"Tarihin en büyük tehcirini Suriye'de ABD yaptırdı!"
Prof. Dr. Tolga Yarman, görüşlerini bizimle paylaştı ve "Daha dün milyonlarca Suriyeli, bölgedeki kanlı petrol hesaplarıyla, yerinden yurdundan edilmişken, yani tehcir edilmişken, dahası bunların beş milyonu Türkiye'ye kaçmışken, ABD Kongresi'nin, bizim önümüze, 100 yıl önceki Ermeni tehciri meselesini koyması komik ötesidir, inandırıcı katiyen değildir, gayrı samimidir, ikirciklidir." dedi.
Suriye'de tarihin görmediği ölçüde büyük bir tehcirin "basiret özürlü siyasilerimizin alet edilmesiyle" yapıldığını belirten Yarman, "Sonuç hazindir ve 5 milyon Suriyeli, halen misafirimizdir. Böylesi bir trajedyayı, pergelle, gönyeyle, ince ince dizayn edip, daha dün yürürlüğe koyanların, bizden, 100 yıl öncesinin hesabını sormaya kalkmaları, gülünçtür." diye yazdı.
***
Yarman, Tayyip Erdoğan'ın malvarlığının ABD tarafından araştırılması konusunda da "Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı Rice'nin açıkça ifade ettiği şekliyle, Tunus'tan başlayarak, Eski Osmanlı topraklarında, üstüne üstlük, aynı kanlı petrol hesaplarıyla, 'Yeni Osmanlıcılık' adı verilerek estirilen, 'Arap Baharı'yla, bölgenin hallaç pamuğu gibi savrulmasında, bilhassa da Suriye yönetimine karşı Büyük Orta Doğu Projesi Eşbaşkanı sıfatını edinerek, hareket ettiğinde, giderek, kendini Ergenekon denilen görülmemiş yalanın savcısı ilan ettiğinde bağra basılacak ama olanlar olduktan sonra, ayıkıp bunu haykırınca, hakkında malvarlığı soruşturması açılacak... Böylesi ikircikli bir tavrı da, kabul edemeyiz; onur kırıcı buluruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı yargılanacaksa, O'nu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yargısı, yargılar. En başta da demokratik süreçlerde, ulusumuz yargılar... Ağızdan yel alsın, burası Irak değildir!" dedi.
***
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise, Suriye devlet televizyonuna verdiği röportajda, ülkesinin nihai hedefinin "ABD askerlerinin aniden çekildiği, Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde devlet otoritesinin yeniden kurulması" olduğunu, bu sırada "sahada oluşan yeni gerçekliğe saygı duyulacağını" söyledi!
Esad'ın "sahada oluşan yeni gerçeklik"ten kastı, Suriye'nin kuzeydoğusundaki nüfusun Türkiye'ye sürülmesi ve bu bölgenin PKK hakimiyetine verilmesidir.
Beşar Esad, Rusya'nın Soçi Mutabakatı ile sadece Türkiye'nin Suriye'de ilerlemesinin önüne geçmediğini, aynı zamanda Almanya'nın "uluslararası güç" planının da önünü kestiğini söyledi.
2012'de Suriye ordusu, ülkenin kuzeydoğusundan çekilmiş ve YPG bölgeyi bu sayede kontrol etmeye başlamıştı. Esad'ın hedefi, ülkesini karıştıran Türkiye ile Suriye arasına tampon bir güç yerleştirmekti ve bunda da amacına ulaştı. Esad şimdi, o güçlerin fiili durumuna saygı duyacağını söylüyor!
ABD ise Suriye'nin kuzeyinden çekildikten sonra askerlerini bölgeye yeniden soktu.
ABD askerlerinin geçişi sırasında, M4 yolu üzerindeki Suriye askerleri geri çekildi.
***
Rusya Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova ise kendilerini yardım kuruluşu olarak tanımlayan, ancak Suriye'deki terörist gruplarla işbirliği yaptığı birçok defa belgelenmiş olan Beyaz Miğferler'in, sahneye yeni bir kimyasal saldırı oyunu koymaya hazırlandıkları uyarısında bulundu.
ABD, Beyaz Miğferler'e 4.5 milyon dolar yardımda bulunacağını açıklamıştı.
YPG'nin bölgede kurduğu "Demokratik Suriye Meclisi"nin başkanı İlham Ehmed de "Esad'la güçlerimizi birleştirmeye hazırlanıyoruz, ama Suriye ordusunun değişmesi, yeniden yapılanması lâzım. Suriye rejimiyle kendi bölgelerimizi nasıl yöneteceğimiz konusunda anlaşırsak, ondan sonra, evet, Suriye ordusuna katılmaya hazırız" dedi. Ehmed, bunun "bir saat içinde hallolacak bir mesele olmadığını, önce Şam'la görüşmeler yapmaları gerektiğini" ifade etti.
Kısacası, bölgedeki gelişmeler hiç de Türkiye'nin çıkarlarına uygun gitmiyor. Buna rağmen, yandaş medya halkı bu konularda bilgilendirmiyor.