Suriyeliler konusu yanlış tartışılıyor!

Suriyeliler, Afganlar, Pakistanlılar ve Afrikalıların bir proje çerçevesinde Türkiye''ye yönlendirildiğini görmeden sorunu tartışmak, akıl dışı bir tutumdur. Konuyu "ensar-muhacir" diye ortaya koymak veya "din ve soy kardeşlerimiz" söylemiyle izah etmek ise halkı yanıltmaya çalışmaktır. "Muhacir" denilen insanlar Nedim Şener''in de hatırlattığı gibi Türkiye''ye değil esas olarak Avrupa''ya gitmek istiyordu. Onları Türkiye''de tutan AB ile geri kabul anlaşması yapan iktidardır... Son olarak Suriyelileri bayram için bile ülkelerine göndermediler! Neden acaba? Giderler de bir daha dönmezler diye mi? Suriyelilerin varlığına neden ihtiyaç duyuluyor?

***

Suriyelilerin Türkiye''ye sürülmesinin görünürdeki birinci sebebi, ABD''nin Suriye''nin kuzeyinde boşaltılan topraklarda, Irak''ın kuzeyinde olduğu gibi kendi güdümünde bir devlet daha kurmak istemesidir... İkinci sebep de ABD''nin Türkiye''yi istikrarsızlaştırmak istemesidir.

Afganlılar da ABD projesiyle Türkiye''ye geliyor? Üstelik gelenlerin Türkiye''de tutulacağını resmen açıklamışlardı... Her ne kadar Türkiye bunu reddetse de İran sınırından kitleler haline gelenlerin engellenmemesi, Suriye sınırından sonra İran sınırından da mayınların temizlenmesi, iktidarın ABD''ye tepkisinin danışıklı olduğunu göstermektedir.

Pakistan ve Somali''den gelenlerin kabulü de iktidarın ideolojik hedeflerine harfiyen uygundur. Nedir bu ideolojik hedef? Türkiye''yi 2023 yılına kadar dönüştürmek! Bunu da kendileri açıklamıştır.

Dönüşüm için nüfus yapısının değiştirilmesi gerekiyor?

***

Ne olacak dönüşüm ile? Burada, Arapçanın neredeyse resmî dil haline getirilmekte olduğunu ve iktidarın, kuruluş felsefesine karşı açtığı savaşta epey yol aldığını görmek gerekir...

ABD''nin Büyük Orta Doğu Projesi''yle iktidarın Türkiye''yi dönüştürme projesi birbirini tamamlar niteliktedir. "Yeni Osmanlı" deseler de "Müslüman Kardeşler Enternasyonali" deseler de hedefin Türkiye Cumhuriyeti''ni dönüştürmek olduğu ortadadır.

Türk kamuoyu, Suriye sınırındaki mayınlı şeridin, 49 yıllığına bir İsrail firmasına verilmek istenmesiyle başlayan sürecin kendi varlığına yönelik bir yıkım projesi olduğunun farkındadır. "Türkiye devleti güçlüdür" edebiyatı ise bu tehdidin yok sayılmasına hizmet eder...

***

Deutsche Welle ise "Hatay''daki Suriyeliler: Geri dönmek istiyor mu?" başlığı altında "Hatay''daki Suriyeliler savaş bitince ülkelerine dönmek istiyor. Yerel halk ise ''Hatay elden gidiyor'' söylemini inandırıcı bulmuyor. ''Hatay elden gidiyor'' gibi bir durumun hiçbir zaman olamayacağını söylüyorlar." diye bir haber yaptı... Sipariş üzerine yapılmış, Almanya''nın bu konudaki siyasi çıkarlarına uygun bir haber yani...

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı''nın açıkladığı resmî rakamlara göre Türkiye genelindeki toplam sığınmacı sayısı, 4 milyon 82 bin 693. Sığınmacıların içindeki geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı ise 3 milyon 762 bin 686.

Çataklı, İdlib, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde 6 milyon, sınırın İran tarafında da 2 milyon olmak üzere toplam 8 milyon göçmenin stabil halde tutulduğunu da kaydetti.

***

"Türkiye''deki sığınmacı sayısı" diye verilen rakamlara, iktidarın enflasyon oranı konusunda verdiği rakamlarda olduğu gibi güven duyulmuyor!

Çünkü referandum oylaması yapılırken kural değiştiren ve mühürsüz oyları geçerli sayan bir ülkede iş bittikten sonra "Atı alan Üsküdar''ı geçti" denilebilir!

7 Haziran seçimlerini kaybettiği halde, 1 Kasım''da seçimi tekrarlayan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini de hiçbir sebep yokken bir defa daha yaptıran bir zihniyet söz konusudur.

Sorunların temelinde, iktidarın her konuda ideolojik kararlar vermesi vardır...

Yazarın Diğer Yazıları