Şimdi sıra anket saldırılarında
Dünyanın en orantısız seçim kampanyalarından birisi eşliğinde 16 Nisan'a yürüyoruz…
Kamu görevlileri görevlerini lâyıkıyla yapıyorlar!.. Sanki 'tek seçenekli' sandık kurulacak ve içine 'evetler' atılacak!.. 'Hayır' ise korsan oyu temsil ediyor!..
Şehirlerimizde 'evet' giydirilmiş otobüsler, billboardlar, pankartlar yüzde 95'i oluşturuyor… Televizyonlar 'havuzlusuyla havuzsuzuyla' 'evet'in nimetlerini halkımıza öğretiyorlar 24 saat…
TRT ise hakikate ayna tutuyor!.. 'Referandum Gündemi' adlı Oscarlık belgeseli izlediğinizde, zaten 'evetçi'yseniz Türkiye'nin tamamının sizin gibi düşündüğünü görüp mutlu oluyorsunuz!.. Eğer şeytana uymuş 'hayırcı'ysanız öylesine yalnızlık hissine kapılıyorsunuz ki intihar etseniz yeridir!..
'Referandum Gündemi' devlet televizyonun TRT'nin Belgesel, Diyanet ve Müzik de dahil olmak üzere bütün kanallarında gösteriliyor… Program o kadar objektif ki, maddelerdeki değişiklikler tek tek anlatıldıktan sonra halka röportaj yapılıyor… Halktan bugün kadar herhangi bir maddeye karşı çıkan tek bir kişi olmadı!.. Sanırsınız seçim Kuzey Kore'de gerçekleşecek ve 99.9'luk bir sonuç ortaya çıkacak!..
Hele bir de maddeleri değerlendirdikleri uzmanlar yok mu? En küçüğü hâlen Başdanışman… Gel de ikna olma bakalım bu objektiflik karşısında!..
***
Batı'da seçim kampanyalarını yürüten propagandacılar pek başarılı olmadığı için ezici oranlara hiç rastlamadık!.. Halbuki Ortadoğu, Afrika ve Asya öyle mi? Kampanyacıların öylesine başarılı oldular ve halkı ikna ettiler ki, Kaddafi'nin Libya'sında, Esad'ın Suriye'sinde, Saddam'ın Irak'ında, Kim Yong-un Kuzey Kore'sinde bu başarılı kampanyalarla yüzde 100'e yakın sonuçlar aldılar!..
Bizimkilere kalsa onlar da yapacaklar ama galiba 'prangalar' izin vermiyor!.. 16 Nisan'da 'prangalar'dan bir kurtulsunlar önümüz açılacak!.. Şimdi gıpta ettiğimiz bu dünyadan hiçbir eksiğimiz kalmayacak!.. Seçimler rutin törenlere dönecek!..
***
Son tura girdik ya, şimdi 'anket savaşları' başlayacak… 'Savaş' dedik ama doğrusu 'tek taraflı bombardıman'… Anketler, sadece bilimsel birer teknik değil, aynı zamanda propaganda savaşının bir parçası… Hem kararsız seçmeni etkileme yöntemi, hem 'karşı'nın motivasyonunu bozma aracı, hem de 'kazanacak olanın yanında durma'yı doğru bulan seçmen grubuna 'adres gösterme' tiyatrosu…
Artık şu klişeleri daha çok duymaya hazır olalım:
-Referanduma az bir süre kala kararsız seçmenlerin oranı düşüyor, 'evet' oyları tırmanışa geçtiği için makas daha da açılıyor…
- Genel Merkez'e ulaşan anketlerde yüzde 55'in aşıldığı, yeni hedefin yüzde 60 olduğu görülüyor…
- Başlangıçta tereddüt yaşayan milliyetçi seçmenin, tereddütlerini aştığı ve büyük oranda 'evet' lehine oy kullanacağı gözleniyor…
- Hollanda krizi ve terör örgütlerinin 'hayır' diyor olması milliyetçi seçmeni 'evet'e yöneltti… Yüzde 70'lere varan milliyetçi seçmen sandıkta 'evet' diyeceğini ifade ediyor…
- Cumhurbaşkanı'nın sahaya inmesiyle birlikte 'hayır' rüzgârının kırıldığı ve ibrenin 'evet'e yöneldiği ortaya çıktı…
- Bilmem hangi seçim sonuçlarını başarıyla tutturan ünlü araştırma firması X'e göre 'evet' ipi rahatlıkla göğüsleyecek gibi duruyor…
***
Psikolojik savaşın bu kısmına hazır olmak ve bunları dillendirerek şimdiden anlamsız hâle getirmek gerekiyor… Çünkü ortada ne savunulacak herhangi bir madde var ne de bu anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyulduğunu anlatabilecek rasyonel bir dil…
Varsa yoksa 'terör' eksenli ve 'vatana ihanet' soslu bir dil… Tabii mâzi bu dili doğrulayıcı bir nitelik taşımayınca zorlanılıyor halka anlatmakta… Bir sonraki seçimde muhtemelen AKP'ye oy verme niyetindeki seçmende bile kafa karışıklığı bir türlü atlatılamıyor…
Onun için son turda anket oyunları devreye girerek, tereddütlü olan seçmene "Acaba yanılan ben miyim?" psikolojisi pompalanacak… Etkilenmesi ve 'karşıtlık' duygusuyla mevziye geri dönmesi beklenecek…