Siyasette yok saymak; Baykal ve Bahçeli'ye Hülya Avşar örneği!

Bir insan, rakibini niçin muhatap almaz? İki sebebi olabilir.
Rakip çok seviyesizdir, onunla aynı seviyeye inmek istemez!
Rakip çok seviyelidir, çıtası yüksektir, karşı karşıya gelirseniz sizi mağlup eder, çünkü sizin birikiminiz, seviyeniz, çıtanız düşüktür.
Bunların dışında yok saymak, korkunun eseridir. Bir kişi veya grup, başka bir kişi veya grubu yok sayıyorsa, biliniz ki o kişi veya gruptan çekinmekte, hatta korkmaktadır.

* * *

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı seçime kadar yok sayacağını açıkladı. Erdoğan, “Sayın Baykal ile seçim kampanyalarına kadar bu defteri kapattım. Hiç cevap bile vermeyeceğim. Onu ademe mahkûm ettik. Seçim kampanyalarında gerekirse konuşuruz” dedi.
Daha önce de Baykal’ın “Yolsuzlukları televizyonda tartışalım” önerisine Erdoğan, “Baykal’a prim yaptırmam” diye cevap vermişti. Çünkü halkın önüne çıktıklarında aralarındaki siyasi sıklet farkı ortaya çıkacak, Erdoğan puan kaybedecekti.
Son yok farz etme söylemine de Baykal, “Bunu duyunca ben düşündüm. Başbakan bana niye cevap vermiyor? Beni önemsemediği için mi cevap vermiyor? Yani verecek cevabı var da mı vermiyor? Yoksa verecek cevabı mı yok? Yani kaçıyor mu? Bunu uzatmadan sonuca bağlayalım. Kaçan suçlu kedidir...” diye cevap verdi.
Erdoğan, grup toplantısı çıkışı Bahçeli’nin eleştirilerini hatırlatan gazetecilere de, “Kendisini muhatap almıyorum. Arkadaşlar yanıt verir” diye açıklama yaptı.

* * *


Aslında, 2007 seçimleri öncesinde de AKP’nin MHP’ye karşı seçim stratejisi “yok saymak” olmuştu. Bu kararı parti teşkilâtlarına bildirmişler ve “MHP’lilerle polemiğe girmeyin” demişlerdi. Nitekim öyle de oldu. Bahçeli ip atmak gibi yöntemlerle dikkat çekmeye çalıştıysa da bundan pek önemli bir sonuç elde edemedi.
Erdoğan, Deniz Feneri skandalı karşısında da olayı gündeme getiren Deniz Baykal yerine, kendisinin ekonomik kararlarına mahkûm olan Aydın Doğan’a saldırmayı tercih etti. Yani güreşi minder dışına taşıyarak iki puandan daha fazlasını vermekten kurtuldu.
Peki ne olacak böyle?
Son Pekin Olimpiyatları’nda teknik ve fizik olarak çok üstün güreşçiler, kaçak güreşen zayıf rakiplerine elendiler. Yine de kaçak güreşenler, finale ulaşamadı. Çünkü çok yetenekli güreşçiler, onların kaçmalarına izin vermedi, tuttukları gibi yere yapıştırdılar.
Şimdi Baykal ve Bahçeli durumu görüyor ve Erdoğan’ı mindere çekmeye çalışıyorlar.
Rakibi minderde tutmak için ya çok usta teknikler kullanacaksınız ya da siyaseten çok güçlü olacaksınız.
Güreşte, “Zor, oyunu bozar” diye bir söz vardır. Rakip çok teknik bir güreşçiyse, onu ancak güçle yenebilirsiniz. Meselâ rakibi kendi oyunuyla yenebilirsiniz.

* * *


Bakınız Hülya Avşar, kedi benzetmesi ve bazı girişimlerle, Erdoğan ve Gül ailelerini magazin minderine çekmeye çalışıyor.
Tabii bizim Baykal ve Bahçeli’ye siyasi tavsiyede bulunmamız söz konusu değil, ama durumun fotoğrafını çekmeye çalışıyoruz. Güreşe girmezseniz rakibinizi yenemezsiniz ki! Kura sonucu altta kalabilirsiniz!

Yazarın Diğer Yazıları