THY ve alkol
Türk Hava Yolları’nda iç hatlarda alkol yasaklandı. Dış hatlarda ise bazı noktalara yapılan uçuşlarda bundan sonra alkol verilmeyecek. Son bir haftadır en çok tartışılan ve konuşulan konu bu.
Türk Hava Yolları’nın aldığı bu karar doğru ya da yanlış. Ben olaya ne dinsel ne de politik açıdan bakacağım.
Uçakta alkol sadece Türk Hava Yolları’nın gündeminde olan bir konu değil.
Amerika ve birkaç Avrupa hava yollarının dışında, neredeyse tüm şirketlerin tartıştığı ve gündeme getirdiği bir konudur alkol yasağı. Son bir yıl içerisinde dünya genelinde 3 bine yakın alkollü yolcu sorunu kayıtlara geçti. Bunların büyük bir bölümü uçuş güvenliğini tehdit etti. Uçakta alkol verilmesi ve yolcuların beraberinde getirdiği içkinin içilmesini yasaklamayı ilk gündeme getiren Rusya.
Alkollü yolcu ile başı en çok belada olan Rusya, alkollü yolcuların uçuş sırasında yarattığı taşkınlık ve sorun nedeniyle radikal karar almak üzere. En son Moskova’dan Mısır’a giden Rus uçağında bir yolcunun, içki içip uçuş güvenliğini tehlikeye atması ve kabin personelini darp etmesi üzerine bir süredir düşünülen yasak kararını gündeme getirdi.
Rusya tüm iç ve dış hatlardaki Rus uçaklarında içki kullanılmasını yasaklamak için kanun hazırlıyor.
Bu yasağa göre bırakın uçakta içki içmeyi, kabine ağzı kapalı da olsa alkol sokamayacaksınız. Ukrayna ve Macaristan da buna benzer sınırlamaları gündeme getirmeye hazırlanıyor.
Uçakta alkol olayına biraz farklı yönden bakmak lazım.
Birincisi sosyal, ikincisi ekonomik.
Olayın ekonomik boyutu ikram olarak sunulan alkol ürünleri hava yolları şirketlerinin bilançolarında önemli bir gider olarak yer alıyor. Ortaya çıkan bu maliyet genel uçak biletlerine yansıyor. Havacılık endüstrisi ortalamalarına göre alkol, uçak biletlerinde yüzde 10’a yakın bir artışta etkili oluyor. Alkolün kaldırılmasının, uçak biletlerine az da olsa indirim olarak yansıması mümkün.
Olayın sosyal boyutu ise ekonomik boyutundan daha vahim durumda. Alkollü yolcuların çıkarttığı olay uçuşun keyfini kaçıran en önemli olgu.
Olaya şöyle bir bakış açısı getirebiliriz:
Kim, 3-4 saatlik yolculuğu boyunca yanında alkol almış bir kişi ister?
Dünya, alkol servisini kaldırmayı tartışırken kıyamet neden Türkiye’de koptu sorusunun yanıtını ise Türk Hava Yolları’nın yöneticilerinde aramak lazım.
Uçaklarda içki servisini, kamuoyuna yukarıdaki boyutu gözler önüne sererek kaldırmak yerine, gizli kapaklı yapmaya çalıştı. Bu ise kamuoyunun THY yöneticilerinin niyetlerini tartışmasına neden oldu.
Sonuç olarak siz, şirketi iyi yönetebilirsiniz ama aldığınız kararlar insanlara güven vermeli.
THY’nin bence en önemli sorunu güvendir.
Kamuoyunda THY yöneticileri hakkında oluşan radikal dinci imajı, alkol yasağında gerçeğin üstünü örtmüştür.
THY yöneticilerinin “ben yaptım oldu bitti” felsefesini bir kenara bırakıp, kamuoyunu profesyonelce aydınlatmaları lazım.
Rusya gibi bir Ortodoks ülkenin yasak kararı, kamuoyu tarafından alkışlarla destek bulurken, yüzde 99’u Müslüman bir ülkede tartışılması, THY yöneticilerinin şapkalarını önlerine koyup, yeniden hesap yapmalarını gerektiren bir olaydır.
Milyon dolarları dünyaca ünlü sporculara verip reklamlarda oynatmayı bilenler, maalesef haklı olduğu bir konuda, halkla ilişkilerden dolayı sınıfta kalmıştır.