İş başvurularında ikâmetgâh ilmuhaberi, bazı devlet yardımlarından faydalanmak isteyenlerden fakirlik ilmuhaberi istenirdi. Bir de Ticaret Kanunu’nda geçen ilmuhaber çeşidi vardır. Anonim şirketlerde hisse senedinin yerini tutmak üzere hazırlanan geçici belgelere ilmuhaber deniliyor. Tapu dairelerinden de durum tespiti için ilmuhaber istenebilir.
İkâmetgâh ilmuhaberinin kaldırıldığı söyleniyor ve yerine vatandaşlık numarası kullanılıyor ama özellikle çocuğunuzu başka bir semtteki okula kaydettirmek isterseniz, o semtte ikamet etmeniz şartı aranıyor. Yani bu defa nüfus müdürlüğünden belge almanız gerekiyor.
Demek ki ilmuhaber, kişinin ikâmet ettiği yer gibi herhangi bir durumunu ispat eden belgeye de denilir, pay sahipliği veya tapu durumunu da gösterebilir. Su ilmuhabiri bile vardır.
* * *
Peki devlet makamları kişinin veya bir topluluğun siyasi durumunu gösteren ilmuhaber hazırlayabilir mi?
Mesela Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sunulan bir raporda AB’ye ve küresel politikalara karşı çıkan ulusalcılar suçlu kabul ediliyor. Hükümet ve onun emrindekiler, birisi için “ulusalcı” dedi mi aslında ona Ergenekoncu ilmuhaberi çıkarmış oluyorlar.
Kuvayı Milliye diyenlerin veya devletinizin kurucusunun peşinden gittiğiniz iddiasında iseniz, ister gazeteci-yazar olun ister profesör, ister general ister rektör, işlenen suç ile sizin eylemleriniz arasında hiçbir somut illiyet bağı kurulmadan suçlanabilirsiniz.
Ülkenizin bütün stratejik kuruluşlarını, limanlarını hatta topraklarını Yahudi sermayesine satmış ama İsrail’e karşı “one minute show” larla halkı kandırdığını zanneden iktidarın yandaşları sizi yabancılara hizmet etmekle bile suçlayabilir.
Tutuklandıysanız, hâkim karşısına çıkmanız için iddianamenin hazırlanmasını bekleyeceksiniz. 11 ay mı 22 ay mı belli olmaz. Yargılama sırasında cinayet işlemiş insanlarla karıştırarak infazınızı karardan önce başlatırlar. Orgeneral iseniz, sağlık durumu gerekçesi ile tutukluluk halinizi hastanede geçirebilirsiniz. Masonsanız o da önemli bir mazeret sayılır. Yoksa kanser olsanız bile sizi psikiyatri servisine gönderirler. Ölürsünüz!
* * *
Şayet gerçek bir teröristseniz, Kandil’den veya PKK’nın başka bir üssünden geliyorsanız, İçişleri ve Adalet Bakanlığı nezdinde teröristlik ilmuhaberi almış sayılıyorsunuz ve bir iki dakika sorgulandıktan sonra serbest bırakılmaya hak kazanıyorsunuz. Fakat Genelkurmay Başkanlığı sizi tasnif dışı tutuyor. Askerler, “Ben teröriste terörist ilmuhaberi vermem; terörist bana teslim olmayınca” diyor herhalde! Teslim olan teröristler listesine bile almıyorlar.
Teröristlik ilmuhaberini aldığınız andan itibaren, bir otobüsün üzerinde, yollara dizilmiş taraftarlarınızı selâmlama hakkına sahip oluyorsunuz. Taraftarlarınız, en büyük terörist ilmuhaberine sahip liderinizin posterlerini, kurmak istediğiniz devletin bayraklarını taşıyabiliyor, hatta ışıklı reklâm spotları gibi alevlerle onun adını yazabiliyor, başka bir ülkede kurulan bölge yönetiminin marşlarını söyleyebiliyor.
Teröristlik ilmuhaberini aldıysanız, bin kişi öldürmüş olsanız bile, araştırılmıyor, sorulmuyor. Pişmanlık beyan etmeniz bile gerekmiyor!
* * *
Harp Okulu’ndan yeni mezun teğmeninden, kuvvet komutanına kadar, teröristlerin gizli tanıklığı ile suçlanan subayların cani muamelesi gördüğü bir ülkede, eli binlerce Mehmetçik kanına bulaşmış örgüt üyelerinin savaş kahramanı gibi karşılanmasından daha doğal ne olabilir?
