatlerde (Pazartesi) peşi sıra adeta dakika farkı ile düştü gündeme. Dün de havuz medyası baş gazeteleri olmak üzere tekrar tekrar göz attım. Aynen şöyleydi;
* "ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye S-400'lerin alternatifi olarak Patriot hava savunma sistemleri satmak için Türkiye ile müzakere yaptığı duyuruldu.
ABD'nin ısrarla karşı çıktığı Rusya'nın Türkiye'ye S-400 satmasına bir alternatif olarak Raytheon Co Patriot hava savunma sistemi satmak için Türkiye ile müzakere halinde olduğu duyuruldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi ve askeri ilişkilerden sorumlu kıdemli Müsteşar Yardımcısı Vekili Büyükelçi Tina Kaidanow, Türkiye'nin hâlihazırda Rusya ile anlaşmaya vardığı S-400 hava savunma sistemlerine alternatif olarak, ülkeye satmak istedikleri Patriot hava sistemleri konusunda müzakere yürütüldüğünü söyledi. "
* "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. Görüşmede, Brüksel'deki NATO zirvesinde ele alınan konuların takibinin önemine değinen iki lider Suriye'deki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'in Helsinki'de yapacakları görüşmenin önemine işaret ederek başarı dileklerini ifade etti. Görüşmede, Menbiç konusundaki ortak yol haritasının uygulanmasının, Suriye meselesinin çözümü için işbirliğine önemli bir katkı sağlayacağı vurgulandı. Türkiye, ABD arasındaki FETÖ'nün iadesi ve rahip Brunson davası gibi adli konulara da değinilen telefon görüşmesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, ikili işbirliğini her alanda daha da geliştirme kararlılıklarını teyit ettiler."
Anlaşılan o ki oldukça sıkı bir pazarlık olmuş. Ancak havuz medyasının, haberleri sayfalarında veriş biçimi içimdeki kuşku fırtınasını daha da şiddetlendirdi. Görüşme haberi ile Patriot haberi ya yan yana, ya da alt alta üst üsteydi!.. Bir de oldukça başarılı geçen ve sonuçlar elde edilen NATO zirvesinin hemen ardından, Helsinki'deki Putin-Trump görüşmesinin hemen öncesinde böylesine bir telefon trafiğine neden ihtiyaç duyulmuş olabilirdi ki? NATO zirvesinde her bir şeyler konuşulmamış mıydı?..
Gözümün önünden birden o görüntüler geçti... Trump'un İngiltere ziyareti sırasında Kraliçe Elizabeth'i çıldırttığı o görüntüler. O buz gibi yaşını başını hayli almış, torun torba sahibi kadını fitil ettiği kareler... Bir de NATO zirvesi dahil birçok mekanda yaptığı uygunsuz davranışlar ve sarf ettiği abuk sabuk laflar... Devirdiği çamlar... Kırdığı potlar... Ve önceki gün yan yana düşen eş zamanlı 2 haber!...
"Yoksa yoksa Trump, Erdoğan'a, 'S-400'leri alırsanız sizi NATO'dan çıkarırız' diye bir densizlik mi yaptı. Veya bunu ima eden kaba ve asla diplomatik nezakete uymayacak sözler mi sarf etti" diye geçirdim içimden. Olabilir mi?.. Hiç ihtimal vermiyorum. Kıyısından ima etmiş bile olsa mutlaka ve mutlaka orada veya telefon görüşmesinde Trump ağzının payını hak ettiğince almıştır diye kendimi teselli ediyorum.
Bu arada, Ankara'nın derin kulislerinde, İsrail'in en geç 2 sene içinde NATO'ya alınacağına dair değerlendirmeler duyuyorum!..
***
Türkiye'de Kobra zehrine karşı panzehir olmadığını illüzyonist Aref Ghafouri'nin başına gelen kötü iş kazasının ardından öğrendik. İran asıllı Ghafouri Türk olsaydı panzehir için ta Mısır'a gitmesi gerekir miydi?.. Asla!.. Bakın, bizlere;
Trafik anarşisine,
Hayatımızın her anındaki magandalara,
Çürük binalara,
Hileli gıdalara,
Bozuk alt yapılara,
5 dakika süren yağmurdan sonra çamur deryası içinde kalan şehirlere,
Tacizcilere,
Tecavüzcülere,
Hırsızlıklara, yolsuzluklara,
Ben yaptım oldu anlayışına,
Yargısız infazlara,
Hukuksuzluğa, adaletsizliğe,
Orman kanunlarına,
İşine gelmeyenlerin iftiralarına,
Dün tükürdüğünü bugün yalayanlara,
"Sizi Paris'e götüreceğim" diye yola çıkarıp da Güdül'de bırakanlara,
Küçük hesapçılara,
Küçük olsun benim olsunculara,
Kötü siyasetçilere ve idarecilere karşı, panzehir olmadan yaşıyoruz. Neden?.. Bünyemiz alışık be birader!.. Çünkü, Türk'e bir şey olmaz!.. Kobra da neymiş?..