Türk Silahlı Kuvvetleri Afrin'de savaşıyor ve önceki gün toplamda 8 şehit var... Aynı gün CHP'nin kurultayı yapılıyor...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden Genel Başkan seçildiği belli olmuş... İktidar partisinin Meclis Grup Başkan Vekili twitter'dan mesaj atıyor: "Sevinçliyiz hepimiz, yaşasın @Kılıçdaroğluk! J J"
O gün 8 şehit var, onlarla ilgili tek kelime yok ama CHP kurultayı üzerinden dijital dijital sırıtmalar var, hiç de çekinmeden, sıkılmadan, düşünmeden...
Mesele siyaset panayırı olunca Şamil de eksik kalmıyor... O da sevincini gizleyememiş, Afrin yürekleri dağlarken mesajını yapıştırmış: "Ben de kutluyorum! Allah eksikliğini vermesin!"
Yığınla örnek var en pişkincelerinden birisi Melih'inki... Görevden istifa ettirilen ama nedense hesabı hukuk önünde sorulamayan Melih de boş durmamış: "CHP'de 790 oyla Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi... Aklım Kılıçdaroğlu'ndan yana demiştim... İktidar partisi olarak biz kazandık CHP kaybetti..."
***
Ülke kendi ifadeleriyle 'beka sorunu' yaşarken, yeni bir 'istiklâl mücadelesi'nden söz edilirken, şehit haberleri arka arkaya gelirken, iktidar partisinin kimi yönetici ve temsilcileri eğlence arıyorlar ve pek de güzel eğleniyorlar!..
Böyle günlerde televizyonlarda eğlencenin dibine vurmaya devam eden umursamaz gamsızlarla, sırf siyasî rakibiyle dalga geçmek için üçüncü sınıf komedyenliğe soyunmak aynı şeydir... Hem ülkenin içinde bulunduğu pozisyon itibariyle millî birlik çağrısı yapmak, hem de şu hassas günlerde siyasî kârı hesaplıyor olmak ne büyük çelişki...
***
Belli ki Türkiye çok uzun soluklu bir mücadele tüneline girmiş durumda... Dışarıda birden çok cephede savaşmak mecburiyetinde... Sürekli değişen ittifaklar, yeni düşmanlıklar, silahlı saldırılara eklenmesi muhtemel diplomatik küresel sıkıştırmalar söz konusu...
Sanki bunlar yetmiyormuş gibi içerinden düşman çıkarma sorumsuzluğu neyin nesi? Resmen züccaciye dükkânını girmiş fil gibi davranıyor kimi siyasîler... Oysa bizim 'kırılmaya müsait etnik ve mezhebi fay hatlarımız' var... Üstelik bunu tetiklemeye hazır tarihî hasımlarımız da daima pusuda...
Tam da bu noktada, 'kuşatıcı, kucaklayıcı, bir görücü' olma açısından büyük sorumluluğu omuzlayacak siyaset adamlarına ihtiyacımız varken, mevcut gerilimlerin siyasette skora dönüştürülmesi çabası iç karartıcı...
Gelen şehit haberleri bile kimilerinde bu acımasız iştahı kesmiyor!.. Kendince yakalamış fırsatı, vurdukça eğleniyor!.. Telafi edilemeyecek şekilde neyi kırdığını, neyi yok ettiğini, neyi çiğnediğini umursamadan...
***
Bir başka partinin kurultayını adaylardan herhangi birisi kazanmış... Sana ne? Senin önceliğin bu mu? Sen eğlenceye ayırdığın o uzun dilini, ülkenin zorda olduğu şu günlerde kardeşliğin, birliğin, beraberliğin kuvvetlendirmesine ayırsana...
Ama yok!.. Alışmış, kudurmuştan beter... Şehit cenazeleri yolda, sen ise sosyal medyada kumpanya kur, eğlen!.. CHP'yi ya da bir başka partiyi seçimde bin kere daha yensen ne olacak? Yıllar sonra 'beka sorunu'yla karşı karşıyaysak, bundaki yüksek payını hesaplamak yerine, şehit ateşinin ülkeyi yaktığı günlerde işi eğlenceye vurmak, mesaiyi dalga geçmeye ayırmak, yönettiğiniz ülkeye ne kazandıracak?
Vatan şairi Namık Kemal'in "Git vatan, Kâbe'de siyaha bürün" dediği günlerin benzerlerinden geçiyoruz... İçeride birliği ve beraberliği sağlamlaştırması, yüreklerin toplu vurması için gayret etmesi gereken kimileri işte böyle oyunda oynaşta...
Hiç olmazsa şehitlere saygı için eğlenceye ara vermeleri en büyük dileğimiz...
