Sınırı açması gereken Ermenistan!

Medyadaki gizli Ermeni lobisi, yıllardan beri Türkiye-Ermenistan sınır kapılarının açılması için sinsi sinsi çalışıyordu. Aynı zamanda, Azerbaycan ve diğer Türk cumhuriyetleri aleyhinde Türk kamuoyunu yönlendirmekle kendilerini görevli sayıyorlardı. Obama’nın Ankara’ya gelişi ile heveslerine ulaşacak gibi oldular!
Fakat bu arada çok önemli bir olay unutuldu. “Sınırı açın” kampanyası, aslında sınırı kapatanın Ermenistan olduğu gerçeğinin unutulmasını sağladı.

* * *

Ermenistan, Rusya ordusunun desteği ile sadece Karabağ’ı değil Laçin Koridoru’nu da işgal etti. Oysa bu koridor, Türkiye’nin Azerbaycan ile karayolu bağlantısını sağlıyordu. Nahçıvan ile Türkiye’nin karayolu bağlantısı vardı zaten. Nahçıvan’dan girdiğiniz zaman, Laçin koridorundan geçerek Azerbaycan’a gitmeniz mümkündü.
Sovyetler Birliği dağılıp bağımsız cumhuriyetler ortaya çıktığında, Rus birliklerinin desteğindeki Ermenistan ordusu, Laçin koridorunu ve ardından Karabağ’ı işgal etti. Oysa, bu koridorun güneyini İran ile toprak değişimi yaparak açtıran Atatürk idi!
Yani, Atatürk’ün açık tutmaya çalıştığı Türkiye-Azerbaycan karayolu bağlantısını kapatan Ermenistan oldu. Türkiye de buna karşılık kendi sınırlarını Ermenistan’a kapattı. Şimdi Azerbaycan’a gitmek için İran’dan geçmek gerekiyor! Ermeniler, Gürcistan üzerinden Sarp sınır kapısını kullanarak Türkiye’ye serbestçe gelebiliyor hatta Türkiye’de çalışabiliyor. Bu yolla Türkiye’ye gelerek iş bulan 60 bin Ermeni bulunduğunu son olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de açıklamak zorunda kaldı.

* * *


Durum böyle iken Türk kamuoyu, Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasına kilitlendi. “Küçücük Ermenistan’dan mı korkuyoruz” propagandaları altında öyle bir yaygara kopartıldı ki Ermenistan’ın Türkiye-Azerbaycan karayolunu keserken yaptığı katliamlar da gündeme getirilmedi. Peki Türk Dışişleri Bakanlığı’nın bu konudaki ilk hedefi, Türkiye-Azerbaycan karayolu bağlantısını yeniden kurmak ve Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesini sağlamak değil miydi?
Değilmiş ki görüşmeler, Obama’nın soykırım açıklamasını yapacağı güne kadar Türk ve Azerbaycan kamuoyundan gizlendi.
Zaten İsviçre’deki gizli görüşmeler, Dışişleri teşkilatını dışlayarak bizzat Dışişleri Bakanı tarafından sürdürüldü.
Ve basında 1992 yılından beri her vesileyle gündeme getirdiğim, Elçibey’in “Karabağ Türk Dünyası’nın gırtlağıdır” tespiti Türk kamuoyundan hep gizlenmeye çalışıldı.

* * *


MHP İzmir milletvekili Şenol Bal’ın davetlisi olarak Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen kadın milletvekillerinden Ganire Paşayeva, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan’ın bugünkü durumunu, Ermenistan’ın hangi koridoru işgal ederek Türkiye-Azerbaycan karayolu bağlantısını kapatmış olduğunu, harita olarak gösterene kadar da halkın çok büyük bir bölümü bu bilgiden mahrum kaldı.
Tayyip Erdoğan, bu milletvekillerinden “fitne unsuru” olarak bahsediyor! Onlar Türkiye aleyhine en küçük bir söz söylemedi. Sadece, bugünkü haritayı göstererek Türk halkına gerçekleri anlattılar. Erdoğan hem 6.5 yıllık AKP iktidarında Azerbaycan ile ilgili politikaları milli bir dava olarak gördüklerini söylüyor hem de o milli davayı savunmaya gelen kardeş ülkenin milletvekillerini “Yalan yanlış şeylerle ortalığı karıştırmak” la suçluyor. Bu da yetmiyor; Türkiye’den Azerbaycan’a giden Türk milletvekillerine de aynı suçlamayı yöneltiyor.
Erdoğan’ın suçlamalarından, meselenin niçin bu noktaya geldiği anlaşılıyor!
Şimdi Türkiye’nin ilk işi, Türkiye-Azerbaycan karayolu bağlantısının açılmasını istemek
olmalıdır!

Yazarın Diğer Yazıları