Şifreli sınav, İslâm’da var mı?
Belirli bir sistem dahilinde ve sürekli olarak çalışmazsa, bir sporcunun refleksleri körelir. Aslında bütün meslekler böyledir. Bir gazeteci de daha çok kendi yöneticilerinin baskıları sonucunda, artık olayı yerinde araştırma yapmayı düşünmez bile!
Çünkü kendisinden araştırmanın sonucunda ulaşacağı gerçek değil, gazetenin siyasi tercihine uygun bir yaklaşım beklenir!
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Milli Eğitim Bakanı ve YÖK Başkanı “ÖSYM Başkanı’nın izahından tatmin oldum” dediyse, İklim Bayraktar’ın kelimesiyle, “basıncı”ların bu konuyu araştırmasına gerek yoktur! Çünkü onlar gazeteci değil, adı üzerinde basıncıdır! Yani bağlı oldukları siyasi otorite ne diyorsa onlar için gerçek odur!
***
Radikal’den Betül Kotan ise mesleğin haysiyetini korudu ve “YGS sınavında bütün kitapçıklarda şifre var mı?” sorusunun cevabını, sınav kitapçıklarını ÖSYM’ye giderek ve bizzat görerek tespit etti.
Kotan, haberinde konuyu şöyle anlattı:
“ÖSYM’ye gittik. Ziyaretimiz sırasında sınav kâğıtlarının bulunduğu depolarda kitapçıkları inceleyen ÖSYM Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Ensar Gül, ÖSYM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Pekşen, ÖSYM’nin YGS sorumlusu Yeliz Çelen ve Danışman Cuma Orulluoğlu ile buluştuk.
ÖSYM ekibi, depodan, Radikal için sınavda Matematik, Türkçe, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler testlerinde 40’ta 40 ve 40’ta 37 net çıkaran 1500 civarında adayın kitapçıklarının içinden rasgele, 100 kitapçık seçti ve incelememize izin verdi.
Kitapçıkları bizimle birlikte inceleyen ÖSYM yetkilileri, incelenen kitapçıklarda şıkların dizilişinde belli bir kuralın olduğu (z5 medyan-5’li tekrar) tespitimize katıldılar ve bütün kitapçıklarda benzer bir kural olduğunu kabul ettiler.
ÖSYM yetkilileri, Türkiye’nin günlerdir ’şifre’ olarak değerlendirdiği durumu ’kalıp-şablon’ kavramıyla açıklarken, ’Biz aylarca çalışarak bir program hazırladık. Çok da başarılı bir program aslında. Ancak Meteksan’da kitapçıklar basılırken, maalesef insan hatası yüzünden programın bir kısmı eksik çalışmış ve sistem hep aynı kalıp üzerinden kitapçık basmış. Bunu biz de önceki gece fark ettik’itirafında bulundular.”
***
Yani eline hangi kitapçık gelirse gelsin şifreyi bilen her öğrencinin, 40 soruda 37 soruya doğru cevap verme şansı vardı. Şifrenin adının “mod medyan” olduğunu ÖSYM yetkilileri söylüyor. Bu kavramın, üniversite adayı öğrenciler arasında bilindiği, İnternet üzerinden bu konuda yazıştıkları da bir sır değil. Kimileri, “mod medyan” diye bir soru çıkacak zannederken, bazı dershanelerde sınav sabahı saat altıda öğrencilerin şifre konusunda bilgilendirildiğine dair yoğun bir söylenti var.
Yeniçağ ve Hürriyet tarafından soruşturmayı etkilediği ifade edilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bile Betül Kotan’ın haberinden sonra, “Bu benim kararımla olacak bir şey değil, konuya savcılar karar verecek” dedi.
Bence bu olay, örgütlü bir suçtur.
Peki bu istikbal hırsızlığının sorumlusu, sadece Meteksan’daki bir işgüzar mıdır?
1 milyon 700 bin öğrenciyle birlikte bütün Türk halkının meselesi olan bu vahim operasyonun siyasi sorumluluğu yok mudur?
***
Bakınız, Kur’an’ın bu konuda hükmü nedir:
“Ey iman edenler! Haktan yana olup, adaleti sapasağlam ayakta tutun, Allah için şahidler olun. İsterse kendinizin veya ana-babanızın ya da yakınlarınızın aleyhine olsun, isterse onlar zengin veya fakir bulunsun. Allah onları korumada herhalde sizden öndedir. Artık hak ve adalette hevese uymayın. Eğer dilinizi büker veya yüz çevirirseniz, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisa-135)