Tayyip Bey'in açtığı kiliselere cemaat nereden bulunacak?
Almanya’nın Der Tagesspiegel gazetesinden Thomas Seibert, Tarsus’tan yazdığı yazıda, Federal Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’ün bu kentte “Aziz Pavlus Kilisesi”nde bir ayine katılmasını “Bu, Anadolu’nun, Hıristiyanlığın beşiği olduğuna dair bir hatırlatma” diye yorumladı.
Thomas Seibert, “Ankara’daki Mecliste yaptığı konuşmada Wulff’un anahtar cümlesi, ‘Hıristiyanlık, şüphesiz Türkiye’ye aittir’ oldu” dedikten sonra Rahibe Maria’nın, 16 yıldan beri Tarsus’ta yaşadığını ve iki rahibeyle birlikte kiliseyle ilgilendiğini, Tarsus’ta başka Hıristiyan olmadığını, ayine katılanların yüzlerce ve binlerce kilometre uzaktan, İstanbul’dan, Ankara’dan, Adana’dan ve tabii ki Almanya’dan getirildiğini, Havarinin ölümünden bin yıl sonra inşa edilen kilisenin, cemaat eksikliği sebebiyle bugün kültür anıtı ve müze olarak kullanıldığını yazdı.
* * *
Hıristiyanlık dininin Anadolu’dan geldiğini anlatan Thomas Seibert şöyle yazdı:
* “Dünyanın en büyük dini olmasına yönelik gelişmelerin hepsinin ilk tetiklendiği yer Tarsus ve tetikleyen de Havari Paul’dü. Kendisi olmasaydı, ne İsa’nın mesajı yayılabilir ne de inancı kök salabilirdi. Bugün Avrupa’da Türkiye’nin Batı kültür çevrelerine dahil olmadığını iddia edenler, kendi köklerini keserler. Bu da Tarsus’tan verilen bir mesajdır.
* Wulff’un ziyaretinin, Tarsus’un Hıristiyanlık sembolü olarak önemini artırması bekleniyor. Türk Hükûmeti, yakında Katolik kilisesinin, kilisenin yeniden kalıcı bir şekilde ayinlere açılması yönündeki talebini karşılayabileceğini ima etti.
* Antalya’daki Alman Rahip Rainer Korten, Tarsus’taki ayinin sadece bir ‘sembolik politika’ olduğunu, tıpkı Almanya’da Müslümanların sahip olduğu gibi Türkiye’deki Hıristiyanlar için, çok açık bir şekilde özgürlük talep edilmesi gerektiğini anlattı.”
Alman gazeteci, daha sonra Türkiye’deki misyonerlerin başına gelenleri, cinayetleri anlattıktan sonra sorumluluğu Türk istihbarat teşkilatına yükledi.
* * *
Hannoversche Allgemeine gazetesi ise “Yabancı diyarlarda bir Peygamber: Cumhurbaşkanı Christian Wulff ,Türkiye gezisinde memleketin sevgilisi haline geliyor” diye yazdı.
Gazete, “Müslümanların Almanya’da inançlarını makul ölçülerde icra edebildiklerini, bunun da Almanya’da artan cami sayısından anlaşılabileceğini söyledi. Wulff, ‘Biz de karşılığında Müslüman ülkelerden, Hıristiyanların aynı haklardan faydalanabilmelerini, din adamı yetiştirme ihtiyaçlarını giderebilmelerini ve kilise inşa etme haklarına sahip olmalarını bekliyoruz’ dedi” ifadelerini kullandı.
* * *
Hem Almanya Cumhurbaşkanı Wulff, hem de Alman gazetecilerin gözardı ettiği gerçek ise şu:
Evet Almanya’daki Türkler, ibadethane açabiliyor ama adı üzerinde “Almanya’daki Türkler” den bahsediyoruz! Ve onlara yönelik ayırımcılık politikaları da devam ediyor.
Türkiye’de ise İstanbul ve Antakya dışında, kilise açacak kadar bir Hıristiyan topluluğu yok. Alanya, Didim ve Fethiye gibi sahil kentlerine yerleşen Alman ve İngilizler kilise talep edebilir ama Tarsus’taki kilise, dışarıdan gelen üç rahibe için mi ibadete açılacak? Akdamar kilisesi etrafında veya Sümela etrafındaki köy veya kentlerde Hıristiyan yaşamadığı halde, bu tarihi kiliseleri ibadete açma sevdası, Türkiye üzerinde ciddi bir Hıristiyanlık projesi sürdürüldüğünü göstermiyor mu?
Yoksa Tayyip Bey’in ibadete açtığı kiliselerin cemaatleri, yerli halktan mı devşirilecek?