Şimon Peres, Erdoğan'ın karşısında, niçin süt dökmüş kediye döndü?
Milliyet’ten Meral Tamer’in hatırlattığı gibi 27 Ocak 2009 tarihli Hürriyet’te Ankara kaynaklı Turan Yılmaz imzalı bir haber çıktı. “Erdoğan Gazze’yi dinleyecek” başlığı ile Hürriyet’in internet sitesinde bulabileceğiniz haberde Tayyip Erdoğan ve Şimon Peres’in sürpriz buluşmasından bahsedildikten sonra “Erdoğan’ın, tepkisinin hedefinin İsrail halkı değil, saldırıların sorumlusu İsrail yönetimi olduğunu vurgulaması bekleniyor” deniliyordu.
Haber, bazı internet siteleri tarafından “Davos’ta Gazze bombası” başlığı ile alıntı yapılarak aynen kullanıldı.
Yani Davos’ta Erdoğan’ın bir bomba patlatacağı, Turan Yılmaz’ın haberi üzerinden Türk kamuoyuna duyurulmuştu!
* * *
Nitekim Davos’ta bulunan Meral Tamer, “Devlet başkanlarının katıldığı böyle kritik oturumları, hep Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu Prof. Dr. Klaus Schwab yönetirdi. 10 yıldır Davos’a her gidişimde Schwab’la üç-beş laf ederiz. Bu soruyu kendisine soracak oldum, beni tanımamış gibi davrandı; ağzını açıp tek bir kelime söylemedi. Ben üsteledikçe koruması, bir yandan koluyla beni iteleyip diğer yandan da aynı cümleyi birkaç kez tekrarladı: ’Bu konuya cevap vermiyor!’Bu kez karşımda, sanki Schwab maskesi takmış bambaşka biri vardı” diye şüphelerini ortaya koydu.
O Ermeni-Yahudi melezi gazetecinin ne işi vardı orada? Türkiye’nin hiç mi istihbaratı yok?
* * *
Bu veriler, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, “Davos’ta bir Gazze toplantısı yapmak ve buna Türkiye ve İsrail’i oturtmak yanlıştır. Çünkü tarafların tavırları bellidir. Bu toplantı adeta hadise çıkarmak için yapılmıştır” tespitini doğruluyor.
İsrail hükümetinin, Şimon Peres’in Tayyip Erdoğan’a yönelik o garip hareketleri yapacağından haberdar olmadığını söyleyebilir miyiz? İsrail Dışişleri’nin toplantıda olay çıkacağını göremediğini zannetmek, Yahudi zekâsını hafife almak olur. Elini kolunu Tayyip Erdoğan’a sallayan Şimon Peres’in aldığı cevaptan sonra, kulaklığını çıkarıp önüne bakması, çıt çıkarmaması da ilginçtir. Daha 12 Ocak 2009 günü, İsrail Başbakanı Olmert, henüz görevi Obama’ya terk etmemiş olan ABD Başkanı Bush’u telefonla arayıp, BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze konusunda ABD’nin oyunun İsrail lehinde olması için azarladığını açıklamadı mı? Tayyip Bey’in iddiasına göre, Olmert Ankara’da kendisini beş saat oyalayıp, döner dönmez altı aydır hazırlandıkları Gazze’ye saldırı emrini vermedi mi? ABD Başkanı’na postasını atan, dünya umurunda olmayan İsrail devletinin Cumhurbaşkanı, neden Türkiye Başbakanı’na bağırıp çağırdıktan sonra, cevabını alınca süt dökmüş kediye dönsün?
* * *
Aklıyla hareket edenler, bu soruların cevabını verdikten sonra bir değerlendirme yapar. Doğalgaz fiyatlarına yüzde 80 zam yaptıktan sonra yüzde 17 indirime gidilmesine ne kadar değer veriliyorsa, Yahudi lobisinden cesaret madalyası olarak altın boynuz almış Tayyip Erdoğan’ın Şimon Peres’le giriştiği “danışıklı dövüş” üne de o kadar değer verilebilir. .
80 yaşını geçmiş, görevini tamamlamak üzere olan Şimon Peres, tahrik ettiği Türkiye Başbakanı’ndan yediği fırçayla İsrail halkı içindeki fanatiklerin gözünden düşebilir, ama bunun İsrail hayalleri açısından hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
Fakat İsrail, bu hakaretleri, bölücü unsurlarının Birleşmiş Milletler’e başvurmaya hazırlandığı, direnç mekanizması darmadağın edilerek çözülme noktasına getirildiği zannedilen Türkiye’nin iç siyasetini, yani yerel seçimleri etkilemekte bir çıkar gördüğünden sineye çekiyor olmasın? Sahi İsrail, Türkiye’yi kimin yönetmesini ister?