Sivrisinek fili nasıl ısırdı? Sedat Kaya Fenerbahçe Lugano maçını yazdı

Sivrisinek fili nasıl ısırdı? Sedat Kaya Fenerbahçe Lugano maçını yazdı

Fil dev cüssesiyle ormanda kasıla kasıla dolaşıyordu.
Her adımında adeta yer sallanıyor, diğer hayvanlar köşe bucak kaçıyordu.
Ama cesur bir sivrisinek çıktı ortaya.
Bir fırsatını buldu, filin kulağının içinden sokuverdi.
Fil acı içinde kıvrandı, feryad ederek sağa sola koşturdu, dakikalar sonra ancak başına geleni anlayabildi.
Antik çağın fabl yazarı Ezop(Aisopos) hayvanlar üzerinden topluma mesaj veren bir aydındı. La Fontaine ondan esinlenmişti.
Ezop'un 2000 yıl önce yazdığı bu masal sanki bu akşam ki Fenerbahçe'yi anlatıyordu.
Mourinho yönetiminde kaliteli yıldızlarıyla seyircisinin karşısına bir fil gibi çıkan Fenerbahçe, kendisine oranla sivrisinek kadar küçük olan Lugano karşısında ilk yarıda acılar içinde kıvrandı.
Sarı Lacivertliler tıpkı geçen hafta 4-3 kazandıkları ilk maçın ilk devresindeki gibi tutuktu.
Özellikle fiziksel açıdan bitikti.
Ne topa hakim olabildiler, ne pas yapabildiler, ne de kalitelerini gösterebildiler.
O kaliteli ayaklar acemi askerler gibi sağa sola yalpalıyordu.
Fenerbahçe o kadar etkisizdi ki, sahanın her alanında topa Lugano hakimdi.
İsviçre ekibi 7. dakikada Mahmut'un golüyle Fenerbahçe'yi acıtırken, kaleci Livakoviç'in uzaktan gol yeme klasiği yine kendisini gösterdi.
Özellikle Tadic'i sıkı presle kitleyen Lugano ilk yarıda tüm istatistiklerde öndeydi.
Özellikle ikili mücadelelerde çok başarılıydılar.
Fenerbahçe'nin ilk tehlikeli atağını 40.dakikada yapabilmesi ne kadar etkisiz kaldığının göstergesiydi.
Fenerbahçe ikinci yarıda özellikle İsmail ve Ferdi'nin ikili mücadelelerdeki üstün çabası ve ön alan baskısıyla Lugano karşısında fil olduğunu hatırladı.
Onlara bir de Mert Hakan katılınca pas trafiğini hızlandırdı, temposunu artırdı.
Ve 59.dakikada bir duran topta kaptan Dzeko'nun muhteşem kafasıyla beraberliği sağladı.
Uzatma dakikalarında da Szymanski 2. golü atarak acıya son verdi ve bir üst turun biletini aldı.
Şu gerçek ki, Fenerbahçe kalitesiyle kazandı.
Sarı Lacivertliler fizik olarak henüz hazır değil. Sezon başı antrenmanların yoğunluğu ve milli takımdan dönenlerinin yeteri kadar dinlenememesi nedeniyle yorgunlukları her alanda kendini gösterdi.
Bundan sonraki rakip Lille asla bir Lugano değil.
Bu futbol Fransız ekibini elemeye yeter mi, şüpheli.
Ancak Mourinho'nun elinde çok geniş bir kadro var.
Yeni transferler Maxim ve En Neysri'nin katılımıyla Fenerbahçe futbolunun daha da zenginleşeceği kesin.
Acı çekmeden zafere ulaşılmaz.
Kim bilir bu acılar belki de gelecek zaferlerin habercisidir.

Yazarın Diğer Yazıları