Televizyonlarda maymun kültürü!
Türk Ceza Yasası’nda “Genel ahlâka karşı suçlar” başlığı altında, “hayasızca hareketler, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlamak, dilencilik” gibi suçlar toplanmıştır. Dolandırıcılık gibi suçlar, “mal varlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir!
Görüldüğü gibi kanun koyucu, “genel ahlâk” deyince genel olarak cinsel ahlâkı esas
alıyor!
Oysa genel ahlâk dediğiniz zaman, bunun içine toplumun bütün değerleri girer.
Mesela, bir Türk çocuğu, babasını, arkadaşlarına, özel şoförü gibi göstermez!
Meselâ bir Türk çocuğu, herkesin kendi babasını övdüğü bir sırada, babasının arabasına kurulup giderken arkadaşlarına hava atmak için “Benim babam Toyota gibi adam” demez!
Japon toplumu, çocuklarını böyle mi yetiştiriyor ki Türk çocuklarına, bir Japon markası üzerinden böyle kötü örnek veriliyor.
Otomobil şirketleri, derhal bu tür reklâmlarını yayından kaldırmalıdır.
Reklâm şirketleri, metin yazarları, yönetmenler, içinde bulundukları toplumun değer yargılarını hiçe sayarak vahşi kapitalizmin hiçbir değer tanımayan kaosunu Türk çocuğuna aşılayamaz!
Ama bütün bunlar Türk toplumuna hitap eden televizyonlarda, reklâmlar yoluyla, Türk çocuklarına aşılanıyor ve RTÜK seyrediyor.
RTÜK’ün işi gücü, muhalif televizyonlara para cezası kesmek!
* * *
Yine Ankara’da belediye otobüsünde bir olay yaşanıyor. Yaşlı bir kadın ayakta dururken, genç bir kıza yer veriliyor. Vatandaşlardan biri durumu ayıplıyor. Biraz sonra otobüsten indiklerinde, o yer veren kişi, arkadaşıyla birlikte, kendisini eleştiren vatandaşa saldırıyor ve kalbinden bıçaklıyor!
Öldürüyor!
Katilin sabıkalı biri olduğu daha sonra anlaşılıyor!
Oysa, büyüğe saygı, Türk toplumunun temel değeridir.
Büyüğe saygısı kalmayan kişinin, topluma saygısı yoktur.
Büyüğe saygısı, küçüğe sevgisi kalmayan kişi, psikolojik olarak suça eğilimli demektir!
Hele babasına saygısı kalmayan kişinin, başkasının babasına, annesine veya çocuğuna saygı-sevgi göstermesi beklenemez!
Dolayısıyla, bu kültürün içinden ancak psikopat çıkar!
Psikopatın tanıdığı hiçbir değer yoktur. Onun için babasının değeri bir otomobil kadar bile değildir!
* * *
Denilebilir ki “Büyüğe saygı göstere göstere Yargıtay’a kadar yükselmiş bir hakim bile rüşvet alabiliyor veya fuhuş çetesi kuran subaylar, komutanlarına şantaj yapabiliyor!”
Hayır, onların da Türk toplumunun öz değerleri ile bir ilgisi kalmamıştır. Bağlı oldukları en önemli değer “para”dır!
Bütün bu ahlâksızlıkların sebebi, Türk toplumunun Batılılaşma çabasıdır. Zannedildiği gibi Atatürk’ün hedefi Batılılaşma değildi. O Batılılaşma için “Maymunlaşma” diyordu ve “çağdaşlaşma”yı esas alıyordu.
Ziya Gökalp ise, “Millet ne ırkî, ne kavmî, ne coğrafî, ne siyasî, ne de iradî bir zümredir. Millet, lisanca, ahlâkça, edebiyatça, müşterek olan, yani aynı terbiyeyi almış fertlerden mürekkep bulunan bir zümredir” demişti.
* * *
Babasını arkadaşlarına özel şoförü gibi gösteren veya babasının arabası ile arkadaşlarına hava atan çocuk, bir halk düşmanı olarak yetiştiği için ileride yargıç, subay veya gazeteci olursa, yetkisini kötüye kullanmayı iş edinir.
Toplum, Japon Toyota’nın iş ahlâkını benimseyeceğine, Toyota’yı bile kirleten bir kültürle tehdit ediliyor.
Öyle ki İslâmi referanslarla bugüne kadar gelen AKP iktidarı bile zinayı suç olmaktan çıkardıktan sonra görevi kötüye kullanma suçlarında verilen cezalarda indirime gidilmesi için kanun tasarısı hazırladı.
Genel ahlâktaki bu bozulma, bütün büyük güçlerin Türkiye’ye savaş açmasından tehlikelidir ama bunu psikopat olarak yetişmişlere anlatamazsınız.
Çocuklarınızı maymunlaşanlardan koruyunuz.