Silah taşıyan personele asgari ücret veremezsin!
Bankalar bir dönem en yüksek maaş ile personel çalıştıran kurumlardı.
Bankacı olmak adeta bir ayrıcalıktı. Öyle ki Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden mezun olan gençler, daha iyi şartlarda çalışmak için banka sınavlarına girerlerdi.
Mülkiye, Ortadoğu Teknik gibi üniversiteden başarı ile mezun olan gençler bankacı olurdu.
Özellikle 2010 yılından sonra sektörün çivisi çıktı.
Sektör eğitimli ve bilgili eleman politikasından vazgeçip tencere-tava satıcısı gibi sadece satış yapacak personel almaya başladı.
O eğitimli pırıl pırıl gençleri saçma sapan hedeflerle “başarısızsın” deyip kovdu.
Bankalar için iyi personel kriteri değişmişti.
Eğitimli, işi bilen değil, “müşteriye en iyi ürün çakan” personel en iyisiydi.
Çakan kelimesi bizzat bankacılık sektöründe üst yönetimlere ait bir sözdür.
Bugün sektörde insan kaynağı kıtlığı yaşanıyor.
Kaliteli eğitimli personel sayısı hızla azalıyor.
EYT ile birlikte bu insanlar çekip gidiyor.
Bankacılık sektörü artık ciddi personel sıkıntısı yaşıyor.
Zamanında çok yazdım söyledim.
Şimdi bankaları bir kez daha güvenlik görevlileri konusunda uyarıyorum.
15 bin personele maaş veren bankalar sayıları bini geçmeyen güvenlik görevlilerini taşerona devretti.
Taşeron bunları asgari ücretle yarı karın tokluğuna çalıştırıyor.
Bu insanların beline silah takıyorsunuz ve benim milyonlarımı koru diyorsunuz sonra küçük maliyet hesabı yapıp onu taşerona devrediyorsunuz. Taşeron da yemeğinden, yol parasından ve mesaisinden kısıyor.
İnsanlık dışı muamele yapıyor.
Genç güvenlik görevlileri sektörü terk ediyor. Bekçi olup 22 bin lira maaş alıyor. Bu şansı olmayan ise bozuk psikoloji ile çalışmaya devam ediyor.
Buradan banka CEO’larını uyarıyorum:
Personelinin canını, malınızı hatta milyonlarınızı emanet ettiğiniz, beline silah verdiğiniz bu insanlar aç ve insanlık dışı şartlarda çalışıyor.
Bu sorun başınızı çok ağrıtacak haberiniz olsun.
Benden söylemesi…