Azerbaycan ordusu, Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenistan güçlerinin, sivil yerleşim birimlerine topçu ateşi açması üzerine başlattığı karşı saldırıda, Murovdağ zirvesinde kontrolü ele geçirdi. Murovdağ zirvesinin ele geçirilmesi, Ermenistan ile 30 yıldır işgal altında tuttuğu Dağlık Karabağ arasındaki yolun kontrolü anlamına geliyor. Azerbaycan Savunma Bakanlığı, bu askeri başarıda, İHA ve SİHA'ların da rol oynadığını açıkladı...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili açıklamasında "Türk milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkânlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır." dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise "Kendi öz topraklarımızı savunuyoruz, Karabağ Azerbaycan'ındır" derken, Ermenistan'ın, Azerbaycan'a ayrılıkçı gruplar gönderdiğini de bildirdi.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko ise "Hem iç hem de dış aktörleri, yaptıkları açıklamalar ile kullandıkları dil de dahil olmak üzere azami derecede ölçülü olmaya çağırıyoruz." dedi.
***
"Şark Cephesi"nde muharebeler devam ederken, "Garp Cephesi"nde de gelişmeler var. Almanya'nın Sesi, bu gelişmeleri, "ABD Doğu Akdeniz'de devreye giriyor." diye verdi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Yunanistan'da mevkidaşı Dendias ile Selanik'te bir araya geldi. Pompeo, Twitter hesabından "Tekrar Yunanistan'da olmak, ABD'nin zinde bir ortağı ile ortak stratejik bir vizyonu paylaşmak çok sevindirici. İkili ilişkilerimizin gücü tarihi bir noktada bulunuyor" mesajını paylaştı.
Türkiye'nin Libya ile anlaşarak denizdeki yetki alanlarını ilan etmesi üzerine önce Fransa harekete geçmiş ve Yunanistan'a destek vermeye çalışmış ancak bölgeye gönderdiği savaş gemilerinin haberleşme sistemi bozulunca etkisiz kalmıştı.
***
Başından beri, "Doğu Akdeniz'deki Yunan cüretinin arka planında, Amerikan şirketlerinin bölgedeki doğalgaz kaynakları için Kıbrıs Rum devleti ile anlaşmalar imzalaması var" diyordum. Nitekim Fransa başarısız olunca ABD, bölgede güç göstermeye başladı. ABD-Yunanistan askeri işbirliği, yeni kurulan Amerikan üsleriyle ve Türkiye sınırında yapılan askeri tatbikatlarla ilerlemeye başladı. Dedeağaç'taki üsten sonra Girit adası da Amerikan üssü gibi kullanılmaya başlandı.
Doğu Akdeniz'de bu olaylar yaşanırken, Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırması ve Azerbaycan içinde karışıklık çıkarmak için önceden hazırlanmış projeleri uygulamaya çalışması, zamanlama açısından da değerlendirilmelidir. Zira Türkiye, Doğu Akdeniz'deki haklarını korumaya çalışırken, Türk toprağı olan Azerbaycan'a yönelik Ermenistan saldırısı ile başka bir cephe açmaya zorlanmaktadır.
***
Tabii ki Türk toprağı korunacaktır ve Türkiye, bunun için Azerbaycan'a tam destek verecektir. Yalnız, Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz cephelerinden sonra Rusya destekli Ermenistan tarafından Dağlık Karabağ'da bir de Şark cephesi açılmak istenmesi, tam bir fırsatçılıktır. Neyse ki emellerine ulaşamadılar.
Bu arada, Türkiye'ye açıklanmayan verilere göre 7 milyon 800 bin Suriyelinin sürülmesi, üstelik Türkiye'nin Suriyeli göçüne önceden hazırlık yapmış olması, bölgede oynanan büyük oyuna yani Büyük Orta Doğu Projesi'ne alet olmaktır. Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın belirttiği gibi "İnsanlar bombalandıkları için Türkiye'ye kaçmadı, Türkiye'ye kaçmaları için bombalandı."
Türkiye'yi yöneten siyasi irade, aylar öncesinden Suriyeli muhaliflere askeri eğitim ve lojistik destek vermişti. Bu hazırlık sonunda Suriye'nin kuzeyinin boşaltılacağını bildikleri için bir yıl öncesinden 1.5 milyon çadır siparişinde bulunmuşlardı. Bunları unutmak mümkün müdür?
Sonuçta Baba Bush'un söylediği gibi Türkiye'yi "cephe ülkesi" haline getirdiler işte. Rusya da parsadan pay almaya çalışıyor!
Türkiye'nin bütün cephelerde başarılı olabilmesi, bir an önce ekonomisini toparlamasına, bunun için de içerdeki kamplaşmaları bir kenara bırakarak birlik olmasına ve Büyük Orta Doğu Projesi'ni bozmasına bağlıdır.
