Sıra geldi, akıllı bileklik takmaya!
Siyasi kişilerden, tıp otoritesi olduğunu iddia edenlerden, hukukçulardan, eğitimcilerden ve tabii ki medyadan size sunulan haberlerin veya yorumların çoğunluğu artık güvenilir değil. Yalan, sadece siyasetin değil sosyal hayatın da temeli oldu.
Bu sebeple bütün verileri ve değerlendirmeleri, tartmak zorundasınız. Tabii ki, bunu yapmak çok zor, çünkü bir veya birkaç konuda uzman olsanız bile bütün alanlarda doğru bilginin ne olduğunu anlamanız mümkün değil. Bu durumda, bilgi kaynağının geçmişine, bugüne kadar yaptıklarına bakmak durumundasınız.
***
*Mesela bir şirket aşı mı üretti; geçmişte piyasaya sunduğu ilaçlara veya aşılara, özellikle Afrika'daki sonuçlarına bakacaksınız.
*Kıbrıs'ta kapalı Maraş Rumlara açılırken, "artık iki devletli bir yapıyı konuşmalıyız" mı deniliyor, yani ikisi bir arada sunularak size "acı reçete" mi kabul ettiriliyor, işte bunu göreceksiniz.
*Karabağ'da "Azerbaycan zafer kazandı" deniliyorsa, "Öyleyse, Rus askerlerinin bu ülkede ne işi var?" diye sorgulayacaksınız.
* "Kanal İstanbul devlet projesidir, karşı çıkan Ekrem İmamoğlu'na soruşturma açarım" derlerse, "Hangi devletin projesidir?" diye düşüneceksiniz. Çünkü bu proje, İstanbul ve Türkiye için son derece tehlikeli...
***
Sorunu sizin görmeniz de fazla bir anlam ifade etmez. Herkes, olayları bu şekilde ayrıntılı inceleme şansına veya becerisine sahip değildir. Dolayısıyla, toplumun çoğunluğu yalanlara inanacağından, sizin gerçekleri tespit ederek halka sunmanız yeterli olmayabilir. Birilerinin size vereceği cevapları da hazırdır: Yunan işbirlikçisi, Rus düşmanı, sağcı, komplo teorisyeni!
Aslında bu saldırılarla, Türk Milleti'ne karşı işledikleri suçları size yansıtırlar!
***
Dünya zaten bir komplolar süreci yaşıyor! Koronavirüs salgını, her ne sebeple çıkmış olursa olsun, "küresel itaat operasyonu"nun aracı olarak kullanılıyor.
ABD'yi, Avrupa'yı, Çin'i bir tarafa bırakın, Türkiye'de, Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci, HES'e eklenen ses, yüz tanıma gibi özelliklerle izolasyon kontrolü yapılabileceğini, bunun yanı sıra elektronik bilekliğin kişinin ateşi yükseldiğinde uyarı vereceğini söyledi. DHA kaynaklı haber, "Koronavirüs hastaları ve temaslıları için dijital akıllı bileklik geliyor" başlığı taşıyor
Bu açıklama, 13 Eylül 2020 tarihli Sabah gazetesinde yayınlanan Timur Sırt'ın "Pandeminin kazananı akıllı bileklikler" yazısını hatırlattı.
Yazıda akıllı bileklik ve saatler konusunda Apple, Google ve Huawei gibi şirketlerin piyasada, diğer tüm üreticilerin önünde yer aldığı belirtiliyor.
***
*Çanakkale Umumi Hıfzıssıhha Kurulu'nca yapılan toplantıda, Bozcaada ilçesine girişlerin, koronavirüs tedbirleri kapsamında Hayat Eve Sığar kodu ile yapılması kararlaştırıldı.
Şimdilik akıllı bileklik şartı getirilmemiş!
*Prof. Dr. Esin Şenol, Hürriyet'e konuştu ve "Komplo teorisyenleri ile 'aşı karşıtıyım' diyerek propaganda yapanlara en büyük tavsiyem yarın öbür gün piyasaya çıkacak aşıyı olmamalarıdır. Zira aşı olanlarla olmayanlar arasındaki farkı görmemizi sağlayacakları için bilime katkı da sunmuş olurlar" dedi.
Halbuki "aşı karşıtıyım" diyen yok! Sorun, üreten şirketlerin Afrika geçmişinin karanlık olması ve dünya nüfusunu azaltmak isteyenlerin de aşı üretmeye soyunması...
*Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal ise "İnanılmaz komplo teorileri var. Sosyal medya hesabımdan 'Aşı geldiğinde olacak mısınız?' diye sordum. 22 bin 184 kişi yanıtladı. Yüzde 57'si 'olmayacağım' demiş. Bu çok ciddi bir oran" dedi.
Dünya, bu konuyu tartışıyor… "Aşı karşıtlığı, komplo teorisi üretmek" gibi suçlamalar, bilimsel bir tutum değildir. Afrika'da kadınları kısırlaştıran, çocukları öldüren ilaçlar ve aşılar konusunda ağzınızı açtınız mı hiç?