Suriye görüşmelerinde peşreve devam
Güreşte peşrev; pehlivanların güreşe resmen başlayıp, fiilen başlamadan önce moral kazanmak, rakibini test etmek ve seyircinin de dikkatini çekmek maksadıyla yaptıkları ısınma ve kendine has hareketlerdir. Suriye'yle normalleşme görüşmeleri de güreşteki peşreve benzemekte, uzun süredir sonuca götürecek bir adım atılamamaktadır.
Sırsıyla, istihbarat eleman ve başkanları, savunma bakan yardımcıları, Türkiye-Rusya-Suriye üçlü platformda savunma bakanları, İran'ın da katılmasıyla dörtlü platformda yine savunma bakanları, dışişleri bakan yardımcıları ve en son olarak da 10 Mayıs 2023'de dışişleri bakanları seviyesinde toplantılar gerçekleştirilmiştir.
Tüm toplantıların ortak karakteristiği, görüşmeleri kolaylaştırarak sorunlara çözüm bulmak üzere çalışmalar yapmak şeklinde ortaya çıkmıştır. Toplantılar esnasında ifadeler yumuşak ve olumlu, ancak toplantılardan sonraki beyanlar ise farklı ve katı olmuştur. Bu ifade Suriye tarafı için geçerlidir.
Son toplantıda da durum değişmedi
10 Mayıs 2023'de Moskova'da yapılan Türkiye-Rusya-Suriye-İran dışişleri bakanları toplantısından sonra yapılan resmî açıklamada; BMGK kararı ve Astana Formatı çerçevesinde, Suriye'nin egemenliğine, toprak bütünlüğüne, terörizmle mücadeleye vurgu yapılmış, Suriyelilerin anavatanlarına gönüllü ve güvenli bir şekilde dönüşlerinin sağlanması ve Suriye'ye uluslararası yardımın arttırılması benimsenmiştir.
Ayrıca Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerin ilerletilmesi amacıyla dört ülkenin Dışişleri Bakan Yardımcılarının, kendi Savunma Bakanlıkları ve İstihbarat birimleri ile koordinasyon halinde bir yol haritası hazırlamaları hususunda görevlendirilmesi kararlaştırılmıştır. Yol haritası taslak olarak hazırlanacak ve bir sonraki bakanlar toplantısına getirilerek görüşülecek, mutabakat sağlandığında devlet başkanlarına sunulacaktır. Rusya dışişleri bakanı bu kararı, toplantının en iyi sonucu olarak nitelendirmiştir.
Toplantıların karakteristiği değişmemektedir. Son toplantıdaki görüşmelerden sonra yapılan açıklamalarda da, Suriye dışındaki ülkeler, olumlu bir hava yansıtmaya çalışmış, ancak Suriye, yine kabul edilmesi mümkün olmayan isteklerini ve şartlarını öne sürmüştür.
Suriyeli bakan açıklamasında; "Bizim için asıl amacın Suriye topraklarındaki her ne şekilde olursa olsun yasa dışı askerî varlığı sona erdirmek olduğu herkes tarafından anlaşılmıştır. Buna tabii ki Türk kuvvetleri de dahildir. Bu konuda ilerleme kaydedilmeden gerçek bir sonuca ulaşamayacağız. Her durumda geri çekilme konusunda çalışmaya, talepte bulunmaya ve ısrar etmeye devam edeceğiz" demiştir.
Suriye diyalogda fazla istekli değil
İfadelerden de anlaşıldığı üzere Suriye, şartlar ileri sürecek kadar kendine güvenmektedir. Bunu nedeni de son zamanlarda, aralarının bozuk olduğu Arap ülkeleriyle barışması, en kötü durumda olduğu S.Arabistan'la bile iyi bir ilişkiye girmesi ve uzun bir süre dışında kaldığı Arap Birliği'ne davet edilmesiyle de siyasi güç elde etmesidir. Haziran 2023'de Riyad'da düzenlenecek Arap Birliği toplantısına Esad'ın da katılması beklenmektedir.
Bu durumda, başta Türkiye olmak üzere, platformun diğer ülkelerinden gelecek telkin ve isteklere fazla itibar göstermeyecek gibi görünmektedir. Hatta Rusya'yla dahi eskisi gibi sorgusuz bir ilişki içinde değildir.
Türkiye Suriye tarafına, Suriye'nin toprak bütünlüğüne önem verdiğini, Türkiye'nin Suriye kuzeyinde sadece PKK/YPG/SDG'nin yarattığı güvenlik sorunundan dolayı bulunduğunu, onları ikna edinceye kadar anlatmalıdır. Çekilmenin ancak Suriye'nin kuzeyinden kaynaklanan güvenlik sorununun ortadan kalmasından sonra kontrollü ve kademeli olarak gerçekleşebileceği ısrarla izah edilmelidir.
Aslında Suriye rejimi bunun farkındadır. Ancak Türkiye'nin, yönetimini yıkma politikası ve uygulamalarını görmezden gelmekte zorlanmaktadır. Hatta bunun hıncını alma peşinde olup, görüşmelerde ipe un sermektedir. Devlet Başkanları arasında bir vesileyle görüşme sağlanıp yumuşama kaydedilebilirse önümüzdeki dönemde bir gelişme beklenebilir.
Türkiye iyi niyetini gösterir, ancak son tahlilde verebileceği bir taviz söz konusu olamaz.
***
Ülkemizin başındaki esas sorun sığınmacılardır. Milyonlarca sığınmacının Türkiye'de kalmaya devam etmesi ülkemizi zora sokmuştur. Tehlike büyümüştür. Başta Suriyeliler olmak üzere diğer ülke sığınmacılarının ülkelerine dönmeleri için girişimlerde bulunulmalıdır. İnsan kaçakçıları iş başında olup, yeni Afgan ve Pakistanlı kaçakların da Türkiye'ye sınırına geldikleri bildirilmektedir. Tedbir alınmalıdır.
19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN