Satılık Türk vatandaşlığı!
Türk kamuoyu, mayınlı arazilerin 49 yıllığına yabancılara devredilebilmesi ile ilgili yasa ile meşgulken TBMM’den başka bir yasa daha geçti. 5901 sayılı “Türk Vatandaşlığı Yasası” Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
* Yasaya göre Türkiye’de doğan, yabancı anne ve babasından dolayı doğumla herhangi bir ülkenin vatandaşlığını kazanamayan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşı olacak.
* Türkiye’de bulunmuş çocuk, aksi sabit olmadıkça Türkiye’de doğmuş sayılacak!
* Gerekli diğer şartları taşımak kaydıyla Türkiye’de kesintisiz 5 yıl ikamet edenlere de vatandaşlık verilebilecek.
* Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren, bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişiler, vatandaşlığa alınması zorunlu görülen ile göçmen kabul edilenler, Türk vatandaşlığını kazanabilecek.
* Türk vatandaşınca evlat edinilen ergin olmayan kişi, Türk vatandaşlığını kazanabilecek.
* * *
2003 yılında Başbakan Abdullah Gül, 20 bin dolara vatandaşlık satarak nakit sıkıntısını gidermeyi düşündüğünü açıklamıştı!
Biz o zaman “Diyelim ki, Türkiye’den mübadele ile gönderilen Rumların torunları, 20 bin dolar karşılığında yeniden vatandaşlık istedi. Ne yapacak Gül? Kabul mü edecek? Yine tehcir edilen Ermenilerin torunları da 20 bin dolara vatandaşlık isteyebilir? Böyle bir talep gelirse, Gül kabul mü edecek?” diye sormuştuk.
Diğer taraftan yabancılara GAP bölgesinde toprak satmak için, 57’nci hükümet döneminde Endüstri Bölgeleri Yasası çıkarılmıştı! Bir Amerikan şirketinin hazırladığı tasarı, Yabancı Sermaye Derneği tarafından Türkçeleştirilerek, Başbakan Bülent Ecevit’e sunulmuş, Meclis’ten de geçmişti. Eş zamanlı olarak Türkiye ekonomik krize sürüklenmiş, üzerine deprem de gelmişti.
59’uncu hükümet döneminde, hazine arazilerinin yabancılara satılabilmesini öngören ve bir dizi kanunda değişiklik yapan yasa, ayrıca Doğrudan Yabancı Yatırımlar Yasası çıktı ve yabancılar toprak alımını hızlandırdı.
* * *
Tayyip Erdoğan, 27 Ocak 2004 günü, “Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Türkiye’nin Ekonomik Kalkınması” konulu CSIS Konferansı’nda yaptığı konuşmada her şeyi itiraf ediyordu:
“Çalışmalarımız Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu’nun uzmanları ile kendi uzmanlarımızın yürüttüğü alan çalışması ve ilgili çevrelerin katılımıyla yapılan toplantılar sonunda ortaya çıkan ve ’Türkiye’de Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Reform Programı’ olarak kabul edilen eylem plânı çerçevesinde sürmektedir.”
Görüldüğü gibi, Erdoğan konu ile ilgili yasaların Dünya Bankası ve IMF ile birlikte hazırlandığını söylüyordu!
* * *
Arada geçen süre içinde Türkiye, kendi sınır şeridini üçüncü bir ülkeye devretmeyi bile hazmedebilen bir ülke haline getirildi. İktidarın sağladığı imkânlarla zenginleşip bu sayede medyanın önemli bir bölümüne sahip olanlar, vatan kime satılırsa satılsın umursamıyor!
Şimdi çıkarılan vatandaşlık yasası da mesela yıllardan beri Türkiye’de bulunan 60-70 bin Ermenistan vatandaşına ve burada doğan çocuklarına, ayrıca Akdeniz sahillerinde yerleşen diğer yabancılara vatandaş olmak imkânı getiriyor.
20 bin dolara vatandaşlık satılamayacak belki ama, “Türkiye’ye sanayi tesisi getiren” maddesinden bakalım kimler faydalanacak?