Süleyman Soylu parti kuracakmış.
Adını da buldum: Süleyman Soylu Partisi.
Kısa adı şöyle olur: SS Parti
Ne kadar da yakışır değil mi?
Hay Allah, aniden aklıma şu geldi.
Hitler Almanya’sında Nazilerin en güçlü örgütü olan SS adlı paramiliter kuruluş.
SS; Alman işgali altındaki Avrupa'nın en önemli güvenlik, gözetim ve terör organıydı.
Hitler’in paramiliter olarak kurduğu SS’in görevleri şöyleydi:
-Nazi devletinin gerçek veya potansiyel düşmanlarını tespit etmek, herhangi bir muhalefeti etkisiz hâle getirmek,
Alman halkının Nazi ideolojisine bağlılığını denetlemek,
Yerli ve yabancı istihbarat sağlamak.
Paramiliter şudur:
-İşlev ve örgütlenme olarak düzensiz gönüllülerden oluşan devletçe desteklenen bir tür yapı.
SS Partisi kurulursa aklımıza hemen Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı dönemi gelir değil mi?
Haydi sıralayalım.
Bir; 15 Temmuz hain darbe günü Süleyman Soylu önderliğindeki silahlı Ayhan Bora Kaplan örgütünün TRT önündeki eylemi. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında silah dağıtması,
İki; İçişleri Bakanlığı döneminde Jandarma-Ülkü Ocakları ilişkileri.
Üç: CHP’nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çubuk’ta yumruklanarak linç edilme eylemi.
Dört; Özel harpçi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi başkanlığında 23 subay ve astsubay tarafından kurulan paramiliter SADAT kuruluşu.
Beş; Ülkü Ocaklıların gazetecilere ve siyasilere saldırıları.
Altı; Kayyum atamaları.
Yedi; Anayasal haklarına dayanarak izinsiz gösteri ve yürüyüş yapan gruplara karşı emniyet güçlerinin orantısız güç kullandırılması.
Sekiz; Yıllarca barış içinde yapılan Cumartesi Annelerinin Galatasaray Meydanı'ndaki buluşması yasaklandı. Polis gücü ile gözaltılar yapıldı ve her toplantı dağıtıldı.
Dokuz; Nusaybin’in Kuruköy’de gözaltına alınan 39 köylü işkenceye maruz kaldı. Gözaltındaki Abdi Aykut’un işkenceye maruz kaldığı fotoğraflar yayınlandı. Soylu, “O yaşlı adam teröre ev sahipliği yapıyor” dedi. Aykut ve 7 kişi tutuklandılar, yargılandılar ve beraat ettiler. İçişleri Bakanlığı ve Soylu tazminata mahkûm oldu.
On; Uluslararası uyuşturucu baronlarının Türkiye’de ellerini kollarını sallayarak faaliyette bulunmaları.
On bir; Amerikan Büyükelçisi Jeff Flake’ye şöyle dedi: "Amerikan Büyükelçisi'ne buradan söylüyorum, hangi gazetecilere yazı yazdırdığını biliyorum, pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek, çok net söylüyorum, pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek. Neleri yaptırdığınızı, hangi adımları attırdığınızı, Türkiye'yi nasıl karıştırmak istediğinizi net bir şekilde biliyorum."
On iki; Sinan Ateş cinayeti soruşturması.
On bir ve on iki oldu, Soylu’ya da son oldu.
Erdoğan tarafından İçişleri Bakanlığı’ndan azledildi.
AKP’liler tarafından dışlandı.
Hazmedemedi tabii.
Süleyman Soylu’nun SS Partisi kuruluş aşamasındaymış.
Ancak bakarsınız Soylu parti kurmaz.
Bakarsınız ki Devlet Bahçeli tarafından MHP Genel Başkanlığı’na atanır!..
