Son eşik

Devlet Geleneğinde Son Eşik/Kavşaktaki Seçim... Hanefi Avcı'nın son kitabı... Aslında bir kitaptan ziyade, şelalelin kırılma noktasına doğru sürüklenirken yapılmış son uyarı... 24 Haziran'da 'telafisi olmayacak' şekilde tarihî bir karar verecek olan millete son hatırlatma...

İthafı kitabın özeti gibi: İnsanları özgür, mahkemeleri adil, idaresi hukukun üstünlüğüne bağlı, eğitimi modern, kurumsal yapıları güçlendirilmiş, yolsuzluklardan arınmış, bir ülke adına... Sorumluluklarının bilinci ile seçimlerde tercihini kullanacak herkese...

***

Kitap, hem modern hukuk devletinde olması gereken özellikleri, bilhassa özgürlüklerle ilgili evrensel kriterleri ders kitabı niteliğinde aktarırken, hem de son yıllarda bizim ülkemizde meydana gelen aksine gelişmelerin bir başka yerde topluca bulunamayacak çapta envanterini sunuyor...

Kaynak niteliğindeki bu bilgi ve belgelerden yola çıkılarak, gelecekle ilgili projeksiyon sunuluyor ve önümüzdeki seçimlerin hayatî anlamının altını çiziyor... Avcı 'son eşik' nitelemesi yaparken abartılı bir kaygıyı paylaşmıyor, vehimden hareket etmiyor, yaşanan olaylardan çıkan trendleri, eldeki olumsuz envanteri, uluslararası kuruluşların raporlarını ve dünyada ciddiyetiyle bilinen kurumların bilimsel endekslerini inceleyerek sonuç çıkarıyor... Ve o sonuçla birlikte, yangına su yetiştirme titizliğiyle uyarıyor, çözüm öneriyor, kulaklara girmek için adeta feryat ediyor...

***

Yaptıkları, yazdıkları ve söyledikleri dolasıyla, hem siyaset kurumunun hem de onunla uzun yıllar koalisyon hâlinde hareket eden cemaatin hışmına uğramış ve bedel ödemek zorunda bırakılmış Hanefi Avcı'nın, kabuğuna çekilmek yerine, Ataol Behramoğlu'nun 'Korkan varsa konuşmaya / Anlam yükleyip susmaya / Gerek kalmadı korkmaya / Çünkü korkulan olmuştur' dizelerini adeta serlevha yaparak hazırladığı kitap bu anlamda önemli...

"Niye yazdım?" sorusunun cevabı kendi içinde: 24 Haziran seçimlerinde bu gidiş tercih edilirse, ülkedeki özgürlükler, hukuk, demokrasi gibi değerler sisteminin ne hale geleceğini objektif verilerle göstermektedir...

***

Düşünce özgürlüğünün seyri... Medya üzerindeki siyasî ve ekonomik baskılar... Basını ele geçirme faaliyetleri... Türkiye'nin dünyada hukukun üstünlüğü sıralamasındaki yeri... Hükûmetin cemaatle birlikte yargının tamamını ele geçirme operasyonları, OHAL kararnameleri... Atama ve terfilerdeki sıkıntılar... Kamu ihaleleri ve yolsuzluklar... Eğitimdeki gerileme...

Bu başlıklar, bir yandan iktidarın dünüyle, diğer yandan dünyayla mukayeseli biçimde incelenmiş ve özellikle uluslararası kuruluşların endekslerindeki korkunç gerileme okuyucunun ilgisine sunulmuş...

Kitabın tamamında öne sürülen tespitler ilginç örneklerle destekleniyor ama özellikle Hindistan-Pakistan mukayesesi son derece çarpıcı... Aynı dönemde bağımsızlığını kazanan ve iki ülkenin yaşadıkları ve bugün geldikleri nokta, 'tek adamcılık' ve 'demokrasi kültürü' arasındaki farkı ortaya koyuyor... Yargı bağımsızlığı ve hukuk bilinci çok daha gelişkin olan Hindistan'la, aynı tarihî maceradan geliyor olmasına rağmen, hukuktan ziyade güçlünün egemen olduğu Pakistan arasındaki uçurum, Avcı'nın gelecek endişelerini fazlasıyla destekleyen doğru bir örnek...

***

Kitabın sonunda "Kime oy vereceğiz?" sorusunu cevaplıyor Hanefi Avcı ve noktayı koyuyor: "Tek kişinin ülkede her şeyi belirlediği, denetlediği, yürüttüğü bir devlet anlayışının nasıl olduğunu görmek için denemeye gerek yok. Orta Doğu'da yakın zamanda Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Cezayir'de olan yönetimlere bakmak yeterli. Farklı bir şeyin olmasının imkânı yok...

Bu topraklarda yüzyıllardır bağımsız varlığını sürdüren ülkemizin güçlü bir şekilde ayakta kalabilmesi için...

Yüzyıllardır bölgede varlığını sürdüren Türkiye ve devlet geleneğinin son eşiği, kavşaktaki son seçimi..."

Yazarın Diğer Yazıları