Uzun yıllar, Arslanbek Sultanbekov''un "dombra"sının sözlerini değiştirerek kitleleri harekete geçiren AKP, şimdi de "Çırpınırdı Karadeniz" türküsünü Tayyip Erdoğan için uyarlayıp seçim müziği olarak kullanmaya başladı.
Bu şekilde kitle psikolojisine hâkim olan milliyetçi duyguların, seçimlerde AKP ve Erdoğan''a oy olarak dönmesi için bilinçaltına hitap edilmiş oluyor.
Dombra denilen üç telli sazla çalınan melodiler, Kurtlar Vadisi dizisinde kullanılmış ve gençler arasında çok tutulmuştu. Sonuçta, dombra uyarlamasıyla Tayyip Erdoğan ile dizi karakteri Polat Alemdar''ı zihinlerinde eşleştiren gençler oldu...
***
AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe tarafından "Bu şarkı milletin liderine olan sevdasının adıdır" mesajıyla paylaşılan video için yapılan yorumlarda "Erdoğan olmasaydı Karabağ''da zafer olmazdı" deniliyor. Zaten videoda da Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte Azerbaycan ordusu askerleri önünde yürürken gösteriliyor. Yani Karabağ''daki askeri başarının, Türkiye''de oya dönüştürülmesi için bir çaba var.
Erdoğan''a hitaben "Sen varsan umudumuz var / Biz senden vazgeçmeyiz ki." deniliyor...
Peki Tayyip Erdoğan olmasa, AKP kadrolarının umudu sona mı erecek? Bu nasıl davadır ki tek bir kişiye bağlanmıştır?
***
Bir de yaşanmış gerçekler var... Bülent Ecevit de Kıbrıs Barış Harekâtı''nı oya tahvil etmek istedi. 450 milletvekilliğinin 213''ünü CHP kazandı. Hükümet kurmak için 226 milletvekili gerekiyordu. Ataköy C Moteller''de Türk siyasi tarihinin yüz karası bir pazarlık yapıldı. Adalet Partisi''nden istifa eden 11 milletvekiline bakanlık verildi ve CHP hükümeti kuruldu. CHP, ara seçimlerde 5-0 yenilince, Ecevit istifa etmek zorunda kaldı...
Yani evdeki hesap her zaman çarşıya uymayabiliyor ama Erdoğan, 2015''teki 7 Haziran seçiminde iktidarı kaybettiği halde, çözüm sürecinden vaz geçerek terörle mücadele başlattı ve erken seçimle yeniden iktidarı elde etti.
***
15 Temmuz 2016''''daki darbe girişiminden sonra ise ülke genelinde hemen her yerde sözleri Dilaver Cebeci''ye ait olan, Mustafa Yıldızdoğan''ın aşkla besteleyip icra ettiği "Irmağının akışına ölürüm Türkiyem" türküsü çalınmaya başlandı...
O sırada Türkiye''nin yaşadığı çelişkiye dikkat çeken bir makale yayınlandı. Olcay Gazabi imzalı, 9 Kasım 2016t tarihli makalede şöyle deniliyordu:
"Irmağının akışına ölürüm diyorlar ama ''HES nedir?'' diye sorsan bilebilirler mi emin değilim. Akışına öldüğünüz her dere HES''ler yüzünden ölüyor. Dere kuruduğu zaman ne oluyor dersiniz? Tabii ki orman ölüyor çünkü orman susuz yaşayamaz.
Ormanın ölmesi sadece bir bölgedeki ağaçların kuruması anlamına gelmiyor, ormanın içinde yaşayan tilki, kurt, kuş, tavşan ne varsa onların da ölümüne sebep oluyor.
Bu şekilde yakın zamanda derelerimizin ve ırmaklarımızın çoğu kuruyacak, ormanlar kuruyacak, canlı yaşamı ölecek. Ve dolayısı ile akışına ölünecek bir ırmak kalmayınca vatanını ''çok seven''ler neye ölecek? Madem ülkenizi bu kadar çok seviyorsunuz, ülkenizin yok olmasına karşı çıkın değil mi?
Geçtiğimiz aylarda bir döviz görmüştüm. Bu dövizde ''Irmağının akışına siz ölürsünüz ama HES''lerle biz mücadele ederiz'' yazıyordu..."
***
Yazının ara başlıklarından biri de türkünün "Baş koymuşum Türkiye''mim yoluna" mesajına karşı, AKP''li müteahhitlerin ülkeyi betonlaştırmasına atfen, "Taş koymuşum Türkiye''min yoluna!" şeklindeydi...
Milliyetçilik, Türkiye''de seçim zamanı hatırlanıyor ve oy için kullanılıyor... Diğer zamanlarda, ülke yerli ve yabancı şirketlere talan ettiriliyor!
