Şımaran AKP ve şımaran zenginler

Türkiye’nin her geçen yıl sosyal yapısının değişmesi ile birlikte yeni nesillerin daha uzun boylu olduğu biliniyor. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak, “Yurtlardaki yatakların ebadını büyüttük, 1’e 2 yaptık” dedi.
Gerçi daha geçen gün, Abbas Güçlü’nün programında, Osmangazi Üniversitesi öğrencileri, yurtta 60 kişilik koğuşlarda kaldıklarını haykırdı.
Genç nüfusumuz var, yatakların boyunu uzatıyorlar ama gençler cemaat-tarikat yurtlarına veya evlerine mecbur kalsınlar diye artan öğrenci nüfusuna göre yurt inşa edilmedi!
Yakınlarımın ve arkadaşlarımın İstanbul’daki üniversitelere girmeye hak kazanan çocuklarına kalacak yer temin etmek için uğraşırken bu tabloyu daha net gördüm.
Anlaşılıyor ki, gençlerimizi, cemaatlerin kapmasından memnuniyet duyan siyasiler, yeni nesillerin boy uzama hızına bile yetişemedi!

***

Diğer taraftan, Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği’nin Burhaniye Şubesi’nin üyelerinden, emekli öğretmen Filiz Kayalı, devlet okullarında, maddi durumu yerinde olan velilerin, kendi çocuklarına özel sınıf yaratmaya çabaladığını ve dar gelirli velilerin bu yolla aşağılandığını söyledi.
Birgün Gazetesi’nin haberine göre, Kayalı, çocuğuna “tek sandalye, tek masa” bile yaptıranların olduğunu belirterek, “Yapılan değişiklikler için istenen parayı ödeyemeyenlerin adı, çocukların yanında anılarak, o minicik yüreklere, sevgi, birlik, paylaşım yerine ötekileştirme, aşağı görme, utanma duyguları yerleştiriliyor” dedi.
Yani, sosyal yapı değiştikçe biraz palazlananlar, iyice şımarıyor. Burada aklımıza, Kur’an’daki şımarmak ile ilgili ayetler geliyor:
-Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz de onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz. (İsra 16)
-Biz nimetler içinde şımaran nice memleket halkını helak etmişizdir. İşte kendilerinden sonra içlerinde pek az oturulmuş yurtları! (O yurtlara) biz varis olduk, biz. (Kasas 58)

***

* Bolu Ağır Ceza Hakimi Çetin Canbazoğlu, “Ne yazık ki siyaset, bütün haşmetiyle Türk yargısına tebelleş olmuştur. Rejimi devirip, arzu ettikleri yönetim sistemini adım adım gerçekleştirmeyi kendilerine amaç ve ilke edinen bazı çevreler, son hamlelerini yapmak, yargıyı bütünü ile ele geçirmek ve Cumhuriyetimizi mat etmek üzeredirler” diyor.
* CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, soru önergesinde Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Dairesi Müdür Yardımcılığı Sınavı’nın kazanan listesinin değiştirildiğini söyledi.
* Kamu Personel Seçme Sınavı’nda yaşanan kopya skandalında ise failler yaklaşık iki aydır bulunamadı!
* Devrimci Karargah Örgütü’ne yardım ve yataklık ettiği gerekçesiyle tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Eskişehir’deki makam odasında bulunduğu ileri sürülen ses kayıtlarının tertiple yerleştirildiğini” öne sürerek, soruşturmayı yürüten savcı Kadir Altınışık ve operasyonda görev alan polisler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
* İhaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla tutuklanan ve geçtiğimiz günlerde cezaevinden tahliye edilen eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir, kanunların dışında bir güce boyun eğmediği için kendisine komplo kurulduğunu savundu.

***


Bunlar, günün sıradan haberleri!
Bu tür olaylar, adaletsizlikler, tıpkı Demokrat Parti’nin son dönemindeki gibi değil mi?
Demokrat Parti’nin ileri gelenleri, işte bu tür uygulamalar yüzünden çok mazlumun ahını almıştı.
Allah onları bu yüzden cezalandırdı. Bir türbanla kendinizi kurtaramazsınız!

Yazarın Diğer Yazıları