Sistemin adı: Mursi sistemi!
Devlet Bahçeli, Kastamonu'da yaptığı konuşmada "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin gelecek umududur, milli güvenlik ve beka sorunlarına yegâne çözüm ve çaredir. 'Eski sisteme dönelim' diyenlerin FETÖ'yle irtibat ve iltisakları vardır. Eski sistemden medet umanların PKK'ya diyet borçları bulunmaktadır." dedi.
YENİÇAĞ, konu ile ilgili haberinde "FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ise, 1997'de FETÖ'nün yayın organı Samanyolu TV'de katıldığı programda, 'Başkanlık sistemine de, bu gerçekleşmezse geniş yetkili Cumhurbaşkanlığına da' sıcak baktığını söylemişti" hatırlatmasında bulundu.
Aynı haberde şu hatırlatmaya da yer verildi:
"PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan ise 2013 yılında İmralı'da kendisini ziyarete gelen heyete 'AKP ile bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Tayyip beyin başkanlığını destekleriz' demişti."
***
Burada akla şu soru gelebilir: Bahçeli, Fetullah Gülen ve Abdullah Öcalan'ın başkanlık sistemine destek verdiğini hatırlamıyor mu?
Bahçeli açısından konu bu değil. Tekrarlanan İstanbul seçiminde AKP-MHP ittifakı ağır bir yenilgi aldı. Kemal Kılıçdaroğlu da "ABD'deki başkanlık sistemi ile birlikte parlamenter demokratik sistemi de gündeme getirdi.
Bahçeli de buna karşılık, "CHP Genel Başkanı'nın bir yanda Amerika tipi başkanlık sistemini önerip, diğer yanda parlamenter sisteme vurgu yapması kurnazlıktır, kumpastır, tuzaktır. Eski sistem darbelere kucak açmadı mı? Eski sistem ekonomik krizlere, sert kutuplaşmalara kapı aralamadı mı? Hangi dönem huzur gördük? Koalisyon tartışmaları ülkemizin gelecek ümitlerini tahrip etmedi mi?" ifadelerini kullandı.
Bahçeli konunun bu şekilde tartışılmasını "kurnazlık, kumpas veya tuzak" olarak görüyor ama bir taraftan da bu konuşmayla tencerenin altındaki kısık ateşi sonuna kadar açmış oluyor!
Eski sistemde darbeler oluyordu… Doğru… Fakat 15 Temmuz darbe girişimine karşı iktidara verilen destek MHP tarafından ittifaka dönüştürülerek sistem değişikliğine gidilmiştir. Meclis'te gizli oylama yerine fiilen açık oylama yapılarak kabul edilen; oylama sürerken mühürsüz oyların geçerli sayılıp atı alanın Üsküdar'ı geçmesiyle kurulan yeni sistemin kendisi de demokrasiye bir darbedir.
Çünkü bu, başkanlık sistemi de değil, kuvvetler ayrılığını yok eden, yasama, yürütme ve yargı yetkilerini bir kişide toplayan tek adam sistemidir ve bir yılda tıkandığını herkes görmektedir.
***
Yeniçağ muhabiri Ümit Karadağ ise MHP tüzüğünün 18'inci maddesini hatırlatıyor:
"Milliyetçi Hareket Partisi, hukukun üstünlüğünü esas alan, çok partili, demokratik ve hür parlâmenter rejim içinde siyasi faaliyetlerin yürütülmesi gereğine, parlamenter demokrasilerde egemenliğin yegâne sahibinin millet olduğuna, siyasi iktidarların meşruiyetinin milli iradeye dayandığına, milli iradenin tecelli ettiği yegâne merciin ise Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna inanır."
Tüzük kurultayı yaparak bu tür maddeleri değiştirmekte geç kaldıkları söylenebilir ama galiba Bahçeli, FETÖ ve PKK ile ilişkilendirilmek korkusu yayarak, "kimse parlamenter sistemi savunamasın" istiyor!
***
Peki yeni sistem neye benziyor?
Sıvas Belediyesi'nin, şehirdeki İstiklâl Caddesi'nin adını "Şehit Muhammed Mursi Caddesi" olarak değiştirmesinden ve Rabia selamından anlaşılan o ki her ne kadar "eşi benzeri yok" denilse de cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, Mursi'nin kısa süren iktidarındaki sistemle en azından istikamet ve ideoloji olarak aynı çizgide olduğu söylenebilir.
Zaten Mursi'nin iktidarda olduğu zaman, AKP "Müslüman Kardeşler Enternasyonali" diye sosyalist enternasyonalden esinti bir hedefin peşindeydi. Oysa Müslüman Kardeşler denilen İhvan örgütünü İngiliz istihbaratı kurdurmuştu ve halen Londra'da merkezleri vardır.