Tayyip Bey neden Ömer arıyor?
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Türkiye'de demokrasiden, insan haklarından, insan iradesinden bahsedenler, buyurun hep beraber bu taşeron örgüt vasıtasıyla dağa kaçırılan çocukların bulunup annelerine teslim edilmesi için mücadelede katkıda bulunun" dedi.
Bulunmazlar! Türkiye'de demokrasiden, insan haklarından bahsedenlerin büyük kısmının yapmak istediği şey, ülkeyi etnik devletçiklere bölmektir. Bu hedef için ayakta tutulan PKK adına "terörist alma merkezi" gibi çalışan HDP'ye karşı bir eyleme destek verirler mi?
***
HDP'de siyaset yapanlara da seslenen Kurtulmuş, "Madem siyaset yapıyorsunuz, bu milletin halkından oy istiyorsunuz, gelin demokratik bir siyaset yapın, gelin HDP olarak PKK ile aranızda hiçbir şekilde aşılmayacak duvarlar kurun, gelin o partideki yöneticiler olarak o annelerin kaygılarına, haykırışlarına kulak verin, evlatlarının bulunması için gayret sarf edin" diye konuştu. ,
Oysa herkes biliyor ki, HDP, PKK'nın siyasi kanadıdır. O annelerin evlatlarını dağa gönderen de HDP'dir. Yine genel seçimlerde milletvekili adaylarını Abdullah Öcalan belirlemiştir!
Son yerel seçimlerde, HDP yönetimi ve seçmeni, Öcalan'ın "Cumhur ittifakına destek verin" diye "tercüme" edilen talimatına uymamıştır. Üstelik bu sebeple, iktidar ve ortağı tarafından "Abdullah Öcalan'ın talimatına niye uymuyorsunuz?" diye HDP yönetimine suçlamalar yapılabilmiştir! Şimdi ise "PKK ile aranıza duvar örün" diyorlar.
Tabii bir de Osman Öcalan ile TRT'de seçim için röportaj yapılması skandalı vardı. Bir terör örgütü olan PKK'nın başı ve örgütte yardımcılığını yapmış kardeşini seçimler için kullanmak, terör örgütü ile işbirliği yapmak değil midir?
***
Şimdi ise CHP, görevden alınan HDP'li belediye başkanlarına demokrasi adına destek veriyor! Yedi yıl önce olsa da Ermenilere soykırım yapıldığını yazan, Paris'te öldürülen kadın teröriste sahip çıkan da CHP İstanbul İl Başkanı olduğu için yedi yıl sonra hakkında dava açılıyor ve mahkûm ediliyor! Peki Güroymak'ı Ermenice "Norşin" yapan siyasi iktidar değil miydi? Geçmişin hesabı, sadece CHP'liler için mi görülecek? Çözüm sürecinde yapılan bütün faaliyetler Anayasa'ya aykırı değil miydi?
FETÖ'yü devletin her kademesine hâkim kılan iktidar değil miydi?
Tabii CHP de kendi rayından çıktığı için Batı'dan esen 10 Aralık rüzgârına kapılmış, seçimlerde kazanılan puanları, HDP'ye diyet ödeyerek harcamakla meşguldür. Üstelik tekrarlanan İstanbul seçimlerinde farkı açan, milliyetçi oylardı. Onlar da diyet mi istesin?
***
Tayyip Erdoğan ise AKP Eskişehir il teşkilatıyla bir araya geldiği toplantıda "İlçelerimizin, ilimizin Ömerlerini bulacağız. Ne demek; kanaat önderlerini bulacağız ve onlarla yönetimlerimizi oluşturacağız." dedi.
Oysa sadece kendisi Ömer gibi olsa yeterdi! Hukukun siyasallaştığı bir ülkede, devleti yöneten adil olursa işler düzelir. Yoksa AKP 17 yıldır, halk arasında ayırım yaparak, destekçilerini zengin etmiştir. Bu ülkede artık en küçük bir iş yapmak için bile siyasi destek gerekmektedir. Memur olmak, işçi olmak için de AKP'den referans istenmektedir. Bu durumda ilçe başkanları nasıl Ömer olacak? Siz Ömer olursanız onlar da olur!
Erdoğan bir de "Şimdi gündemimizde Fırat'ın doğusu var. Onu da inşallah birkaç haftaya kadar öyle veya böyle ama mutlaka çözüm yoluna koymuş olacağız" diyor ama güvenli bölgede ısrar ediyor. Diyelim ki güvenli bölge konusunda ABD, Türkiye'nin bütün isteklerini kabul etti. Güvenli bölgenin altında kalan PKK/PYD bölgesi ne olacak?